3. Bölüm ~ (söz)

219 24 52
                                    

Multimedya; Savaş'ın Bade'ye verdiği bileklik (temsili)

Şarkı; Alper Ayyıldız - Ağustos sırılsıklam

Bade'den....

Bankta oturmuş Savaş'ı bekliyordum. Her şey tam da şimdi başlıyordu. Biraz sonra önümde siyah çok şık bir jeep durdu. Ağzım açık bir şekilde arabaya bakakaldım. Çok pahalı bir şeye benziyordu. İçinden önce takım elbiseli bir adam indi, sonra koştura koştura arka kapıyı açtı. Oradan da 20'li yaşların ortasında, çok güzel bir kadın indi. Gözünde kocaman bir güneş gözlüğü, başında ise kocaman dairemsi bir şapka vardı. Yurdun binasına gülümseyerek göz gezdirdi ve ardından gözlüğü çıkarınca belki de hayatımın en büyük şokunu yaşadım.

Bu o kadındı...

SEVDE!

Herkesin gözü gösterişli arabaya ve kadına doğru odaklanmıştı. Kadın, yurdun binasına kısaca göz gezdirdikten sonra binaya doğru ilerlemeye başladı. Beni hâlâ farketmemişti.

"Bade?"

"Bade?!"

Birden yerimden sıçradım. Gelen Savaş'tı. Gerçekten korkutmuştu beni. Dehşet içinde Savaş'a bakmaya başladım. Hâlâ az önceki anlamlandıramadığım manzaranın etkisindeydim. Yüzüme endişeyle bakarak;

"İyi misin? Yüzün kireç gibi. Biri bir şey mi yaptı yoksa? Çabuk söyle!" Dedi kolumu tutarak.

"O kadın..." Dedim sadece. Buraya niçin gelmişti ki?

"Hangi kadın?" Diye sordu kaşlarını çatarak.

"Sabah ki, hani mezarlıktaki var ya." Dediğimle kaşları çatıldı.

"Hani şu... Adı neydi? Hah! Sevde mi?"

Başımı; 'Evet' der gibi salladım. Savaş ta şok olmuştu. İlk defa kekeleyerek konuştu;

"Ne-neden gel-geldi ki?!"

"Bilmiyorum." Dedim ağlamaklı sesimle. Gözlerim de dolmuştu. Yurdun adını bu yüzden mi sormuştu?

"Savaş ben senden ayrılmak istemiyorum." Deyip boynuna sarıldım, henüz ortada hiçbir şey yokken. Ama ondan ayrı kalma düşüncesinden bile korkuyordum.

"Şşş tamam, sakin ol. Ziyarete gelmiştir belki de." Dedi, yatıştırmaya çalışarak. Ama belli etmese de en az benim kadar korkuyordu. Hâlâ ona sarılmış bir vaziyetteydim. Ona sığınıyordum. İkimiz de tahmin ettiğimiz şeyden korkuyorduk. Çünkü kadın bana çok yakınlık göstermişti.

"Ya o düşündüğüm şey olursa? Ya gidersem? Ya beni bir daha göremezsen? Buna müsaade edecek misin?" Diye sordum, dolu dolu gözlerle. Böyle bir şey gerçekleşse elinden bir şey gelmeyeceğini biliyordum.

Uzun bir sessizliğin ardından konuştu;

"Gideceksin." Dediğiyle beynimden vurulmuşa döndüm. Hızla ayrıldım ondan.

"Savaş sen ne dediğinin farkında mısın?!" diye bağırdım aniden. Resmen şu dakika kabullenmişti her şeyi.

Etraftakilerin bakışları umrumda bile değildi. Ama o, az önceki bağırmamdan etkilenmemişti bile. Bu da ayrı bir sinirimi bozuyordu. Sinirden ağladığımı bile yeni farketmiştim. 'Gideceksin' demişti. Eğer gidecek olursam razıydı yani benimle ayrı kalmaya?

"Duydun." Dedi rahat bir tavırla.

"Gi-de-cek-sin." Dedi her bir hecenin üstünü basa basa.

"Burdan, bu cehennemden kurtulacaksın. Duydun mu beni?" Dedi yurda ve çevresine bakarak, ardından devam etti;

CADDE GÜZELİ Wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin