Multimedya; Yavuz Duman
Şarkı; Gazapizm - Kalbim çukurda ft. Cem Adrian
Çınar'dan.... (3 gün önce)
"Bu nasıl olur lan!" Diye gürleyip elime aldığım bibloyu ofisin cam duvarına fırlattım. Saniyeler içerisinde tuzla buz olmuştu. Elime ne geçse fırlatıyordum etrafa. Yavuz karşımda dimdik durmuş, hiçbir şeyden etkilenmiyor gibiydi. Çevredeki çalışanların şaşkın bakışları umrumda değildi. Yavuz, içeriye giren birkaç güvenliği eliyle durdurdu. Anlaşılan sinirimi tamamen kusmamı bekliyordu.
Üzerine doğru hırsla atıldım; "Sen bütün bunları nasıl biliyorsun lan?!" Diye bağırdım, yakasını tüm gücümle sıkarken, o bundan etkilenmiyordu bile.
Gülümseyerek; "Ben sizin hakkınızda her şeyi biliyorum evlat. Sağolsun Salih, en ince detayına kadar anlatmıştı. Sanki bir gün öleceğini biliyormuş gibi planladı her şeyi." Dedi, düz bir sesle.
"Siz onunla, yani Salih'le sadece iş ortağıydınız, dost değil. Hatta hissenin değil yarısı, çeyreği bile anca senin üzerine. Nasıl her şeyi anlatır?" Dedim yüzümdeki anlamsız ifadeyle. Ardından yakasını daha sıkı kavradım. "Bak benimle oynama! Bu anlattıkların tamamen deli saçması şeyler. Sana inanm-"
Aniden sözümü kesti;
"Seninle oynamıyorum evlat! Sadece bilmen gerektiğini düşündüğüm şeyleri dile getiriyorum. Baban bildiğin o adam; ne senin baban, ne de anne bildiğin o kadın; senin annen değil. O kadın senin öz ablan. Bu Salih'in fikriydi. Onu her zaman öz baban olarak bilmeni istedi. Çünkü varis sen ol istiyordu." Sesi ciddileşmişti. Ellerim yakasından gevşeyerek aşağı düştü. "Bunlar hiç mantıklı değil." Dedim, zayıflaşan ses tonumla.
"Bana bak evlat. Selçuk gelmeden şu hisseleri imzalaman gerek, beni anlıyor musun? Sen 18'ine basar basmaz imzalatmayı planlıyordum ama Sevde'yi evliliğe ikna etmem uzun sürdü. Bakma öyle, işimi garantiye almam gerekiyordu."
Karman çorman bir ifadeyle gözlerimin önüne dağılan saçlarımın arasından suratına baktım. "Neden?" Öfkeden nefes nefese kalmıştım.
Ellerini saçlarına geçirdi ve öfkeli bir şekilde; "Anlattıklarımı nerenle dinliyorsun lan sen benim!" Diye gürledi aniden. Düz düz suratına baktım. Ardından derin bir nefes alıp sakinleşerek konuşmaya devam etti;
"Salih, Selçuğun hisseye ortak olmasını hiçbir zaman kabul etmemişti. Sana gayette kazançlı bir teklif sunuyorum. Şirkete ortak olacaksın ve işlerin başına sen geçeceksin, onlar değil." Diye konuşurken, aynı zamanda çemberimde ağır adımlarla yürüyordu. "Hayatını sana yalan eden o insanlardan intikam almak istemiyor musun yoksa Küçük Bey?" Diye sordu. Uzun bir süre sessizlik yaşandı. Derin derin düşündüm ve zihnim bu mantığı kabul etti.
Duraksadım. "Peki bu konuda senin ne kazancın olacak?" Diye sordum suratına dik dik bakarak. Sert bir nefes vererek güldü;
"Bende ne zaman soracaksın diyordum." Dediğinde soru dolu ifadeyle suratına bakmayı sürdürdüm. "Aslında zeki çocuksun, tahmin edersin sanmıştım, tabi sen o ara olayın şokuyla meşguldün anlıyorum." Dedi, gayet normal bir meseleden bahsediyormuş gibi. Ablamla evleneceğinden kast ediyordu, belliydi.
"Şoku hâlâ atlatabilmiş değilim de... Neyse." Dedim gömleğimden iki düğme açarak. "Seni biraz da olsa tanıyorsam karşılıksız hayır duası bile etmezsin Yavuz." Dedim çatık kaşlarla suratına bakarken.
Ellerini iki defa birbirine vurup alkış tutarak; "Kesinlikle, biraz da olsa doğru tanımışsın." Dedi masanın üzerine yaslanarak. Ardından hemen yanında duran kağıtları bana uzattı. "Bunları imzalaman gerekecek." Dedi sakin bir tavırla. Bana doğru uzattığı evrakları bi süre inceledim ardından başımı kaldırmadan sadece gözlerimi suratına diktim. 'evet' der gibi başını olumlu anlamda salladı. Masanın üzeri darmadağın olduğu için yere düşmüş dolma kalemini sonradan farkettim ve eğilip aldım. Tam kalemi elimde sabit tutup imzalamaya yelteniyordum ki;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADDE GÜZELİ Wattys2021
Roman pour AdolescentsBen kimdim?.. Ailem kimdi?.. Ve neredeydi?.. Ben bir evlatlık olduğuma göre ailem... Ailem ölmüş müydü?! Instagram; sibellanizz Twitter; kediamakutsal Facebook; Sibel yıldız