İÇİMDE

Seni...Seni istiyorum.

Evvet! Yeni bölümü bekleyen çok az hatta belki de hiç olmayan şekerciklerimi beklettiğim için üzgünüm.Vote ve yorumları bekliyorum! Düşünceleriniz benim için önemli.:) 

BÖLÜM-21-

Oda ne demekti şimdi? ‘’Gerçek olmasını istediğim bir şeyi gördüm.Ve sen kaçarak benim istediğim şeyi almamı engelliyorsun.’’

Onunda benimle aynı rüyayı görme ihtimali var mıydı? Ne gördüğünü sormaya çekiniyordum.Gözlerini ayırmadan gözlerimin içine bakıyordu.Bir şey dememi bekliyordu.Ah,bana bastırdığı vücudu hiç iyi şeyleri tetiklemiyordu.Kendimi toparladım ve ‘’N-ne gördün?’’ dedim.Kekelemiş olmama lanetler savururken dudağının kenarında küçük bir tebessüm oluştu.Elini bel oyuntuma yerleştirdi ve kalçamdaki elini hareketlendirdi.

‘’Vücudun…Ah! Gerçektende bu kadar büyüleyici olup olmadığını merak ediyorum.’’ Dediğinde tahmin ettiğim şeyden emin olmuştum.Evet! Lanet olsun ki evet,o da benimle aynı rüyayı görmüştü. ‘’Seninle birlikte olduğumda o kadar iyi hissedip hissetmeyeceğimi bende merak ediyorum’’ demek istedim ama diyemedim tabi ki.

 Dudaklarını yanağımda gezdirirken bir şey demem için kalçamı sıktı.Evet,sevgilimin tacizine maruz kalıyorum –yeniden- ama hiçbir şey söyleyemiyorum. Söyleyecek bir şey düşünürken zil çalmıştı.

Evet! Zil çaldı! Kurtulma şansım vardı! ‘’Zil çaldı.’’ Deyip onu ittirdim.Diretmeyip geri çekilince üzerimdeki baskısının boşluğuyla dengemi kaybedecekken belimi tuttu.Toparlandığımda elini çekti.Elini göğüslerimin üzerine getirip ‘’Bugün normalden daha büyük gözüküyor.’’ Deyip güldüğünde ağzımın açık kaldı.Nelere de dikkat ediyor.Ne yaramaz bir çocuk (!) 

 ‘’N-normal,hem sana ne?!’’ dedim.Tepki göstermek istiyordum ama ancak bu kadar oluyordu.Ona kızamıyor veya karşı koyamıyordum. ‘’Seninle ilgili her şey beni ilgilendirir bebeğim.’’ Deyip yanağımdan makas aldı.

Cebindeki anahtarla kapıyı açtı ve çıktı.Neyse ki kapının önünde kızlar yoktu.Bir erkekle tuvalette beni görseler hakkımda hoş olmayan şeyler düşüneceklerinden eminim.

 Şuan tenimi sıcaklığı normalden –cidden- fazlaydı.Aynaya baktığımda tahmin ettiğim gibi yanaklarım kızarmıştı.Lavabodan çıkıp sınıfa giderken düşündüğüm şey şuydu;

Dane ile aynı anda aynı rüyayı görebilmiş olmamız nasıl bir tesadüf? Onun benim üzerimde bıraktığı gibi bende onun üzerinde mi bir etki bırakmıştım? Bu düşünce gülümsememe sebep olurken gittikçe arsızlaştığımı fark ettim.Beni sen böyle yaptın Dane,sen. 

Sınıfın kapısına geldiğimde koridorun başında ki pencerenin orada Dane son zamanlarda takıldığı Jack ve Mick ile konuşuyordu.Onlara bakarken bana göz kırptı ve çocuklar bana döndü.Tepkisizce sınıfa girdim. 

 Dane’den;

 Jane sınıfa girdikten sonra çocuklara döndüm.Kafa insanlardı sürekli gülecek bir şeyler buluyorlardı ama iş görürlerdi.Okula gelme fikri saçma evet,pek takmadığım ailemin baskısı olmasa gelmezdim herhalde.Ders dinlediğim falan yok,ama nedense derslerim kötü denecek seviyede değil. 

 ‘’Jane ile çıkıyor musunuz?’’ diye sordu Mick. ‘’Ah,evet.Sanırım.’’ dediğimde Jack,Mick’e gülüp konuşmaya başladı ‘’İyi seçim dostum,taş gibi kız.’’ Dediğinde sinirlenmemeye çalıştım.Hadsizin tekiydi Jack. ‘’Vücudu…Sınıfta ki sarışına taş çıkarır.’’ Dediğinde Mick onu susması için dürttü ama çok geçti.Sıkmaktan avuç içlerim acıyan elimi Jack’in suratına sertçe geçirdiğimde koridorda ki herkesin bakışı üzerimize toplanmıştı.Yere düşen Jack’in tişörtünün yakasını kavradım ‘’O çeneni kırmadan önce,Jane’nin vücudunu bir daha incelemeyeceğine emin olmalıyım,Jane’e bakmayacaksın bile.Anladın mı beni?!’’ diye sarstım onu.Telaşla cevap vermeye çalışıyordu,Mick’de beni tutmaya çalışıyordu ama ne fayda. ‘’P-pekala dostum,sakin ol!’’ deyip üzerindeki ellerimi geriye itmeye çabaladı. Etrafımızda kalabalık oluşunca Jack’i ayağa kaldırdım ve sertçe geriye ittim ‘’İyi ,siktir git şimdi!’’ dediğimde kalabalıktan uzaklaşarak kaçtı. ‘’Sizde!’’ diye bağırdığımda herkes etrafa dağıldı.Dağılan kalabalığın ardından gördüğüm yüz Jane’nindi.

 Jane’den;

Sınıftakiler apar topar koridora çıkınca Fiona ile birbirimize şaşkınca baktık.Birisine bir şey mi olmuştu? Fiona ile beraber koridora çıktığımızda kalabalığın ortasında Dane’i gördüm.Yüzü gergin,kaşları çatık.Sinirle birisine bağırıyordu.Kalabalığa telaşla yaklaştığımda yerde yatan Jack’i ve onun yakasında ki Dane’nin elini gördüm.O kadar sinirli gözüküyordu ki.Benim canımı  yaktığı zamanlardakinden daha kötü.Şaşkınlıkla olanları izlerken Dane yerdeki Jack’i ayağa kaldırdı ‘’İyi ,siktir git şimdi!’’ diye bağırdı ve itti.Daha sonra ‘’Sizde!’’ diye bağırıp kalabalığı dağıttı.Herkes bir yerlere sıvışırken ben Dane’nin yanına yaklaştım.Korkutucuydu.

 ‘’Neler oluyor?’’ diye sordum.‘’Bir şey olduğu yok.’’ Dedi ve yanımdan geçip giderken ‘’Hey,dur!’’ diye bağırdım ve önüne geçtim.Elimi karnına koyup gitmesini engelledim ama elimin değdiği baklavalar yüzünden utanarak geri çektim. ‘’Ne demek bir şey olduğu yok? İyiydiniz.Ne oldu da kavga ettiniz.’’ Dedim.Gözlerini benden kaçırıyordu.

 Çenesinden tuttum ve bana bakmasını sağladım.Kaşlarımı kaldırıp cevap vermesi için işarette bulundum. ‘’Hiçbir sikim olduğu yok anlıyor musun?! Şuan konuşmayalım.’’ Dedi ve beni kenara itekleyip gitti.

Sınıfa girerken adım söylenince durdum ve sesin geldiği yöne baktım.Dane’nin bir hafta önce kavga ettiği çocuk yani Edran bana mı sesleniyordu? ‘’Ne var?’’ diye sordum umursamazca birkaç büyük adım atıp yanımda bittiğinde sorgularcasına bakıyordum. ‘’Anlaşılan sevgilinle kavga ettiniz.Yazik.’’ diyerek güldü.Gerizekalı. ‘’Sana ne bundan? İşin yok mu senin?’’ dedim ve arkamı dönüp sınıfa girecekken kolumu tutup kendine çekti.İlk koluna sonra gözlerine baktım ve sertçe kolumu çektim. ‘’Ne istiyorsun?’’ dediğimde yüzünde ki aptal gülümsemeye son verip ciddi oldu ‘’Seni.’’ Dediğinde algılamaya çalışıyordum.

 ‘’Seni istiyorum.’’