Çıkmaz.

390 12 5
                                    

Eveet! Uzun yazmaya çalıştım.Ama şöyle bir şey var ki vote ve yorumlar bu kadar az olunca beni yazmaya teşvik eden hiçbirşey olmuyor.Yorumlarınız beni mutlu eder bu yüzden lütfen yorum atın.Vote ve yorum sayısı ne kadar çok olursa o kadar uzun olur ve çabuk gelir.

İyi okumalar:)

BÖLÜM-26-

 Keskin baş ağrısı ile gözlerimi araladım.Tanrı aşkına,yataktan kalkacak halim yoktu.Dün akşam o kadar ağlamıştım ki! Hazır annemde evde yoktu,beni uyandırmaya gelmeyeceğine göre bugün gitmeyebilirdim.En azından Dane’in suratını da görmemiş olurdum.Onun o mükemmel suratını..

 Gözlerimi tekrar kapattım.Uykunun gelmesini bekledim.O sırada odamın kapısı sertçe açıldı.Gözlerimi araladığımda babamı gördüm. ‘’Hadi bakalım,annen aradı ve seni uyandırmamı söyledi.Kalk bakalım,okula!’’ dedi dinç bir sesle.Üniformasını giymişti ve kendini hazırlamıştı. ‘’Baba,sanırım hastalandım.’’ Dedim sesimi kısmaya çalışarak.Gözlerimi kapattım ve yorganıma sarıldım. ‘’Bugün gitmesem olmaz mı?’’ dedim.Yorganı üzerimden çekti ve ‘’Bakayım,’’ dedi elini anlıma koydu. ‘’hiçbir şeyin yok senin.Hadi kalk.’’ Dedi. ‘’Baba,ama boğazım-‘’ lafımı böldü ve ‘’Boğazın ağrısaydı ateşin de olurdu.Hadi Jane,uğraştırma beni ve kalk.’’ Dedi.Oflayarak babamın belime kadar indirdiği yorganı tekmeleyerek yere attım.

 İnsan biraz halden anlar.Hem bu benim okulumdu istersem gitmezdim.Onlara ne!

 Kalktım ve banyoma yöneldim.Duş almaya ihtiyacım vardı ama yeterince vaktim yoktu.O zaman hızlı davranmalıydım.Hem belki başımın ağrısına da çözüm olurdu.Banyomun kapısını kapattım ve aynaya baktım.Gözlerim şişmişti ve kızarmıştı.İcabına bakardım.Üzerimi hızlıca çıkarıp duşa girdim.Suyu ılığın biraz daha soğuğuna ayarladım ve üşüsem de bu şekilde duş almaya devam ettim.Saçlarımı hızlıca üç kez Hindistan cevizli şampuan ile köpürttüm ve yine Hindistan cevizli duş jelimle vücudumu ovaladım.Suyu kapatıp çıktım.Havluya sarılıp banyonun kapısını açıp odama girdim.Babamın açık bıraktığı kapımı kapatıp iç çamaşır çekmecemden siyah olan takım iç çamaşırlarımı çıkarttım.

Nedenini bilmiyorum ama takım iç çamaşırlarını giymeyi daha çok seviyordum.Bu aklıma Dane’i getirdi.Çık kafamdan lanet olası! Destekli sütyen taktığımı anlamıştı.Hiç bir şeyi kaçırmıyordu.

İç çamaşırlarımı giydikten sonra okul üniformamı giydim ve saçımı kuruttum.Taradıktan sonra saç köpüğü ile hafif dalgalandırdım.Uğraşacak ne halim,ne de moralim vardı.Sıra ağlamaktan şişip,kızaran gözlerime gelmişti.Dane’in bana verdiği tek şey zarar mı olacaktı? Kalbimi kırıp duruyordu ve verdiğim şansı değerlendirmeyi bilmiyordu.Bir kaç gün önce Edran yüzünden yaptığımız tartışmada onu koşulsuz affetmiştim.Çünkü ben aptaldım,aşık olduğu için bir aptala dönüşen kızdım.Bir erkek için kendimden hiç taviz vermemiştim.Dane için yaptıklarım ona yetmiyordu işte.Birine güvenerek –ki söz konusu Dane- ona bağlanmak bile benim için fazlaydı.Aşık olmayı hiçbir zaman istememiştim.

 Kapatıcı ile göz altıma masaj yaptım.Çantama kitaplarımı attım ve mavi şişme montumu giyip çantamı taktım.Merdivenlerden aşağıya inip kapının yanında ki ayakkabılıktan siyah botlarımı alıp giydim ‘’Baba,ben çıkıyorum.’’ Dedim ve anahtarlıkta ki anahtarı alıp evden çıktım.

 Beni bırakmak isteyecekti o yüzden hızlıca evden çıkmıştım.Biraz düşünmeye ihtiyacım vardı.En azından okula gidene kadar.Kulaklığımı taktım ve One Direction’dan Moments’i açtım.

Dane ile ne yapacaktım? Onu terk etmek istemiyordum.Onsuz olmak istemiyordum.Onunla birlikte olmamı istediği ve bende reddedince başka kızlara gideceğini söylemesi benim canımı yakıyordu.Sanki benimle beraber olmasının sebebi buydu.İstediğini alacaktı ve gidecekti.Gitmesini istemiyordum.Hele ki bende ki özel şeyi alıp gitmesini hiç istemiyordum.

İÇİMDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin