fake role\\SaTzu

25

Tzuyu'nin Anlatımından.
Sana'nın elini tutmuş yürürken,cümleleri toparlamaya çalışıyordum. Sana merakla bana bakıyor,ona bakmadığımı fark edince gözlerini ayaklarına çeviriyordu. İleride bank gördüğümde hiçbir şey demeden onu oraya sürüklemeye başladım. Banka oturduğumda bile elini bırakmamıştım. "Tzuyu,anlatacak mısın artık?" Sana'nın sesini duyduğumda cümleler çoktan kafamda toparlanmıştı. "Birkaç gün önce okulun önünde hırpalanan bir kızdan bahsetmiştin. Hatırlıyor musun?" Sana birkaç saniye bekledikten sonra başını yavaşça aşağı yukarı salladı. Derin bir nefes aldım. "O benim kız kardeşim. Benden bir yaş küçük. O gün,büyük sınıflardan bir kız ile kavga etmiş. Ve sonuç bu. Ailem onu koruyamadığımı söyleyip beni suçladı. Sonra birkaç kere tokat yedim. Ve küfürler havada uçuştu. Herzaman ki gibi." Burukça gülümsediğimde,Sana beni omuzumdan tutup yüzümü boyun girintisine koymamda yardımcı olmuştu. "Ağlamak istersen ağla. Ben buradayım." Saçlarımın arasına giren eli,göz yaşlarımı tetiklemişti. Göz yaşlarım onun boynunu ıslatırken,hıçkırıklarımı tutma gereğinde bulunmadım. Bu gece içimde tuttuğum her şeyi sevdiğim kıza fısıldadım. Ben ona fısıldadım. Kader bana.
'İki farklı kız,bir son ve bir yaşam. İki farklı beden olmasına rağmen,her şeyin ortak olması. Acının ve kederin. Bu,aşk.' Başımı omzundan kaldırdığımda,onunda ıslanan yanaklarını görmüştüm. Sonra zaman durdu. Yüzlerimiz birbirine yaklaştı. Nefeslerimiz birbirine karıştı. Dudaklarım onun dudaklarına değeceği sıra da parkta yankılanan flaş sesi hızla bizi birbirimizden ayırdı. Gözlerim etrafı tararken,Jung Kook ve Jimin'de takılı kaldı. Jungkook ve Jimin'in dudaklarında beliren şerefsiz gülümseye baktım.
"İntikam soğuk yenen bir yemektir,Tzuyu." Dudaklarım tehlikeli bir şekilde kıvrıldı. "Öyle mi?" Botumu çıkardığım gibi Jungkook'un kafasına attım. Bir ayağımda ayakkabı olmadan seke seke yanlarına koşmaya başladım. Jungkook botumun ağırlığının verdiği acı ile afallarken Jimin ayaklarını götüne vura vura koşmaya başlamıştı. Tam Jungkook'a yaklaştığımda olayların farkına varıp kendine geldi. O da domuz gibi koşarken arkalarından bağırıyordum. "İt herifler! Bıktım sizden! Randevularımı mahvetmenizden bıktım! İbne gibi gülme Jungkook! Gel buraya!" Bağırma seslerim parkta yankılanırken,Sana'nın kahkahası da bağırmama karışmıştı.

Jungkook sen bir şerefsizsin KSMSŞDMXŞDNXŞDMXŞDMŞXMDŞXNDXLNDLDM