Tzuyu'nin Anlatımından.
Babamın attığı tokat ile sarsılırken,ayaklarım birbirine girmiş ve yeri boylamıştım. Annem babamı üzerimden çekmek istediğinde,anneme doğru bir atak yaptı ve onu ittirdi. Elinde ki fotoğrafları suratıma doğru attığında,gözlerim acıyla kapanmıştı. Alkol kokan nefesi sadece birkaç adım uzağımdaydı. "Bir kız ile sevgili olduğuna inanamıyorum! Ben böyle bir evlat yetiştirmedim!" Sinirle bağırmaya devam ettiğinde,göz yaşlarım yanaklarımdan akmaya başlamıştı. "Böyle ucube bir kızım olacağına,Han nehrinde boğulup ölmeyi tercih ederim!" Söylediği sözler kalbime ok gibi saplanırken,hıçkırıklarım odayı sarmıştı. Annem bana doğru geleceği sırada onu tekrar geri itti. Kız kardeşim odanın girişinde,ağlayarak olan biteni izliyordu. "Ona yaklaşmanız,onunla konuşmanız yasak! Onun bir daha bu eve gelmesini istemiyorum! Bir daha bu eve gelmeyecek!" Kapı yumruklanmaya başladığında kız kardeşim odadan birkaç saniyeliğine çıkmıştı. Tekrar girdiğinde beraberinde Jungkook'u da getirmişti. Bulunduğum konumu umursamadan kıkırdamıştım. Jungkook sinirli adımlarını babama yönelttiğinde olacakları az çok kestirmiştim. Babamın karnına hızlı bir tekme geçirdiğinde babam yere düşmüştü. Jungkook,onun üzerine çıktı ve yumruklarını yüzüne indirmeye başladı. Babam karşılık vermek istese de,genç ve güçlü bir çocuğa karşı hiç şansı yoktu. "Küçüklüğümden beri senden nefret ediyorum! Tzuyu'ye el kaldırmandan nefret ediyorum!" Annem Jungkook'u geri çektiğinde,Jungkook annemi ittirmek istemediği için karşılık vermemişti. Son kez babamın karnına tekmeyi savurduğunda,ağzından kan gelmişti. "Umarım bu sana ders olur. Bir kadına,hatta bir canlıya el kaldırmamayı öğrenirsin."Her zamanki gibi bir parkın banklarından birine oturduğumda,göz yaşlarım kızarmış yanağımdan düşüyordu. Jungkook'un kanayan elini gördüğümde hıçkırıklarım artmıştı. Jungkook bunu gördüğünde derin bir nefes aldı. "Ağlama Tzuyu. Sümüklerin akıyor. İğrenç." Dediği şeye normalde gülerdim ama sadece on dakika önce olanlar bunu imkansız hale getiriyordu. Jungkook'a bir şey olmasından korkuyordum. Babamın ona bir şey yapmasından deli gibi korkuyordum. Akraba olmamız bir şey değiştirmiyordu. Babama göre aptal bir kan bağıydı sadece. "Sana'ya mesaj attım. Birazdan burada olur." Ortamı umursamadan kaşlarımı çattım ve ona doğru döndüm. "Sen de Sana'nın numarası ne arıyor lan?" Jungkook gözlerini devirdi. "Sana'nın numarasını benden öğrendin ya gerizekalı." Birkaç saniye düşündüm ve başımı sallamak ile yetindim. Başımı kaldırdığımda uzaktan gelen iki yüz görmüştüm. O yüzlerin sahibi Sana ve annesiydi. Yerimde huzursuzca tepindim ve ufak bir çığlık attım. "Annesini de getirmiş!" Jungkook baktığım yere doğru baktı ve ibne bir şekilde gülümsedi. "Vaay,kayınvalide yapmışız." Bize doğru yaklaşan Sana ve annesine çaktırmadan Jungkook'un ensesine sert bir şekilde şaplak attım. Öne doğru kaçıp bana kötü kötü baktığında yüzüne doğru tısladım. "Beni utandıracak bir davranış yaparsan eğer,yemin ediyorum psikopat gibi tokatlarım seni."
Sana'nın annesi ağlayarak yüzüme pansuman yapıyordu. Jungkook,Sana'ya neler olduğunu anlatırken,yavaşça başımı Sana'nın annesine doğru kaldırdım. Dikkati benim üzerimdeymiş gibi dursa da,Jungkook'un anlattıklarını dinliyordu. Tabii Jungkook olayları ballandıra ballandıra anlattığı için ikisi de şok olmuş bir şekilde bakıyordu. Jungkook olayları daha da abarttığında içten içe sinirlendim. Dedikoducu piç.
"O adamı şikayet edeceğim! Nasıl olurda kızına,ah hayır! Küçük bir kıza el kaldırır!" Sana'nın annesi sinirle konuşurken Jungkook alttan alttan ona gaz veriyordu. "Kesinlikle arkanızdayım Bayan Minatozaki. Ağlatın onu." Jungkook ve Sana'nın annesi önden giderken biz yavaşça onları takip ediyorduk. Sana beni durdurdu. Yaralarımı okşamaya başladı. Gözlerim hafifçe kapandığında,dudaklarını gözümün altında hissetmiştim. Sonra alnımda. Çenemde. Yavaşça saçlarımı okşadı. En sonunda dudaklarımda nefesini hissettiğimde yavaşça gözlerimi açmıştım. Bakışlarım Jungkook'a yöneldiğinde,bulunduğumuz pozisyonu fark etmiş gibiydi. Sana'nın annesi bize döneceği sırada kadını hızla omuzlarından tuttu. Kadın öne doğru yalpaladığında sinirle ona doğru bakmıştım. Hayvan.
"Annecim,hazır bu kadar kaynaşmışken,size mi gitsek acaba? Çok açım da ben. Yemek teklifini geri çevirmem." Görgüsüz.
Onların önden ilerlediğini görünce,Sana'yı yanaklarından tuttum ve dudaklarınızı birleştirdim. Ellerini belimde birleşti. Dudaklarımız uyum ile hareket ederken,onu arkamızda duran ağaca doğru ittirdim. Sırtını ağaçla buluşturduğumda,hafifçe inlemişti. Askılı tişörtünden açıkta kalan yerlere dudaklarımı bastırdım. Boynuna ıslak öpücükler bırakırken,onun elleri saçlarımı bulmuştu. Bütün acılarımı unutmam için gereken tek şey,karşımda duran eşi benzeri olmayan bu kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fake role\\SaTzu
Fanfiction#1-Satzu 3 Temmuz 2017'de yazılmaya başlanmıştır. 16 Temmuz 2017'de bitmiştir. Serinin birinci kitabıdır. İkinci kitap:Family Rules.