"Günaydın gün ışığım!" Jungkook odama girip perdeleri açınca,yatakta balina gibi yuvarlanmaya başlamıştım. "Şu tipini gördükten sonra sana 'gün ışığım' demekten vazgeçiyorum. Hayatımı kararttın çirkinliğinle." Ona anlamsız bakışlar attığımda,hızla yüzünü yana çevirmişti. "Yüzün gözün çapak içinde. Nasıl bu tipinle bana bakmaya cüret edersin? Kendi bokunda yuvarlanan domuzlara benziyorsun." Ona gözlerimi devirdim ve yatağımdan kalkıp banyoma girdim. Jungkook bana sövmeye devam ederken hırsla çığlık atıp ona geri sövdüm. "Hay ses tellerini sikeyim!" Kahvaltı ederken,teyzemin telefon konuşmasını bitirmesini bekliyorduk. Jungkook,masayı yalamaya başladığında ona bön bön baktım. "Vale Teyzeniz bizi ziyarete gelecekmiş." Jungkook ile aynı an da başımızı kaldırıp hızla birbirimize baktık. Jungkook'un yedikleri boğazında kalırken,ben korkuyla teyzeme bakıyordum. Teyzem bize gözlerini devirdi. "Abartmayın. Alt tarafı çok neşeli bir kadın." Jungkook annesinin dediğini duyunca ağzında ki suyu püskürttü. "Neşeli mi? O kadın beni görmeyip üzerime oturmuştu anne. Altı yaşımdan beri omurgalarımdaki ağrının sebebi o kadın! Onun yüzünden kambur kaldım be!" Hızla Jungkook'u onayladım. "Bir kere de dışarı çıktığımızda beni başka bir çocukla karıştırıp,o çocuğu eve götürmüştü." Teyzem ellerini savuşturdu. "Onu görmeyeli neredeyse beş yıl oluyor. Eminim değişmiştir." Vale Teyze en büyük kardeşti. Bu yüzden kızı Mina,bizden iki yaş büyüktü. Vale Teyze'nin aksine,Mina çok sakin bir kızdı. Geldiğinden beri oturuyordu ve tek kelime etmiyordu. Jungkook kıza bakarak esnediğinde hızla kafasına sert bir tokat geçirdim. Jungkook'un kafası öne doğru uçtuğunda,bir an afallamıştı. Kendine geldiğinde hızla bana dönmüştü. "Tzuyu senin ananı-" Mina'nın kahkahasını duyduğumuzda şaşkınlıkla ona dönmüştük. İkimize bakarak kahkaha atıyordu. "Aha sesi varmış lan!" Jungkook'a tekrar vurduğumda,ayağını kaldırıp ağzıma sokmaya çalışıyordu. Vale Teyze bizi iki kolunun altına alıp sevmeye başladığında,Jungkook nefes alamadığı için mosmor olmuştu. Benim de gözlerim arkaya doğru kayıyordu. Son kez Mina'ya döndüm ve sessizce yardım istedim. Neyse ki bizi annesinden kurtarmıştı. Çocuklarla buluşmak için yola çıktığımızda yanımızda Mina'da vardı. Jungkook'un arabasına yerleştiğimizde ilk kez kuzenim bir boka yaradığı için seviniyordum. "Mina sana biraz garip gelebilir ama ben bir erkek ile sevgiliyim. Tzuyu'de bir kız ile. Ve ek olarak diğer arkadaşlarımızda." Mina bunları duyduğunda ufak bir şaşırma belirtisi bile göstermemişti. "Sorun değil. Ben de biseksüelim zaten." Mina gülümsediğinde Jungkook iki başlı at görmüş bir şekilde Mina'ya bakıyordu. "Vay anasını. Ailecek mi kanımız bozuk be. Yemin ediyorum bir tane normal insan yok. Neyse ki yakışıklılığım her şeyi kurtarıyor." Jungkook'un dediğine ikimiz de göz devirmiştik. Buluşacağımız piknik alanına gidip hızla Sana'ya doğru koşmuştum. Vicdansızın kızı yine çok güzeldi. Onu belinden tuttuğum gibi kucağıma alıp döndürmeye başlamıştım. Jungkook sevgilisini alıp yanımızdan uzaklaştığında,bir ahır hayvanının eksilmesine sevinmiştim. Sana'dan ayrıldığımda arkadaşlarıma Mina'yı tanıtmaya başladım. Mina onlarla tokalaşırken,Chaeyoung ile birbirlerinde takılı kalmışlardı. İkiside güldüğünde içimde ki şerefsiz çöpçatan gün yüzüne çıkıyordu. Sana'ya bir bakış attığımda, o da aynı şekilde bana bakıyordu. Hoseok,kömürün üzerinde pişen etleri tabaklara koydu ve yanımıza döndü. İçkileri bardaklara koydum. Herkes kendi bardağına yönelirken,Taehyung ortaya bir fikir atmıştı. "Doğruluk mu cesaret mi oynayalım." Herkes onaylarken ben başımı onaylamaz bir şekilde salladım. "Korkma lan. Ayıp sorular sormayacağız." Jungkook bana doğru atıldığında hızla elimde ki çatalı ona tuttum. "Hele bir sor. Yeni yerler keşfederim vücudunda." Sonunda herkes oyunu kabul ettiğinde mızıkçılık yapmamak için ben de dahil olmuştum. Şişe çevrilmeye başladığında bana gelmemesi için dua ediyordum. Şişe benim ve Chaeyoung'un arasında durduğunda içten içte güldüm. Eğer cesareti seçerse ona güzel şeyler yaptıracaktım. "Doğruluk mu cesaret mi?" Sorduğumda birkaç saniye bana baktı. Gözleri hafiften Mina'ya kaydığında,kıza artistlik yapacağını anlamıştım. "Cesaret." Bu sefer yüzüme o meşhur sırıtışı eklemiştim. Sazan insanlara bayılıyordum. "Mina'yı dudağından öp. Ben diyene kadar da ayrılma."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MiChaeng?
Or
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SaTzu?
Or
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
JiKook?
Or
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
