33

697 59 4
                                    

Tzuyu'nin Anlatımından.
Sana'nın elbisesini giymesini beklerken,mağazanın klimasının çalışmamasına sövdüm. Terden saçlarım kollarıma yapışmıştı. Alnımdan akan boncuk boncuk terler midemi bulandırıyordu. Ellerimi tekrar tekrar alnıma sürttüm ve terleri silmeye çalıştım. Sana elbisesini giymiş bana doğru yaklaşıyordu. Evden çıktığımızdan beri elbisesinin kısalığı hakkında dağa taşa sövüyordum. "Bacaklarını almadın mı sen?" Sana'ya laf attığımda gözlerini devirerek güldü. "Bu sefer işe yaramayacak. Çıkarmayacağım elbiseyi." Trip atar bir şekilde kollarımı birleştirdim. "Hem sen de kısa bir şeyler giysene. Yaz ayına girdik artık Tzuyu. Niye hala bot giyiyorsun?" Sana yanımda yürümeye başladığında üstümdekileri süzmüştüm. Siyah dar paça pantolon,uzun kollu tişört,üstüne hırka ve ayağıma da bot giymiştim. Etrafıma baktığımda kızların çoğunda etek ya da elbise vardı. "Moda ölmüş. Gerçekten." Yanımdan geçerken kahkaha ile karışık laf atan kıza bön bön baktım. Elimi kaldırıp saçına yapışacağım sıra Sana kızla aramıza girdi. "Hadi. Gidip sana da yaza uygun bir şeyler alalım."
Sana'ya çaktırmadan mağaza da kuytu köşe bir yere kaçtım. Pantolonumu sıyırıp bacaklarımın durumuna baktım. Rahat bir nefes aldığımda,şort giyilebilecek kadar temiz olduklarını gördüm. "Tzuyu. Gel de senin için seçtiğim kıyafetleri dene!"
Mağazadan çıktığımda üstümde ki kareli gömleğe ve kot şorta baktım. Kırmızı spor ayakkabılar ile tam olmuşlardı. "Utanmıyor musun çarpık bacaklarına şort giymeye?" Tanıdık sesi duyduğumda sinirle gözlerimi kapadım. Tehlikeli bir hareket ile arkama doğru döndüm. Jungkook ve Jimin'i gördüğümde şaşırmış mıydım? Hayır. "Utanmıyor musun şu bok suratınla dışarı çıkmaya?" Onun gibi ibne bir şekilde gülümsediğimde,yüzü düşmüştü. "Ne bok yemeye geldiniz yine? Söyler misin ne bok yemeye geldin Jungkook? Koskoca şehirde,bula bula benim geldiğim alış veriş merkezini mi buldun?" Sinirle ona doğru tısladığımda omuzlarını silkti. "Bu sefer gerçekten tesadüf oldu. Yoksa meraklı değilim senin yüzünü görmeye,şeytan." Gözlerini devirdiğinde ben de gözlerimi devirdim. "İyi siktir git. Karşıma çıkarsan bir daha,belanı sikerim."

Sana ile ufak bir kafeye girdiğimizde ortam çok hoştu. Loş ışıklar altında dans eden insanları gördüğümde şaşırmıştım. Yabancı bir adam bize doğru yaklaştığında,buranın sıradan bir kafe olmadığını fark etmiştim. "Hoşgeldiniz güzel hanımlar!" Garip bir aksan ile konuştuğunda gülümsemiştik. Bizi kollarımızdan çekti ve dans pistine getirdi. Arkadan çalan şarkıyı biliyordum.
Roy Orbison-Oh Pretty Woman.
Dans eden çiftlere çekingence baktım. Hepsi kendinden geçmiş gibiydi. Sana'ya baktığımda gülümsedi. Elleri boynuma yerleşti. Birkaç saniye bekleyip yavaşça ellerimi belinde birleştirdim. Yavaş başlayan hareketlerimiz git gide hızlandığında ikimizin yüzünde de bir sırıtma vardı. Şarkının ritmine kendimizi kaptırırken,onun yüzüne bakarak düşündüm.
'Umarım,hayatımda geçirdiğim en kötü günde bile gözlerimiz birbirine kenetli olur.'

fake role\\SaTzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin