28

860 70 30
                                    




3 hafta sonra okula geldiğimde,karşılaştığım manzara hiç iç açıcı değildi.Sana'nın sınıf arkadaşları tarafından köşeye sıkıştırılmıştım."Sana'ya aşık olduğunu öğrendik.Onu sürekli rahatsız ediyormuşsun.Eşcinsel olduğun yetmiyormuş gibi bir de tacizci misin?" kız iğrenirmiş gibi konuştuğunda ona gözlerimi devirerek bakmıştım.Kitaplarda gördüğümüz şu klişe sahneyi yaşıyordum resmen.Okulun popülerleri tarafından kıstırılan küçük yavru tavuk.Düşüncelerimin komikliği ile kahkaha attığımda kız bana şaşırmış bir ifade ile baktı."Ah bir de gülüyor musun?" başka bir kız konuştuğunda kendimi dizginlemeyi başarmıştım.Ah hayır,onlara karşılık verecektim."Odalarının duvarlarına idollerinin posterlerini asıp,onlara bakarak masturbasyon yapan kızlar mı bana tacizci diyor?" kurnazca gülümsediğimde hepsinin yüzü kirece dönmüştü. Bir anda bir tanesi saçıma asıldığında,diğeri kollarımı tutmuştu.Başım geri savrulduğunda,beni çoktan ortalarına almışlardı.Yüzüme yediğim sayısızca tokat ve yumruk,yüzümüm ağrıtırken kendimi bu duruma alıştırmaya çalıştım.Bu yolu ben seçmiştim.Hepsi benim kararımdı.

"Ne oluyor lan?" Jungkook'un sesini duyduğumda başımı yavaşça kaldırmıştım.Hafifçe gülümsedim.Bir yerlerden çıkmasa olmuyordu zaten.Kızlar hızla üzerimden ittirildiğinde başımı tam olarak yukarı kaldırmıştım.Jimin'in yüzünü gördüğümde gülümsemem artmıştı.Az şerefsiz değillerdi ama seviyordum işte.Ah,yüce Jikook..

Jimin beni omuzlarımdan kaldırıp,bir elimi kendi omzuna sarmıştı.Jungkook'u kızların saçına yapışık gördüğümde şok olmuştum.İki eli boş durmamış,iki kızın da saçına asılmıştı.Kızlar çığlık atarken Jungkook onları etrafında döndürüyordu."Tzuyu'yi sadece biz dövebiliriz! Ona sadece biz hakaret edebiliriz!" Kız da onun saçına asıldığında,Jungkook çıldırmış gibiydi.Arkamızdan Hoseok ve Taehyung çıktığında şaşkınlıkla etrafıma bakıyordum.Hayır bunlar niye hep beraber geziyor? Niye derse girmiyorlar? Bensiz anlaşıyorlar bir de zalimin oğulları.

Hoseok koşarak Jungkook'u kurtardı ve kendi kızın saçına asıldı.Şuan resmen saç baş yoluşuyorlardı. "Taehyung,sen Tzuyu'yi tut.Azıcık ben de yolaşayım." Jimin Taehyung'a seslendiğinde Taehyung beklemeden cevap verdi."Yo. Ben de kavga edeceğim." birbirlerine baktıktan sonra hızlıca omuzlarını silktiler ve beni bırakıp kavgaya karıştılar.Bir kız Hoseok'u oraya altına alıp onu tırnaklamaya başladığında,Taehyung kendini yere atıp ağıt yakmaya başladı.Bir eli dizini döverken,gözlerinden gelen yaşları gördüğümde şok olmuştum."Ah gitti çocuğun güzelim suratı.Oysa ki en güzel yeri suratıydı.Bakılmaz ki şimdi o surata." Jimin sinirle Taehyung'a bağırdı. "Oğlum yardım etsene sevgiline!" Taehyung yeni farkına varmış gibi Hoseok'a baktı ve hızla üstünde ki kızı yere itti. Kendi Hoseok'un üzerine çıktı ve çocuğun saçını çekmeye başladı. "Lan benim saçımı niye çekiyorsun gerizekalı?" Hoseok Taehyung'a bağırdığında kahkaha atmıştım. "Pardon aşkım bir an fazla gaza gelmişim."

Sonunda kendimizi karakolda bulduğumuzda,Jungkook kızlara doğru hırlıyordu.Evet,bildiğiniz köpek gibi hırlıyordu.Polis,tedirgin bir şekilde Jungkook'a bakarken,ben durumu aileme nasıl izah edeceğimi düşünüyordum.Yine beni suçlayacaklardı..Yine onca acıya boşu boşuna katlanacaktım.Derin bir nefes alarak başımı eğdim ve ellerimi başımın iki yanına sabitledim.

Gece saat 11 civarı karanlık yoldan yürürken,kavga ettiğimiz kızlar hala yanımızdaydı.Jimin,Jungkook'u göğsünden tuttu ve onlara doğru gitmesine izin vermedi."Bırak,buralar buram buram vasatlık koktu zaten." Kızlar onlara doğru göz devirdi."Hadi,gidelim artık." içlerinden biri konuştuğunda Hoseok onlara doğru tükürerek konuştu."Bir zahmet siktiriverin artık." Kızlar uzaklaştığında hızla kollarımı arkadaşlarıma doladım.Bir kolumun altında Hoseok ve Taehyung dururken,diğerinde Jimin ve Jungkook vardı. "Az şerefsiz değilsiniz ama seviyorum lan sizi.Bilirsiniz zaten ben şerefsiz severim." Dediğim şeye gülerlerken beni ortalarına aldılar ve grup sarılması yaptık.Sarıldığımız an da burnumun direği kırılmıştı."Oğlum biriniz buram buram ter kokuyor lan.Eşşek ölüsü gibi.İğrenç." Jungkook düşüncelerimi dile döktüğünde kahkaha atmıştım.

"Bana da yer var mı?" Arkadan bir ses duyulduğunda hepimiz oraya dönmüştük.Sana'nın yanaklarında yer edinmiş göz yaşları,onun ağladığını bağırıyordu.Hoseok ve ben aynı an da kollarımızı açtık."Ter kokusundan rahatsız olmazsan tabii." burukça gülümsediğimde ufak bir kahkaha atıp yanımıza koşmuştu.Şimdi tam aile gibi olmuştuk işte.Belki de hiç sahip olamayacağımı düşündüğüm aile tam buradaydı.Her şeye rağmen beni seven dostlarım ve sevgilim.Zor yollardan geçecektik evet.Ama sonuç olarak yolun ne kadar zor olduğu önemli değildi.Yanımda kimin olduğu önemliydi.Zorlukların üzerinden atlarken yanımda olan kişiler önemli-

"Dayanamayacağım artık bu kokuya.Tanrı aşkına,deodorant diye bir şey üretildi,yirmi birinci yüz yılda yaşıyoruz!" Jungkook'un sesi bütün romantizmi bozarken hepimiz sarılmayı bırakmıştık."Sanırım ter kokan benim." Jimin utana sıkıla konuştuğunda Jungkook mosmor olmuştu.Hepimiz kahkaha atarak yürümeye başladık.Onları geride bıraktığımızda,Jungkook sümkürerek Jimin'e kendini affettirmeye çalışıyordu."Aşkım senin terin okyanus ferahlığı gibi kokuyor.Oda parfümü olarak senin terini kullanırız artık." Jimin kolunu kaldırdığı sıra da Jungkook hızla burnunu kapamıştı."Sen yine de pek kaldırma kolunu.Başkası almasın o güzel kokuyu." Jungkook'un sesi 'güzel' kelimesini telaffuz ederken titremişti.

Garip bir aileye sahiptim.Yine de,huzurlu hissediyordum.








OLDUKÇA DUYGUSAL 1 BÖLÜM (': ,

DİYECEKTİM Kİ JUNGKOOK'UN SAHNELERİ AKLIMA GELDİ F7G8H90PLĞŞÜİIK7JYHGTREFDW

fake role\\SaTzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin