Elimde ki mektup titrerken,neler olduğunu kestirmeye çalıştım. Buraya nasıl ve niçin geldiğimi hatırlamaya çalıştım. Niye ağladığımı anlamaya gerçekten çalıştım.
Sonuç sıfırdı.
Hiçbir şey anlamıyordum.
Göz yaşlarım,artık akmamaya başladığında gözlerim boşluğa takılmıştı. Birinin kaburgalarımı delip geçtiğini hissediyordum. Kalbimi elleriyle yerinden söküp,ayaklarıyla ezdiğini hissediyordum. Ruhum bedenimden çekiliyormuş gibiydi. Bulunduğum yer kararıyordu. Git gide karanlığa çekiliyormuş gibiydim. Saf çaresizliği damarlarımda hissediyordum. Terk edilmişliğin kirli yüzü bana gülümsüyordu. "Tzuyu,iyi misin?" İsmimi duymam ve omuzumda bir el hissetmem bile beni karanlık düşüncelerin içinden çıkaramamıştı. Sarsılmaya başladığımda,beyaz duvar görüş alanıma girdi. Gözlerim,Jungkook'un siyah gözlerine sabitlendi. Beni sarsmaya devam ediyordu. "Kendine gel dedim Tzuyu!" Başım ileri geri giderken,midemden yükselen sıvı ile oturduğum yerde doğruldum ve hızla odanın içinde ki banyoya koştum. Midemde ki her şeyi dışarı çıkarmıştım. Ağlarken,öğürmeye devam ediyordum. Biri gelip saçlarımı tuttuğunda,daha da rahat etmiştim. Sonunda kusmam sona erdiğinde,kafamı yavaşça kaldırıp,tepemde ki kişiye bakmıştım. Kuzenim,üzgün gözlerle yüzümü tararken,ağlamam şiddetlenmişti. Jungkook yanıma önüme diz çöktüğü ve başımı omzuna yasladı. Eli,sırtımı okşarken,ağzından çıkan teselli cümleleri,etrafımızı sarmıştı. "Sorun yok. Geçecek." Eli saçımı okşamaya başladığında,kuzenimin beline sarıldım ve ağlamaya devam ettim. Göz yaşlarım onun omzuna düşerken,sayıklamaya başlamıştım. "Gitmiş.." birden aklıma onun yüzü geldi.
"Beni bırakıp gitmiş Jungkook." Sana'nın eskiden kullandığı odanın ortasında ağlarken,aklıma onun yüzü gelmişti. Bir de beni terk ettiği gerçeği.2 Ay Sonra.
Sırtımı,yatağımın başına dayadım. Elime aldığım peçete ile yanaklarımı kurulamaya başladım. Kapım açıldığında,içeri Mina ve Chaeyoung girmişti. Sonra da Jungkook,Taehyung,Hoseok ve Jimin. Anın tanıdıklığı ile ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı. Daha birkaç ay öncesine kadar yanımda sevgilim de vardı. Yanımda ailem yerine koyduğum kız vardı. Yeni kuruladığım yanaklarımda yerlerini alan göz yaşlarımı gören arkadaşlarım hızla yanıma koştu. Hepsi yatağımın üzerine oturup,bana sarıldı. Hıçkırıklarım arttığında,onlarında ağladığını görmüştüm.
Jungkook saçımı okşarken,Chaeyoung ve Mina yanıma uzanmıştı. Dizlerimin üzerine yatan Hoseok ve Taehyung oldukça sessizdi. Ve omuzuma başını koymuş Jimin,yavaşça nefes alıp veriyordu. Yatak küçük olduğu için oldukça sıkışmıştık. Fakat kimse dert etmiyor gibiydi. Üzgündüm. Ama huzurluydum da. Benimle beraber gülen,benimle beraber ağlayan dostlarım vardı. Jimin bana,Sana'nın Japonya'ya geri döndüğünü söylemişti. Fakat nedenini kimse bilmiyordu. Ailesine de ulaşamıyorduk. Resmen ona ulaşamamamız için aramıza duvarlar örmüştü. Bunu uzun süredir planlıyor olmalıydı. Belki de beni hiç sevmemişti? Sadece mutlu olmam için ayak uydurmuştu? Belki başka birini sevmeye başlamıştı? Hayat böyleydi. Adil değildi işte. Burukça gülümseyip konuşmuştum. Kırgın çıkan sesim oda da yankılanmıştı. "Biri verdiği sözü tutmadı." Jungkook eli saçımda kaldığında,Jimin'in sesli bir şekilde yutkunduğunu görmüştüm. Jungkook konuştuğunda aklıma eş zamanlı olarak anılar dolmaya başlamıştı."Biz seni bırakmayacağız Tzuyu."
"Seni asla bırakmayacağım Tzuyu." Sana ona gülümsüyordu anılarında
"Biz aileyiz. Unuttun mu?"
"Sen benim ailemsin Tzuyu." Anılarında ki Sana bir an da yok olmuştu. Anılarında ki Sana,gerçeğinden önce terk etmişti onu. Biraz daha kalmasını isterdi Tzuyu. Onu özlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fake role\\SaTzu
Fanfiction#1-Satzu 3 Temmuz 2017'de yazılmaya başlanmıştır. 16 Temmuz 2017'de bitmiştir. Serinin birinci kitabıdır. İkinci kitap:Family Rules.