tell me im pretty > evak

seventeen

neden bölüm yayınlayamadığıma dair açıklama;
yurtdışına çıktım ve telefonumu değiştirdim. bölümleri de telefondan yazdığım için her şeyi bu telefona geçirmektir falan filan vaktim yeni yeni oldu bölüm yayınlamak için. telefonun içindeki şeyleri geçirirken tüm evak fotoğraflarımı silmek zorunda kaldım çünkü fotoğraflar anneme gitti sandım:( ve gitmemiş. baya saçma saçma şeyler oldu yaaani. her neyse işte bölüm

isak, even'ı 22. kez ararken, gergince oturma odasının içinde turluyordu. sonja, odasından bir bavulla çıkınca telefonu bir kenara atıp bağırmaya başladı.

"bunu neden yaptın? ailesinin aşırı homofobik olduğunu bilmiyor musun? ona yine işkence edecekler!"

sonja onu boş gözlerle dinliyordu fakat son cümleyle kaşlarını çattı.

"yine işkence mi edecekler? ne demeye çalışıyorsun?"

isak ellerini saçlarına geçirdi ve saçlarını çekiştirmeye başladı. gözlerini kapatıp derin nefesler almayı denedi.

"küçükken ona işkence ve tecavüz edilmiş, eşcinsel olduğundan dolayı. onun için homofobik davranıyormuş."

sonja şaşkınlıkla elindeki bavulu yere düşürdü. tırnaklarını yemeye başladı.

"ama.. aldatıldım isak. bunları bilmiyordum. onları arayacağım, umarım bir şey yapmamışlardır."

cebinden hemen telefonunu çıkarıp even'ın babasını aradı. babası, telefonu açmayınca annesini aradı.
o da açmamıştı.
isak yere çöktü ve yerden aldığı telefonuyla even'ı tekrar aradı. telefon kulağındayken zil çalınca eskild'e anahtarları neden almadığına dair içinden küfretti.

fakat kapıdaki eskild değil, dudağı ve kaşı patlamış, yüzü kan içinde bir even'dı. isak kapıyı açar açmaz even, isak'ın dudaklarına uzanıp öpmeye başladı. nefes almak için durduğunda alnını isak'a dayayıp konuştu.

"sen haklıydın. kendim olacağım. kimseyi umursamadan. hem de bu kez, gizlice değil."

ve tekrar dudaklarına uzandı.

rezil bi şey oldu kusura bakmayın çok acele yazdım