Yatakta gerinerek gözlerimi açarken Zayn'in kollarının arasından çıktım. Zayn mırıldanarak gözlerini açarken gözleri beni buldu.
"Günaydın kedicik." Gülümsedim.
"Günaydınn." Yatakta doğruldum ve kollarımı kaldırarak esnedim. Belimdeki ellerle kollarımı indirdim. Yüzüme yaklaşan suratın beni öpeceğini anlarken dudaklarımı yaladım. Odayı telefon melodisi doldururken neredeyse beni öpmek üzereydi. Küfür ederek telefona uzanınca ben de sinirlenmiştim. Hadi ama, ben de o öpücüğü istiyordum.
"Ne var...hay senin ben, evet geldi...tamam...gelince dayak yiyeceksin...görüşürüz." telefonu tabiri caizse komodine geri atarak beni belimden yatağa bastırdı ve üzerime çıktı. Dudakları anında dudaklarımı kavrarken memnuniyetle karşılık vermiştim. Dudakları dudaklarımdan ayrılıp boynuma doğru bir yol izlerken aynı anda kendini bana bastırınca inlemem dudaklarımdan kaçmıştı. Bana sürtünürken ikimizin inlemeleri birbirine girmişti. Dudakları göğüsümün üzerindeyken bu sefer kapı çalınca sinirle dişlerini sıktı ve küfür etti.
"Zaynie. Hadi kahvaltıya." Zayn umursamadan tekrar dudaklarıma yönelirken güldüm. Zaynie ha? Minik Zaynie. Dudakları dudaklarımın üzerinde asabice hareket ederken ses tekrar duyuldu.
"Zayn. Eğer ses vermezsen içeriye giricem." Zayn pes etmiş bir şekilde kafasını kaldırırken bağırdı.
"Tamam! Uyandık! Şimdi gidin." Zayn'i üzerimden iteklerken güldüm. Üzerimi değiştirmek için valizime yöneldim ve içinde giyinebileceğim bir şeyler aradım. Kısa bir etek getirmiştim ve başka bir şey yoktu. Eteği yukarıya kaldırarak Zayn'e seslendim.
"Hey, Zayn. Bunu giyinsem annen için sorun olur mu? Çünkü bilirsin. Anneni hesaba katmamıştım." Ses gelmezken arkama dönüp baktım. Zayn yutkundu ve siyah gözlerle bana baktı.
"Keşke seni eve almaya geldiğimde önce becerseydim. Seni bunun içinde hayal etmek istemiyorum. Beni zorluyorsun." Yutkundum ve önüme döndüm. Ne diyebilirim ki. Kıyafetleri aldım ve ayağa kalktım.
Üzerimdeki sütyeni çıkartarak büstiyerimi giyindim. Altımdaki eşofmanı da çıkarttıktan sonra eteğimi de giyinip ayakkabıları elime almış ve giyinmek için yatağa ilerlerken Zayn'in beni izlediğini gördüm.
"Ne? Bakmasana öyle." Sırıttı ve elindeki tişörtü giyindikten sonra yaklaştı ve boynumu önce öptü sonra ısırdı.
"Nasıl bakmamı istersin?" Ben de sırıttıp onu öptüm ve konuştum.
"Böyle güzel." Ayağa kalktım ve Zayn'in dolabına ilerledim. Dolabı açarak içinden ayakkabılarımla aynı renkteki ceketi aldım ve üzerime geçirdim. Aklıma parti gelince 'siktir' dedim ve telefona ilerledim. Anında telefon da çalmaya başlarken Fiona'nın aradığını gördüm. Bana fazla bağırmaması için tanrıya dua ederken telefonu açtım ve kulağıma koydum.
"Ah canım arkadaşım Fiona! Naber?" Kıkırdadı ve konuştu.
"Partiyi unuttuğunu biliyorum." Ben de güldüm.
"Üzgünümm. Aklımdan çıkmış ne yapabilirim?"
"Tamam, sorun değil çünkü parti iptal." Mutlulukla bağırdım.
"Yaaay! O zaman, sonra görüşürüz." Görüşürüz diyince telefonu kapattım ve oturan Zayn'e ilerledim. Elini turarak onu yataktan kaldırdım.
"Annen bizi basmadan kalk artık. Önünden yürürken büyük elleri kalçamdaydı. Kapıdan çıkarken büyük elini aniden kalçama vururken çığlık atmıştım.
"Zayn! Rahat dur." Sırıtması hala yüzünde dururken merdivenlerden inip mutfağa vardık.
"Günaydın Bayan Malik." Neşeli sesimle içeriye girdim ve Zayn'in annesinin hazırladığı masaya oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DADDY || ZM
FanfictionDiğer kızlar gibi olmadığım kesindi. Lanet olsun, cehennemde yanacaktım. || +18 ve küfür içerebilir.