8|| You are mine

27.1K 388 32
                                    

        Abi bölüm fazla duygusal oldu ıyk. Neyse böyle oldu iyi oldu. İyi okumalar bebeklerimm

        Koltukta gülerken kapıdan içeriye elleri poşetle dolu Zayn girdi. Trisha ve Waliyha kalkıp kendininkileri alırken ben de ayağa kalktım ve Zayn'in yanına gittim. Poşetlerime uzanırken geri çekti.

        "Odaya çıkartırım." Kafamı salladım ve elimden çekiştirmesine izin verdim. Odanın kapısınden girer girmez poşetleri atarcasına yere bıraktı.

        "Heey-ah!" Lafımı bitireneden belimden çekerek beni kendine yaslarken düşmemek için ona sarılmıştım ve ağzımdan kaçan çığlığa mani olamamıştım. Bir eli belimde bir eli bacağımdayken suratıma bakıyordu. Ben de kafamı kaldırarak ona baktım. Bakışlarındaki tuhaflığa anlam veremezken umursamayarak hep kirli sakal olan ama şimdi biraz daha uzamış olan sakallarında ellerimi gezdirdim. Yavaşça bana yaklaşırken bakışlarımı gözlerine çıkardım. Çene kemiğime hafif bir öpücük bırakırken içimi çektim. Eli tüy gibi dokunuşlarla belimi okşarken hafif hareketleri bacaklarımın uyuşmasına neden olmuştu. Düşmemek için elimi omuzlarına koyarken aynı şekilde boynumu da öpmüştü. Gözlerim kapalı anın büyüsüne kapılmışken burnundan derin bir nefes çektiğini hissettim.

        "Burası." Boynumun aynı yerini tekrar öperken titrek bir nefes verdim.

        "Burası, sadece benim." Dudakları boynumun aşağısına, köprücük kemiğime inerken şaşkınlıkla kocaman olmuş gözlerimle arkasındaki duvara bakıyordum. Köprücük kemiğimi de öperken tekrar konuştu.

        "Ve burası. Ve burası. Burası. Sen. Sen, benimsin. Eğer, benden başkası buralara dokunursa. Olacaklardan ben sorumlu değilim." Gözlerimi yumarken dolmalarını umursamamaya çalıştım. Tabi ya, bedenim. Sadece bedenim. Bunlar ruhuma, kalbime inen sözler değildi. O da beni sadece vücudum için istiyordu. Başka bir şey olmasını da bekleyemezdim. Ondan birkaç adım geriye gittim. Suratıma anlamaz bir şekilde bakarken konuştum.

        "Herkesin altına giren bir sürtük değilim Zayn. Seninleyken başkalarıyla da yatmıyorum." Şaşkın bir şekilde ağzını aralarken onu susturdum.

        "Sus." Poşetleri elime alarak çantamın yanına ilerledim. Alınmıştım evet. Kırılmıştım da. Kızamıyordum bir şey söyleyemiyordum. Çünkü biz sevgili değildik. Aramızda olan tek duygu arzuydu. Onun için. Ve evet, ilk defa itiraf ediyorum ki. Ben sanırım bu sikik heriften hoşlanıyordum.

        "Madison, ben. Ben öyle demek istemedim biliyorsun. Madison. Yalvarırım yapma böyle. Ben onu kast etmemiştim. Hay dilimi... Ulan iki güzel şey söyli-" sesimi aşağıdan duyulmasın diye çok az yükselttim.

        "Bir önemi yok Zayn." Yaşların gözümden akmaması için kendimi tutarken gözlerimin kırmızı olduğundan emindim. Ayağa kalkmışken kolumdan tutarak beni kendine çevirdi. Yüzümü ondan başka her yere dönerken çenemden tutarak yüzümü kendine çevirdi.

        "Madison, ben öyle demek istemedim bunu biliyorsun. Bana sorunun ne olduğunu söyle. Lütfen böyle yapma." Gülümsemeye çalıştım.

        "Sorun yok. Kendimi iyi hissetmiyorum. Eve gitmek istiyorum." Dönmeme izin vermeyerek ısrar etti.

        "Yanlış bir şey mi söyledim? Sadece benimsin dedim." Söyledikleri, belki de bir daha bir adamdan asla duyamayacağım şeylerdi. Çok güzeldi. Dokunuşları, öpüşü. Sesinin tonu bile güzeldi. Bana eski günleri hatırlatmıştı. O da benimsin diyerek benimle beraber olmuştu. Onun olduğumu söyleyerek beni bir sürtük gibi kullanmıştı.

        "Israr etme artık, yeter. Eve gitmek istiyorum." Gözleri suratıma bakarken konuşur gibi olsa da ağzını geri kapatmıştı.

        "Seni eve ben bırakıcam." Ağzımı açacakken arabanın anahtarını alıp hışımla odadan çıktı. Çantalarımı alıp şağıya inerken Waliyha ve Doniya'nın şaşkın bakışlarıyla karşılaştım.

DADDY || ZM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin