DADDY || ZM

18||Good Night Dear. I Love You.

Selam, siz bana küfür etmeden önce açıklamamı yapayım ve özürümü dileyeyim.

Şu aralar biraz tuhaf duygu karmaşaları içindeydim ve eğer yazarsam fazla baştan savma ve saçma şeyler yazacağımı bildiğimden dolayı pek yazamadım üzgünüm. Geçerli bir neden olmayabilir belki ama düşüncelerimi biraz daha topladım ve işte yine burdayım. Şuraya da bir epri bırakayım.

Sorry, the old author can't come to the phone right now...Why?... Oh, 'cause she's dead. Uxwikxjdhjsbzoajshjejsjwhxjwjjsjw

Neyse bebeklerim girişi fazla uzattım hepinize iyi okumalar sizleri çok seviyorum öpüldünüz.

Acıyla inleyerek elimi boynuma atarken gözlerimi açmaya çalıştım. Yerimde doğrulmayı denerken üzerimdeki ağırlıkla kalkamadım. Sonunda gözlerimi açarken koltukta uyuya kaldığımızı fark ettim. Karnıma kafasını koymuş üzerimde yatan Liam'ı dürtükledim ve masadaki telefonuma uzanıp neler olduğuna baktım. İnstagram'da gezinirken Liam'da uyumaya devam ediyordu. Zayn'in hikaye paylaştığını görünce üzerine tıkladım. Köpeği ile bir video paylaştığını görünce gülümsedim ve izledim. Mesaj bölümüne girerek ona bir mesaj yazdım ve gönderdim.

Siz:
Köpeğin fazla sevimli.

Telefonumu kilitleyerek hala uyuyan Liam'ın saçlarını okşadım ve ismini fısıldamaya başladım.

"Lee, bir tanem artık kalkmalısın. Hadi kalk da sana kahvaltı hazırlayayım." Gözlerini kırpıştırıp kafasını kaldırnca yeni uyanmış sevimli suratına bakarak ufak bir kahkaha attım. Yanaklatını sıktıktan sonra huysuzlanıp doğrulurken üzerimden kalkmadan önce yanağımı öptü ve banyoya doğru ilerledi. Arkasından ben de gülerek kalktım ve mutfağa ilerledim. Kahvaltılıkları masaya yerleştirirken kapı çalınca o tarafa doğru ilerledim. Kapıyı açınca karşımdaki Zayn'e gülümsedim ve kollarımı boynuna doladım. O da belime sarılırken gülümseyip yanağından öptüm.

"Hoş geldinn." Dudağımı öpüp geri çekildi.

"Hoş buldum. Kahvaltı yaptın mı?" Kafamı iki yana salladı. Ve onu içeriye çekiştirdim.

"Hayır. Tam hazırlıyodum ki sen geldin." Kafasını salladı ve peşimden mutfağa doğru geldi. Ben kahvaltıyı hazırlama işime geri dönerkensandalyelerden birisine oturdu ve Liam da o anda içeriye girdi.

"Aa, günaydın Zayn." Zayn'le el selamlaşması yaptıktan sonra yanıma geldi ve saçlarımı öperek konuştu.

"Günaydın prenses. Yardım lazım mı?" Kafamı iki yana sallarken gülümsedim.

"Hayır Lee, geç Zayn'le otur." Onlar oturup sohbet etmeye başlarken ben de sosisleri kızartmaya devam ettim. Her şeyin masada olduğuna kanaat getirdikten sonra ben de bir sandalye çektim. İkisinin arasına oturup onların başlamasını bekledim. İkisi de bana ters ters baktıktan sonra birbirlerine bakınca ne yapacaklarını anladım ve göz devirerek madem öyle kendim yapayım diyerek tabağımı doldurmaya başladım. Hep beraber kahvaltımızı ettikten sonra beraber toplamaya başlamıştık.

"Hey bugün ne yapmak istesiniz?" Lee ve Zee'ye bakarak sorunca birbirlerine bakıp omuz silkmişlerdi ve Zayn cevap vermişti.

"Sen ne istersen o bebeğim." Gülümseyip elimdeki tabağı da makineye yerleştirdikten sonra tezgaha zıplayıp oturdum. Onların işi bitirmelerini beklerken arada bir bana laf atmayı es geçmemişlerdi. İşlerini bitirip bana doğru gelirlerken Zayn ellerini iki tarafıma kotarak üzerime eğilmişti ve Liam da yan tarafıma kalçasını yaslayıp kollarını birleştirmişti. Burası sıcak mı oldu ne?