Düzenlenmiş bir bölümdür...
HAYAT.
İşte bu kelime, bütün duygularımızı, bütün düşüncelerimizi yok ediyor. Telefonum çalınca arayan kişinin Uzay olduğunu fark ettim.
"Alo"
"Alo, Okyanus bu sabah buluşabilir miyiz ? Önemli bir şey konuşmam lazım"
"Tabii, bu sabah görüşürüz"
"Tamam"
"Görüşürüz" Sesinin neden bu kadar soğuk geldiğini anlamıyordum. Acaba bana bugün ne söyleyecekti ? Toprak dürtünce düşüncelerimden ayrılmıştım.
"Ne oldu kızım anlatsana"
"Ya, bu sabah benimle buluşacakmış. Önemli bir şey söyleyecekmiş"
"Ay, acaba ne söyleyecek ?"
"Bilmem neyse ben duş yapacağım" dedim ve banyoya gittim. Banyo yaparken kolyeme dokundum. Babamın ilk hediyesi olan kolye... Çıkarmayıp, öylece banyoya girdim. Banyo yaparken ağlamak, bağırmak ve sessizce hıçkırmak ne kadar da güzel bir şeydi. Hayat sıkıcı veya bunaltıcıydı benim için. Diğerleri için ise mutlu, neşeli ve eğlenceliydi.
"Okyanus iyi misin ? Tam bir saattir banyo yapıyorsun"
"İyiyim geliyorum birazdan" Kabinden çıkıp, gözlerime baktım aynada. Kızarmış gözlerime, kızarmış burnuma baktım .Madem bu hayat böyle üstüme geliyor. Neden ölmüyoruz ?Düşüncelerimden hemen ayrılıp, banyodan çıktım.
"Senin için çok endişeleniyorum Okyanus"
"Endişelenmeye değer miyim sence ?" dedim buruk bir şekilde tebessüm ederek.
"Salak tabi ki de değersin. Sen benim ilk dostum, ilk arkadaşım, ilk kardeşimsin"
"Sende benim için öylesin" dedim ve sımsıkı sarıldım. Hızlıca üstümü giyinip, saçımı Toprak'a yaptırdım. Ayakkabılarımızı giyip, dışarıya çıktık. Okula geldiğimizde Deniz'i başka bir kızla konuşurken gördüm. Gözlerimi onlardan alamamıştım. Beni fark edince yanıma yaklaştı.
''Bunları da bana sen yaptın Okyanus'' deyip gitti. Sadece gitti, bir cümle söyledi ve gitti. Kızın yanına gidip, elini tuttu. O da beni terk etti işte. O da beni bıraktı... Hem de sonsuza kadar.
''Okyanus sen iyi misin ?''
''İyiyim'' Sadece ağzımdan 'iyiyim' kelimesi çıktı. Titrek sesimden... Uzay yanıma gelince burukça gülümsedim.
''Okyanus ?''
''Efendim Uzay ?''
''Ben... Çıkışa kadar bekleyemem''
''Çıkış ? Ah...Evet bu sabah buluşuyorduk değil mi ?'' dedim hafif bir tebessüm ederek.
''Ben... Senden çok hoşlanıyorum Okyanus. Gözlerin, burnun, kalbin, saçların. Benim bu hayatta yaşamama değer şeyler'' Duyduklarım beni şok etse de... Uzay iyiydi. Bana hiç bağırmamıştı. Sanırım beni sevdiği içindi. Gözlerim Deniz'i arasa da onu görememiştim. Bir anda bir çığlık duyduk. Hemen kapıdan dışarıya baktım. Gördüğüm şeyle iki adım geriye gittim. Deniz... Yerde kanlar içinde yatıyordu. Gözlerimden bir damla yaş yere düşünce yanına koştum. Yanıma bahçedeki elini tutuğu kız gelince çok şaşırdım.
''Deniz sevgilim uyan lütfen !Ambulansı arayın !!'' O kızın kelimeleri kafamda çan gibi çalarken arkamdan Toprak beni ayağa kaldırmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Hatası 1
RomanceNeden aşık olunurdu? Neden aşık olduğunda, acı çekmek zorundaydık? Kahve çekirdeğine benzeyen gözleri, dikkatimi çekmişti. Ona aşık olmuştum. İlk defa birisine aşık olmuştum. Sonunu bile bile sevmiştim onu. Neler yaşayacağımı, neler yapacağımı bilme...