Hayatımın Hatası 1

☆Bölüm 7☆

Düzenlenmiş bir bölümdür...

*Toprak'ın Ağzından*

Evden çıkıp, Batının düzenlendiği parti'ye gitmek için yola koyuldum. Bir araba sürekli kornaya basınca arabaya dönüp, durdum. Bu Batındı... 

''Güzelim, evim uzak. Gel bırakayım'' dediğinde gözlerimi devirip, arabasına bindim.

''Senin parti de olman gerekmiyor muydu ?'' dediğimde bana bakıp, gülümsedi.

''Seni almak için geldim'' dediğinde gülümseyip, önüme döndüm. Eve varınca arabadan inip, yürüdük. Bir anda elimi tutunca gözlerine bakıp, elimi çektim. Elimi çekince gözlerini devirip, geri elimi tuttu. Bu çocuk ne yapmaya çalışıyordu ? 

''Ne yapmaya çalışıyorsun ?'' dediğimde bana sertçe baktı.

''Elini tutuyorum sevgilim'' dediğinde elimi çekip, ondan uzaklaştım.

''Hey, nereye ?'' demesine aldırmadan yürüdüm. Arkamdan kolumu tutunca, kolunu tutup, ters çevirdim. Kasığına tekme atınca yere düştü.

''Bir daha beni arama !'' deyip, eve doğru yürüdüm.

*Okyanus'un Ağzından*

Aşağıya inip Uzay'a baktım. Gözleri parıldıyordu bana bakarken. Bana doğru yaklaşıp, elimi tuttu. Gözlerimin içine bakarak beni dünyanın en güzel kızı yaptı.

''Nasıl olmuşum ?'' dediğimde elimi tutup, gözlerime baktı.

''Prenses gibi'' dediğinde yanağından öptüm.

''Sen de prens mi oluyorsun o zaman ?'' dediğimde gülümseyip,

''Galiba'' dedi hafif tebessüm ederek. Kapı çaldığında hızla kapıyı açtım. Gördüğüm şey Toprak ve dağınık saçlarıydı.

''Toprak ne oldu ?''

''Birini dövdüm'' dedi anıra anıra.

''Kimi ?'' dediğimde ise gözlerini devirip, ayağını sallamaya başladı.

''Batını'' Beni bir güzel süzdükten sonra gözlerime baktı.

''Sen nereye asıl ?''

''Bugün özel bir gün yok mu ?''

''Ne ?'' Gözleri fal taşı gibi açılınca hatırladı. Ellerimi tutup;

''Doğum günün kutlu olsun Okyanus'um''

''Sonunda, teşekkür ederim''

''Nereye gideceğini söylemeyecek misin ?''

''Uzay bana sürpriz hazırlamış da ona gideceğiz''

''Hmm tamam o zaman'' dediğinde ona sımsıkı sarılıp, yanaklarını sulu sulu öptüm. Ayakkabılarımı giyip, Uzay'ın arabasına bindim. Yol boyunca sadece bakışmıştık.

''Hey, sen biraz kızardın mı ?'' dedi hafifçe tebessüm ederek. Ben ise başımı kaldırıp, gözlerinin içine baktım.

''Hayır sadece... Boş ver''

''Lütfen... Söyle''

''Evet kızardım. Çünkü uzun bir aradan sonra ilk defa böyle hissediyorum''

''Nasıl hissediyorsun ?'' dedi bana bakarak. Ben ise o telaşla;

''Hey, bana bakma yola bak. Şimdi bir yere çarpacağız''