Düzenlenmiş bir bölümdür...
"Bugün her şey burada bitecek Okyanus"
"S-sen... Deniz senin burada ne iÅŸin var ?"
"Uzay beni seviyor... Sen aramıza giren küçük bir yılansın sadece. Ve o yılan birazdan dünyadan yok olacak" dediğinde bacaklarımı hissetmemeye başladım. Deli gibi bağırdığımda beni kucağına alıp, aşağıya yatağın üstüne attı. Ellerimi ve ağzımı sıkıca bağlayıp, arabaya bindirdi. Ne kadar çırpınsam da bırakacağı yoktu. Ben de sessizce ona bakmaya başladım. Eliyle sertçe ağzımdaki bandı çıkarttı.
"Sana ne yapacağım biliyor musun ?"
"Bilmiyorum"
"Bilmezsin tabi senin bildiğin bir tek şey var o da Uzay... Seni ilk önce bir eve götüreceğim. Sonra yavaş yavaş sana işkence edeceğim"
"Sonra... Sonra ne olacak ? Uzay senin gibi bir geri zekalıyı mı sevecek ?"
"Sana konuş diyen olmadı Okyanus"
"Ne kadar malsın. Beni öldürdüğün zaman Uzay seni sevmeyecek senden nefret edecek... Seni gördüğü yerde öldürebilir bile"
"Aklımı çalmaya çalışma ! Ben senin gibi kızları çok iyi bilirim. Bana seni seviyorum dersin üç gün sonra onu seviyorum dersin. Yemezler canım yemezler"
"Gerçekten sen manyaksın. Beni öldürünce eline ne geçecek ? Uzay sana aşık mı olacak ? İyi ki Okyanus'u öldürdün mü diyecek ? Yanılıyorsun Deniz... Beni öldürünce Uzay senden nefret edecek, öldürmek isteyecek... Sen gerçekten salaksın" deyip aklını karıştırmaya çalışıyordum ama işe yaramıyordu.
"Benim aklımı karıştırma Okyanus. Ben böyle olmak istedim, ben Uzay'a aşık oldum. Onun için ölebilirim bile"
"Hadi öl o zaman" deyip yanımıza geldi Uzay.
"Uzay sen...-"
"Hiç bir şey söyleme Deniz. Okyanus'u alıp, gideceğim ve sen de kendini öldüreceksin"
"Tamam gidin... Ben öldürürüm kendimi" deyip beni çözdü. Eline silahı alıp, bağırmaya başladı. Uzay hemen yanına koşunca cebindeki ilaçlar döküldü. Elime bir tanesini alınca delirmeye başladı.
"Bırak onu ! Bakma ona !" duymamazlıktan geldim. O ilacı görünce elimden aldı. O bir Klozapindi. (Şizofren hastalarının kullandığı bir ilaç) Deniz'e baktığımda titremeye başlamıştı. Sanırım hastaneden kaçmıştı çünkü şizofreni hastalarını doktorlar dışarıya çıkartamazlardı. Uzay bana korku dolu gözlerle bakınca şaşkınlığımı bir kenarı bırakıp, Deniz'in kolunu tuttum.
"Deniz beni duyuyor musun ? Deniz !"
"Hastaneye götürelim"
"Zamanımız yok ! Ölebilir... Bana yardım et. Sımsıkı tut onu" dediğimde sımsıkı tutmaya başladık. Hafif hafif duruyordu titremesi.
"Uzay şimdi yavaşça kafasını yere yatır. Ve sakın hareket ettirme kafasını" dediğimde Deniz gözlerini açmıştı. Her yere anlamsız bir şekilde bakıyordu. Uzay ayağa kalkınca beni kolumdan tutup arabaya götürdü.
"Uzay ona yardım etmeliyiz"
"Ona yardım etmeyeceğiz. Seni öldürmeye kalkan birisine nasıl böyle iyi kalpli rolü yapabilirsin ?"
"Anladım Uzay... Beni evime bırak sonra da git kendine iyi kalpli bir sevgili bul" dediğimde hiç bir şey söylemedi. Demek ki benden sıkılmıştı. Beni artık eskisi kadar çok sevmiyordu. Toprak beni arayınca telefonu açmak zorunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Hatası 1
RomanceNeden aşık olunurdu? Neden aşık olduğunda, acı çekmek zorundaydık? Kahve çekirdeğine benzeyen gözleri, dikkatimi çekmişti. Ona aşık olmuştum. İlk defa birisine aşık olmuştum. Sonunu bile bile sevmiştim onu. Neler yaşayacağımı, neler yapacağımı bilme...