Hybrid /NaLu (TAMAMLANDI)

0.8

Okuyucuların dikkatine! Bu bölüm Smut'tur ve bu tarz bölümler okumak istemeyen geçsin. Seviyom sizi can parçaları!

...

"Seni istiyorum Lucy. "

Daha önce kalbim hiç bu kadar hızlı atmamıştı. Yüzümü avuçları arasına almış beni istediğini söylüyordu. Natsu. Natsu Dragneel. Beni. Istiyordu.

"İnsanlıklarını kaybetmiş yaratıklara verdiğin cezalar beni korkutmuyor. Beni korkutan eğer birlikte olursak bir sürü düşmanımızın olacağı ve seni belki de koruyamayacak olmam."

Kaşlarımı çatmıș, ona öylece bakıyordum.

"Ne yani gitmemi mi istiyorsun? Kalmamı mı? Artık ben bu yapbozdan bıktım. Ya tamamen sana ait olayım ya da bırak gideyim."

"Bir daha kimse karanlık amaçları için sana dokunamayacak çünkü sen çoktan benim olmuş olacaksın."

Dedi ve sert bir şekilde dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ona cevap vermemi engellemişti. Şuan ona cevap vermek umrumda da değildi. Onu istiyordum.
Büyük bir açlıkla dudaklarımı sömürüyordu.
Artık nefese ihtiyacım olduğu için dudaklarımı araladığımda, dil darbeleriyle neredeyse yere düşecektim.
Ellerimi boynunda birleştirip beni kucağına almasına izin verdim.
Beni kucağına aldığı gibi sırtımı duvara yasladı.
Elleriyle vücudumun her yerinde dolaşıyordu.
Mini deri eteğimi yukarıya doğru sıyırarak baldırlarımı sıkmaya başladı. O anda aldığım zevkle bir inilti çıkardım. Natsu'nun hoşuna gitmiş olmalıydı ki suratını memnun olmuşcasına sinsi bir gülümseme kapladı.
Elleri hâlâ baldırlarımda dolanıyor, yavaşça kilodumun üzerinde parmaklarını oynatıyor ve onu daha çok istememi sağlıyordu.
Dudağıma bıraktığı ısırıkla acıdan zevk aldığımı fark ettim.

Nefes nefese, fısıltı gibi çıkan sesimle

"Daha fazlasını istiyorum."

O anda Natsu'nun göz bebeklerinin koyulaștığını fark ettim. Damarları yine kendini belli ederek simsiyah olmuştu. Güçlerini kontrol edemiyor gibiydi ama umrumda değildi.

"Lucy kendimi kontrol edemeyebilirim."

"Umrumda değil. Seni istiyorum."

Natsu, duvardan uzaklaştırarak beni salondaki büyük yemek masasının kenarına oturttu. Masanın üzerindeki her şeyi bir anda yere fırlatarak bize geniş bir alan sağladı.

Aç gözlerle bana bakıyordu ve bense ona sırıtıyordum.
Bana yaklaşarak altımdaki mini deri eteği parçalara ayırdı. Gücünün sağladığı yararlar da vardı.
Üzerimdeki salaş gömleğin düğmelerini tek tek açacağını sanarken bir anda düğmeleri her yere saçacak bir şekilde ikiye ayırdı.
Ve beni masaya yatırdı.
Siyah dantelli iç çamaşırlarıma açlıkla bakıyordu.
Ben yarı çıplak kaldığımda Natsu'nun tişörtüne yönelip onu da yarı çıplak bıraktım. Pantolonunu çıkarmaya yeltenmeden Natsu çıkarmıştı bile.
Üzerime yüklenip sertliğini bana bastırdı ve salonu haykırırcasına bir iniltiyle doldurmamı sağladı.

"Daha yeni başlıyoruz Lucy. Her yerinde benim izlerimi taşıyacaksın ve bu saatten sonra istesen de benden kurtulamayacaksın çünkü artık sen Şeytan'ın Oğlu'na ait olacaksın."