Omzunun arkasındaki çileğe benzer doğum lekesi aynıydı.Yüzüne dikkatlice bakınca Cidden anımsıyordu.Yanına gidip yanındaki pezevenge baktı.Adam hemen ‘’O buranın en değerli parçası.Bugün geldi ve annesinin karnından çıkmış gibi tertemiz bir bakir.Hem de şu güzelliğe bakın’’ deyince Kris afalladı.’’Bir orospu nasıl değerli olur ki?Saçmalık’’ diye kendi kendine söylenince adam ‘’Efendim, duyamadım’’ deyince Kris hızla elini sallayıp ‘’Yok bir şey… onun adı ne?’’ kalbi deli gibi atıyordu.Adam ‘’Luhan’’ deyince yutkundu.
Nasıl olur?Kendisi aramamıştı bile.Kader bile ‘İntikamını almalısın’ diye bağırıyordu resmen.Kris yandan pis bir şekilde sırıtıp ‘’Bunu al-…’’ lafını tamamlayamadan bir sürü erkek ve kadın ‘’Ben almak istiyorum.’’ veya ‘’Ben alacağım’’ diye itişirken ,pezevenk ‘’Çok alıcı olduğu için,açık arttırma’’ deyince, Kris sinirle ‘’Onu size bırakacağımı mı sanıyorsunuz?Geri zekalılar!’’ diye söylendi.
Luhan olanlardan bir şey anlamamış bir şekilde şaşırmış ve korkuyla etrafına bakarken arkasındaki dev onu kolundan tutup sürükleyerek ortada duran platforma çıkarttı.Luhan ise korkudan pısa pısa,neredeyse boyu 6 yaşındaki bir çocukla aynı olmuştu.
Pezevenk bağırarak ‘’100.000 ile açıyorum.Çünkü o çok değerli’’ diğerleri bunu duyduktan sonra kapışmaya başladı.’’130.000’’,’’150.000’’,’’180.000’’’ tabi ki fiyatlar artarken içlerinde Kris’te vardı.Fiyat 220.000’e kadar geldiğinde Kris ve 55-60 yaşlarında bir adam kalmıştı.Adam bitirmek istermişçesine ve gururla ‘’300.000’’ deyince herkes şaşkınlıktan neredeyse dilini yutacakken,Kris ‘’330.000’’ dedi.Adamsa kaşlarını çatıp ‘’380.000’’ deyince oradakiler,’’Bitti,yaşlı adam aldı.’’ derken,Kris kendi kendine ‘’Onu sana mı bırakacağım?,Moruk,sen git buralarda harcadığın paralarla kendine mezar al!’’ diye söylendi ve sesli bir şekilde ‘’Gerçekten sıkıldım…500.000’’ deyince adam resmen morararak olduğu yere çöktü.
Luhan ise hala olanları kavramaya çalışıyordu.Pezevenk ‘’Tebrik ederim.Zevke ve güle güle kullanın’’ deyince,Kris tehlikeli bir şekilde gülümseyip ‘’Kesinlikle’’ deyince Luhan,korkudan ne yapacağını şaşırdı.Pezevenk ‘’ Lütfen bekleyin,kıyafetlerini getireyim’’ deyip içeri doğru giderken sadece boxerla duran Luhan’ı kolundan tutarak Kris’in yanına bıraktı.
<<Kris’in Bakış Açısı;>>
Hala çilek gibi kokuyor.Ama buranın pisliğinden olsa gerek demir ve toprak karışımı bir koku da var.Ahh şuna bak resmen nefes alışlarımdan bile korkuyor.Ne büyük bir tezat.Hangi orospu,sahibinden korkar ki…Anneni örnek almalıydın sürtük.Nerede kaldı bu herif?Yanımdaki küçük,sarı sürtük,eve gidene kadar korkudan ölmezse yine iyi.Tir tir titriyor.Ama dur daha çok titreyeceksin.
<<Yaza’ın Bakış Açısı;>>
Adam gelip’’Efendim,arkada hazırlanabilirsiniz’’ deyince Kris kafa sallayıp yanında pısmış, kafası önde,sessizce ağlayan ve bir yandan da poşetin içindeki kıyafetlerini küçük bedenine bastırmış tutan küçüğe baktı.’’Yürü’’ Kris küçüğe söyleyince,Luhan titreyerek, korkuyla kafa salladı ve onları takip etti.
Koridorun sonunda,sağdaki küçücük bir aralığa girdiler.Pezevenk gitti.Kris duvara dayanıp küçüğü izlemeye başladı.Luhan ,Kris’in arkasını dönmesini ister gibi bir bakış atsa da hiç bir sonuç alamayınca utanarak ve korkuyla burnunu çekerek giyinmeye başladı.
Kris, ‘Hala 4 yaşındaki o küçük çocuk gibi’ diye düşününce hızla kafasını sallayıp ‘Ne çocuğu?O bir sürtük!’ diye kendi kendini düzeltti.Çocuk üstünü giydikten sonra pantolonunun cebindeki bilekliği çıkarıp bileğine geçirmeye çalışırken ‘bunu biraz daha genişletmeliyim’ diye aklının bir kenarına yazdı.Tekrar cebine koyduktan sonra kafasını kaldırıp Kris’e bakınca Kris’in ona doğru geldiğini fark edip korkuyla gerilemeye çalıştı.Ancak bu küçük aralıkta anca 2 adın geriye gidebilmişti.Sonra duvara çarptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAHİŞE'NİN OĞLU
FanfictionNeden bu iğrenç dünyada bütün acıları yaşamak zorundayım? Oradan bakınca çok mu güçlü görünüyorum? Ancak ben ölmek üzereyim tükeniyorum…