Tekrar beraberiz!Çok beklediniz biliyorum.Gösterdiğiniz anlayış için ne kadar TEŞEKKÜR etsem az.Yeni bölümler sizi fazla bekletmeden gelecek.İyi okumalar.
''Şimdi giyinip okula gitmem gerek.'' diyerek ışıldayan gözlerimi onun üzerinden ayırıp dolabın yanına gittim.Dolabın kapağını açıp Harry'e döndüm.Ona sadece üzerimi giyinirken bana bakmamasını söyleyecektim ama o gitmişti bile.Boşluğa bakarak:''Sanırım buna alışmalıyım.'' dedim ve ardından kıyafet seçimine geçtim.Gözlerim kıyafetlerimin üzerinde dolaşırken elbiselerin,kısa eteklerin ve şortların olduğu bölümde bir an duraksadım.Uzun zamandır onları giymiyordum.Aslında tecavüze uğradığım günden beri...Bu belki de bir çeşit savunma içgüdüsüydü.Sanki onları giyersem tüm erkeklerin dikkatini çekecektim ve kendimi güvende hissetmeyecektim.O geceden sonra ilk kez doğum günümde elbise giymiştim.Harry'nin yani dünyada en çok güvendiğim erkeğin yanında olacağıma o kadar emindim ki hiç korkmadan giydim.Ama...
İçimi kaplayan karanlık duygulardan sıyrılmaya çalışarak lacivert,dar kot pantolunumu ve üzerinde siyah yazılarla NEW YORK yazan beyaz tişörtümü aldım.Komidinin üzerindeki telefonumun titremesiyle kıyafetleri yatağın üzerine atarcasına koyarak gelene mesaja baktım.Annemdendi,
''Tatlım bu gece de burada kalmam gerek.Yarın geliyorum.Dişçi randevunu unutmadın umarım.Seni seviyorum.''
Mesajı okur okumaz istemsizce alt dudağımı ısırdım.Tabii ya!Bugün diş telllerim çıkacaktı.Hızlıca üzerimi giyindim ve aynanın karşısına geçip saçlarıma havadan bir at kuyruğu yaptım.Her ihtimale karşı çantama ince bir hırka koydum ve telefonu da alarak odadan çıktım.
****
Dişçi,daha doğrusu Bay Wood ağzındaki maskeyi çıkarıp: ''işte bu kadar genç hanım.'' diyerek parlayan gözlerle yanımdan ayrılarak masasının yanına gitti.Dişçi koltuğunun uç kısmına kadar gelip oturdum.Heyacanla yeni dişlerimi görmeyi bekliyordum.Bay Wood masanın üzerinden aldığı aynayı bana uzattı.Aynayı iki elimle tuttup kocaman gülümseyerek yeni dişlerimi incelerken Bay Wood gururla vereceğim tepkiyi bekliyordu.
''Bu gerçekten harika!Çok teşekkür ederim Bay Wood.'' diyerek yeni gülümsemle ona baktım.
''Beğendiğine sevindim.'' diyerek gülümsedi.
Gitmek için yerimden kalktım.Çantamı aldım ve Bay Wood'a tekrar teşekkür ettim.Bay Wood masasında oturmuş elindeki kalemle bir şeyler yazarken başını kaldırıp teşekkürümü minnettarlıkla kabul etti.Kapıdan çıkmak üzereydim ki Bay Wood arkamdan ''Candice!'' diye seslendi.Aralık kapının önünde başımı ona doğru çevirdim.
''Güzel gülümsemeni o fare suratından mahrum bırakma.'' diyerek göz kırptı.Bay Wood her geldiğimde benim dişçi koltuğunda olmamın verdiği gerginliği geçirmek için benimle hep böyle takılırdı.Beni kızıdrmaya çalışır ve dikkatimi başka şeylere çekmeye çalışırdı.Bunda da gayet başarılıydı doğrusu.Bu da onlardan biri ve sonuncusuydu.Bu sefer kızmamıştım hatta bu istemdışı gülümsememi sağlamıştı.Başımı salladım ve kapıdan çıktım.
Kapıdan çıkar çıkmaz çantamdan telefonumu çıkardım.Saate baktığımda ilk dersi çoktan kaçırmış olduğumu gördüm.Hemen bir taksiye atlarsam anca ikinci dersin yarısında okulda olurdum.Çantamın askısını omzuma iyice yerleştirdim ve dişçiden çıktım.
Yaşadığım yerin en işlek yeri bu cadde sayılabilirdi.Doğal olarak taksinin en çok olduğu yer.Taksi çağırmama gerek yoktu herhangi bir tanesinin gelmesini beklemem yeterliydi.Bekleyişim sırasında nisan ayının başlamasıyla sıcaklığını daha yeni yeni gösteren Güneş,yüzüme vurmuştu.Bir an gözlerimi kapayıp,yüzümde hissettiğim yakıcı olmayan sıcaklığın beni canlandırmasına izin vererek gözerlerimi kapattım.Derin bir nefesle akciğerlerimi doldurdum ve aldığım nefesi tekrar geri verirken gözlerimi açtım.Başımı sola çevirip yola baktığımda bir taksinin geldiğini görerek el kaldırdım.Boş taksi önümde durdu ve arkaya koltuğa geçtim.Taksiciye okulun adını söyleyip çantamı çıkararak koltukta iyice yerleştim.Taksi hareket ettiğinde pencereyi açarak içeriye hava girmesini sağladım.Dirseğimi hafifçe camdan dışarı çıkardım ve saçlarımın dağılmasına aldırış etmeden rüzgarın yüzümü okşamasına izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhum Seni Çağırıyor (Harry Styles)
FanfictionHayallerinizin erkeği bir gün PAT diye karşınıza çıksa ne yapardınız? Delirdiğinizi mi düşünürdünüz yoksa Tanrının sonunda sesinizi duyup sizi ödüllendirdiğini mi? Candice onu gördü.Hayallerinin erkeğini... Ama emin olmadığı bir şey vardı: O gerçek...