Yanlızlık endişelerimi artık bir kenara atmalıydım. Kendimi balkon manzarasının sessizliğine atıp bir süre kendime gelmenin güzel yollarını aradım. Artık sadece ben vardım. Özgürlüğü kemiklerime kadar hissederken hissettiğim başka duygulara , heycanla karışık korkulara engel olamıyordum. Içimdeki derin sessizlik yerini zamanla huzura bırakacaktı ama nasıl? Kendime bir kahve yapsam acaba geçermi ? Yada bana annemle oturduğumu aksamlarımı hatırlatır dı. Şimdiden bu kadar anlarken değerini zamanla ne kadar özleyeceğimi tahmin bile edemiyordum. Ama bir kahve sanırım şu an bana çok iyi gelecekti. Kahveyle bazen sigaranın kimseye zararı olmadığını düşünenlerdenim maalesef. Annem ve babam bunu duysalar eminim çok üzülürlerdi. Balkonda kahvemden bir yudum aldım ve gözlerimi kapattım annem burday dı. Bana güzel şeyler söylüyor du. Annemle sohbet etmek dünyanın en eğlenceli yerinden bile daha keyif vericiydi. Elimdeki sigaranın varlığını unutup daldığım hayaller parmağımın yanmasıyla bölünmüştü. Annemin hayalini elimde sigara varken kurmamak gerektigini anlamıştım. Hayali bile beni cezalandırıyordu resmen. Sonra düşündüğüm bu ceza beni güldürmüştü. Gerçekten annemim gölgesi burada sanırım. Okulların açılmasına son 5 gün vardı. Koskoca beş günü evde, balkonda bekleyemezdim. Bugün biraz evimin tadını çıkartıp yarın çarşına bir göz atmalıydım. Sonra salona girdim. Burası resmen bana aitti. Burada arkadaşlarımla oturup sohbet ediceğim günlerin hayalini kurdum. Umarim güzel arkadaşlıklar edinebilirim burada. Sonra çalışma odama gittim. Mazemelere dokunup yapacağım tabloları hayal ettim. Sonra düşünmek yerine bir resim yapmanın şu an bana çok iyi geleceğini düşündüm. Şu anki ruh halim resmime de yansıyordu. Arkası karanlık aydınlığı hayal edip önüne katmış bir kadın bedeni. Aslında bu resim yaptıkça karanlığı ve aydınlığı birleştiren kadın ve hatta karanlığı, aydınlığı aynı anda yaşamak gibi değişik duyguları hissettirmeye başlamıştı. Inanılmaz dı yaptıkça resme aşık oluyordum. Benim icin bu tablonun yeri bir ayrı olacak olacaktı. Kendi evimde yaptığım ilk tabloydu çünkü. Saate baktığım da aradan saatler geçmişti. Resmen aksam olmuştu. Her yerim tutulmuştu. Annemler geldiklerini haber vermek icin aradılar. Buruk bir sesle dikkat etmemi beni çok sevdiklerini tekrar tekrar hatırlattılar. Bir seyler yeyip yemediği sordular.Acıktığımı yeni fark etmiştim. Telefonu kapatır kapatmaz hemen kalkıp bir şeyler atıştırıp televizyon karşısına uzanmıştım. Sanırım bu gün burada uyuyacaktım ilk kez koltukta televizyon açıkken uyuya kalmıştım. Annemler buna hiç izin vermezlerdi. Sabah uyandığımda her yerim tutulmuştu. Büyük sözü dinlemenin ilk cezasını yemiş bulunmaktaydım. Sabah uyuyaninca annemin kahvaltı hazırladığı günler aklıma geldi ve derin bir iç çektikten sonra mutfağa gidip bir seyler hazırlarken babamı aradım ardından annemi onların sesini duymak bana iyi geliyordu. Kahvaltının ardından üstümü giyip kısa bir keşfe çıktım. Buranın çarşısı gayet canlı ve kalabalıktı. Sanırım öğrencilerin çoğu gelmişti. Cafeler baya kalabalık gözüküyor du. Bir kac saat gezdikten sonra bir yere girip bir seyler içmek için oturdum. Bir sürü gençler vardı. Meraklı gozlerle bana bakıyordu çoğu, yabancı bir yüz birde yanlız olmama şaşırır gibi bakıyorlar dı. Orada fazla kalamadım. Bakışları beni rahatsız etmişti. Oradan ayrıldıktan sonra durağa doğru gidip otobüse binip eve döndüm. Fazlasıyla cesaretli olduğumdan kaybolma korkum hiç yoktu zatende istanbul kadar büyük bir yerde yaşadıktan sonra burası çok kolay ve küçük gelmişti. Eve döndüğümde annemle kısa bir görüşme yaptık. Sonrasında koltuğa uzanıp dinlenmek istedim. Yine burada uyuya kalmıştım. Uyandığımda karanlık çökmüştü. Hemen kalkıp ışığı açtım. Yapacak hic bir sey yoktu. Canım sıkılıyordu. O yüzden de bir şeyler yemek istiyordum. Bir an önce okulun açılmasını istiyordum. Tek başınayken bazen en güzel manzaranın bile sıkıcı olabileceğini fark etmistim. Yanında sevdiğin bir insan yokken güzel şeyler yavaş yavaş anlamını yetirmeye başlıyordu sanki.Yanlızlığı sevsemde yanlız bir ömür geçiremeyecegimi anlamış oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DELİ BİR ADAM
Chick-LitDaha önceki aşklardan eser yoktu... Sevmek sanki "O"nun icin çarşafa sarılı çıplak bir kadın bedeniydi... Ama o oyle sevmiştiki o bedene bürünmeye razıydı... Ben ilk defa böyle bir adim atıyorum umarım hikayeyi ve asıl anlatmak istenenleri begenir...