Y.N: Smut
Derek
Uyandığımda, Stiles kolumun üstünde ağzı açık bir şekilde uyuyordu. Kimileri için salak olabilecek bu ifade; benim için dünyadaki en masum, salak ifadesiydi.
Güneş, yüzüne yavaş yavaş doğarken uzun kirpiklerinin koyu gölgesi yanaklarına vurdu. İçimdeki kurt, gözlerimi Stiles'ın boynuna indirdi. Dün gece onu ısırığımla benim yapmıştım.
Bu ince savunmasız boyun beni çıldırtıyordu.
Stiles yavaş yavaş gözlerini araladığında sabahın sıcak ışınları yarı açık göz kapaklarından girip o kahve gözlerine altın tonlarını serpiştirdi. Beni gördükten sonra gözlerini tekrardan yumduğunda yüzünde oldukça afacan bir gülümseme yayılmıştı. Ufak bir esnemeyle yüzünü iyice boynuma sokuşturdu.
Burnuma gelen kokusu, benim ve onunkinin karışımıydı. Bu da beni daha fazla korumacı yapıyordu. Saçlarından tutup; hafifçe çektim, dudakları çenemin hizasından biraz aşağıdaydı. Ona doğru eğilip öptüm.
İlk başta küçük karşılıklar verdi ama benim hırçın yaklaşımımla o da sertleşmeye başlamıştı. Üstüne yattığı kolumu vücuduma yaklaştırdım. Bu şekilde bacaklarımdan biri onun bacakları arasına girmişti.
Dudaklarımızı bir saniye olsun ayırmıyordum.
Stiles arada dilinin yorulmasından dolayı ritmi bozuyordu. Açıkta kalan elimi, kuyruk sokumundan aşağı kuvvetlice kaydırdım. İstediğim noktaya gelince üç parmağım ile kendime doğru çektim. Stiles da içgüdüsel olarak bacakları arasında duran bacağıma sürtünmüştü.
Öpüşmemizi kesip gözlerine baktığımda kendinden geçmiş bir ifade vardı. Kendime sahip çıkmam için artık çok geçti.
Arkasındaki elim onu yavaş, dairesel hareketlerle okşuyordu.
Bu sırada baksırı artık erkeklik organını gizleyemediğin de onu çekip çıkarttım.Kasıklarımın üstüne yerleşince yüzünde manidar bir gülüşle bana:
"Her kurt adam sabahları bu kadar aktif midir?" demişti.
"Kurt adamları bilmem ama kırmızı başlıklar kesinlikle öyle," deyince yüzüne pembelik yayılmıştı.
Kasıklarımın yanında duran dizlerinden tutup, kalktım. Yüzlerimiz tekrardan birbirine değecek kadar yakındı. Gözleri dudaklarıma kayınca; benim de gözüm onunkine kaydı ama öpüşmedik.
"Ters dön."
Bu komutum ile omuzlarından bir titreme geçti. Kendinden geçmiş bir şekilde sırtını bana dönmüştü.
Karşımda bembeyaz pürüzsüz bir sırt serilmişti. Yer yer küçük benler ona hareket katıyordu. Sırtının ortasına dudaklarımı yerleştirdiğimde Stiles istemsizce kasıklarıma baskı yapmıştı. Elimi kaldırıp ince boynundan tuttum.
Dudaklarım tekrardan sırtında ilerledi. Bazen benlerine gidiyor, sonra tekrardan sırtının ortasındaki çukura dönüyordum. En sonunda birleştiğimizde Stiles'ın hareket etmesini kolaylaştırmak için kalçalarına koyduğum ellerimle destek çıktım.
Tam bu sırada aşağıdan bir ses geldi. Yabancı birisi değildi, kokusu tanıdık gelmişti.
Stiles ellerimin desteğinin çekilmesinden dolayı kendisi hareket ediyordu.
"Derekk-"
Tekrardan kalçalarına dönmüştü ellerim. Geleni tahmin ettiğimde bizi bu şekilde yakalaması umurumda değildi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alpha and Human -Sterek
FanfictionStiles arkadaşları tarafından dışlanan bir çocuktu. Para kazanmak için çok çalışsa da genç yaşta kimsesiz kaldığı için masraflarına yeterli gelmiyordu. Patronu da anlayışsız bir adamdı ve okul ve iş hayatı arasında yıpranan Stiles, bir gün arabasına...