Bölüm 11 🐺

2K 139 72
                                    

Derek

Sabah olduğunda şaşırtıcı bir haberle karşılaştım.

Anlattığına göre Peter birkaç günlüğüne gidecekmiş. Neden gittiği konusunda bir ayrıntı vermedi, bende sormadım.

İçimdeki bir ses bu fırsatı değerlendirmem gerektiğiyle ilgili mutluydu. En azından hislerimi açıklığa kavuşturmam gerekti.

Peter

Gece gerçekleşen o olaydan sonra Stiles'a bir şey anlatamadım. Bu bilgiyi doğrulamak gerekti o yüzden, o okula gittikten sonra aşağı indim.

Mutfakta Derek kendine kahve yapmış, belki geceki olayı düşünüyordu. Onun yanına gidip bende kendime kahve doldurdum karşısına geçip oturduğumda huysuz suratıyla bana bakıyordu.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Derek birkaç günlüğüne kasabada yokum. Stiles okula gittiği için ona bir şey demedim. Eğer sorarsa söylersin."

"Kendin niye söylemedin?"

Nereye gittiğimi sormak yerine kıskançlığını konuşturmak istiyordu.

"Her neyse Derek. İşim var görüşürüz."

Derek

Kapıdan çıktıktan sonra oldukça rahatlamıştım.

Gece ki olayı da bir kenara atıp unuttum. İçimde yemek yapma isteği vardı. Dışarı çıkıp iyi et, peynir ve şarap aldım. Mutfak alışverişine çıkmak benlik değildi ama et ve şarabı kesinlikle benim seçmem gerekti. Eve döndüğümde bir hüzün dalgasına yakalandım. Ayakları yere basmayan çocuklar gibi sevinip sonra gerçek ile karşılaşmışım gibi kırıldım. Koltuğa geçip kendimi bıraktım.

Ancak akşama doğru kendime geldim.

Stiles hala gelmemişti.

En sonunda yerinde duramaz halde evden çıkıp gittim. Sokaklarda başıboş dolaştığımı sanıyordum ama meğersem o barın önüne gelmiştim. Saate baktım, yarım saat sonra çıkacaktı. İçeri girmedim, dışarıda soğuk havada kafamı toplamaya çalıştım.

Volta atarak gezdikten sonra çöplerin içinde yanan tek bir sokak lambasının sarı ışığında durdum. Sinekler gibi bende ışığa hasret kalmıştım. Kafamı kaldırıp baktım, kendilerini öldürdükleri halde ona konuyorlardı. Sonra kapı tarafından bir ses geldi kafamı o tarafa çevirdim. Stiles gecenin verdiği yorgunlukla beyazlayan suratıyla benden tarafa bakıyordu.

İlk başta tanıyamamış gibiydi sonra, yürüyerek yanıma geldi.

"Bir sorun mu vardı?"

Yüzünü biraz endişe bürümüştü.

"Hayır sadece buradan geçiyordum."

"Buradan!"

Kurt adam olmasına gerek yoktu, yalan söylediğimi anlaması için.

"Peter gitti bende seni kontrol etmeye geldim"

"Yaa neden gitti?"

"Bir şey söylemedi."

Sohbeti orada bitirmiştim sanki o istemiş gibi gelmemi, surat asıyordum. Şu huysuzluk beni sıkıyordu onu nasıl sıkmasın.

***

Eve geldiğimizde o yukarı çıktı. Bende her zamanki koltuğuma oturdum. Aklımdaki düşünce bu değildi. Biraz sonra aşağı indiğinde mutfağa geçti. Karnındaki gurultu seslerini buradan duyabiliyordum. Buzdolabına baktı, sonra fırına.. Hal böyle olunca bende gittim, poşetteki aldıklarımı çıkarttım. Tavayı ocağa koyup, yağ döktüm.

Alpha and Human -SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin