Bölüm 2 🐺

3.6K 270 203
                                    

Yazar

Derek bunu biraz düşündü daha hiçbir şeyi sindirememişti. Hayır anlamında başını salladı. O sırada patron yeni gelen kolileri taşıması için Stiles'ı çağırdı. Stiles, Derek'e başını eğdikten hemen sonra kaldırmak için koştu. Derek bu zayıf, solgun çocuğun bunları tek başına kaldırmasının onu zorlayacağını düşünüyordu.

Bu kadar nasıl cılız ve solgun olabilirdi.

Stiles birinci koliyi büyük zorluklarla mutfak tarafına götürmek için yüklendi: Gerçekten içindeki etler baya ağırdı. İkinci koli için geldiğinde yüzünden ter damlaları akıyordu. Bu donmuş gıdalar göründüklerinde daha ağırdı. İkincisini de bıraktıktan sonra elleri iyice kızarmıştı. Eklem yerleri beyazlaşmış, boğum boğum olmuştu. O sırada Stiles tam üçüncü koliyi de taşırken biraz ilerledikten sonra ayağı tökezledi ve koliyle beraber yere sürüklendi. Stiles hala olayın şokunda kalkıp toparlanmaya çalışmıştı. Avuçları zedelenmiş ve kanıyordu. Aynı zamanda çenesini de kötü bir şekilde vurmuştu. Kalkmaya çalıştığında dizi biraz zonkladı. Kolide sıkıntı var mı diye bakındı bir köşesi patlamıştı. Koli bu şekildeyken taşıması zordu ama halledilebilirdi.

Olmadı tek tek taşırdı.

Patron bulunduğu odadan tekrar çıkmıştı. Girişe giderken malzemenin geldiği hali görünce küplere bindi. Sinirden morarmaya başlamış yüzüyle, çocuğun üzerine yürümeye başladı. Stiles bunu görünce ne yapacağını bilemedi. Üzgünüm bile diyemeden yüzünde şamar patlamıştı bile. Gözlerinin dolmasına izin vermemeye çalıştı, bunu hak ettiğini düşündü. Başını indirdi ama tek şamarla iş bitmemiş, işi hakarete de vurmuştu. Stiles'ın suratı kulaklarına kadar kızarmış, sesini çıkarmadan bitmesini bekliyordu.

Derek yemeğinden kafasını kaldırdığında bu olanları görünce şok olmuştu. Ne biçim bir adamdı bu, ortada büyük bir zarar yoktu, işçisi haricinde. Çocuğun eli, yüzü her yeri çizik içindeydi.

Havada stres ve acı kokusu vardı.

Son bir el daha çocuğun kafasına gelmekteyken engelledi. Derek'in kötü bakışlarını gören patron hiç bozuntuya vermeden gömleğini düzeltip Stiles'a toplamasını emredip çekip gitti. Çocuk ise direk yere eğildi ve etleri paket paket taşımak için 5- 6 topu bir almaya çalışırken Derek onu durdurdu.

Stiles titrememeye çalıştı. İşine odaklanması gerekti. Tam paketleri alacağında bir elin, omuzuna dokunduğunu hissetmişti. Hemen biraz önceki kurtarıcısına teşekkür etme fırsatını yakaladığı için sevindi. Yüzü eğik utanmış bir şekilde teşekkür etti.

Derek, çocuğun başı eğik teşekkürünü dinlemişti.

Utanmanın kokusunu alıyordu. Bunu bir şekilde görmezden gelmeye çalışarak çocuğun çenesini tuttu; yüzünü görmek istiyordu. Kaldırdığında Stiles'ın burnunun kanadığını gördü ve biraz yüzü ekşidi, elini koyduğu yerin hassaslığını gördü. Büyük ihtimal düşerken sürtmüştü kızarmasından belliydi. Başparmağını biraz şakaklarına doğru kaydırdı, bölgeye daha az dokunmaya çalışarak: Kafasını sağa sola çevirdi. Çocuğun yaralarına baktı. Ellerinde de baya zedelenmeler vardı; temizlenmesi ve sarılması gerekti.

Et taşıması değil.

Çocuğun kolundan tutup kaldırdı. Biraz direndiğini hissetti. Çocuğun yalvaran bakışları onunla patronunun olduğu oda arasında gidip geliyordu. Çekindiği belli idi: "Bırakın beni," der gibi bakıyordu. Fakat, Derek çekiştirmeye devam etti: "İlk yardım dolabı nerede?" Diye sordu. Stiles ise soyunma odasını işaret etti.

Odaya geçtiklerinde Derek olabildiğince çocuğun yaraları temizleyip sardı. Burnundaki kanın tişörtüne aktığını görünce çıkarmasını söyledi. Çocuk biraz emin olamadı ama sözüne uymaktan da geri kalmadı. Tişörtünü çıkardığında Derek geçenlerde olan kazanın bu genç üzerindeki izlerini görmüştü. O zaman ki düşüncesinden ve tavrından utanmış ama çaktırmamıştı.

Son bir kez gencin çıplak olan gövdesinde gözünü kaydırdı.

Arabasına bir şey olmamıştı fakat görünen o ki Stiles'ın vücudunda morluklar, yer yer yeşillenmeler başlamıştı. Derek, Stiles'ın bu kadar naif olmasına çok sinirlenmişti ve bu konuda elinden bir şey gelmezdi. Yaralarına iyi bakmasını söyledikten sonra yerine döndü.

Stiles ise işine geri...

Aradan 1 ay geçmiş Beta olan çocuğun adını öğrenmişti. Adı Scott'u. Onu ikna edip sürüsüne katmıştı ve bunun gibi birkaç beta'yı daha...

Derek bir akşamüstü kafa dağıtmak için ormanda yürüyüşe çıktı. Bölgesini gezmek onu mutlu eden sayılı şeylerden birisiydi. Havanın iyice kararmasına yakın çitlerin yakınında farklı bir koku almaya başladı nedense bu koku ona tanıdık gelmişti. Göz atmak için biraz daha yürüdü. Bir taşın üstünde oturmuş kırmızı kapüşonlu birisini görmüştü. Sırtı dönük olduğundan yüzünü göremiyordu. İyice yaklaştı; insanın su içmekte olduğunu gördü. Tehdit olduğunu düşünmese de özel mülküne bu kadar yakın olması onu sinirlendirmişti.

"Burası özel mülk, ne yapıyorsun?" dedi.

Çocuğun içtiği su birden üstüne döküldü. Arkasına yavaşça kalkarak dönmüştü. Hava iyice kararmaya başladığından uzaktaki bu sesin yüzünü tam görememişti.

Stiles: "Üzgünüm sadece biraz dinlenmek için oturmuştum," dedi.

Derek nereden tanıdığını o anda anladı. Karşısındaki delikanlının incecik kırmızı kapüşonu ile bu soğuk havada ne halt yediğini düşündü. Stiles ise suyunu tekrardan doldurabilmek istiyordu. Dönüş için daha uzun bir yolu vardı. Bu aptal arkadaşlarının şakası yüzünden ormanda tek başına bırakılmıştı. Karnının aç olması da ayrı bir noktaydı.

Çocuk su doldurmak için çekinerek izin istedi.

Derek de iç çekerek Stiles'a kendisini takip etmesi için başıyla işaret etmişti. Çocuk yol boyunca sürekli konuştu durdu, gereksiz sorular sordu. Derek bu şekilde olacağını tahmin etmemişti, gittikçe pişman oluyordu. Stiles'ın aralarında mesafe bırakmaması sürekli omzuna koluna dokunması da onu çok rahatsız etti. Pis bakışları sanki bu çocukta işe yaramıyordu bir iki ay önce gördüğü insandan çok farklıydı.

Eve vardıklarında Stiles'ın ağzı açık kalmıştı.

İçeri girer girmez yanda duran vazoyu az kalsın devirmek üzere olduğunu görünce Derek, Stiles'ın kolundan çekip içeri savurdu.

Stiles: "Hey bu acıttı," dedi.

Derek yine ağzını açmadan Stiles'a tip tip baktı. "Mutfak içeride işini hallet ve eşyalara dikkat et," dedi. Çocuk içeri doğru gitti su şişesini doldurmak için musluğun ağzına dayadı aynı zamanda da mutfağı gözden geçirdi. Pencereden baktığında dışarısı artık kararmıştı ve garip hayvan sesleri geliyordu.

Derek onu holde bekledi biraz sonra da Stiles gözüktü: "Teşekkür ederim," dedi. Bu çocuğun sürekli değişen ruh haline şaşırıyordu şimdi de oldukça sıkılgan ve sessiz duruyordu. Kapıyı çıkması için açmıştı.

Stiles aptal sırıtışı ile: "Hoşça kal," dedi. 

Alpha and Human -SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin