4

28 2 0
                                    

Hayatta bazı anlar vardır ki insaların hayatları bu kısacık zaman dilimlerinde değişir. Büyük bir mutluluğu getirebilir bu anlar ya da ömür boyunca unutulmayacak bir yara açabilir. İşte bu kısacık,hayati değer taşıyan anların kontörlü tamamen insanın kendisinde midir ? Eğer insan isterse krizi fırsata çevirebilir mi ? Yoksa kişi ne yaparsa yapsın kader çoktan ağları örmüş müdür ?

İşte tüm bu soruların cevabını bu üç kadın bu gece öğreniceklerdi. Kendilerine doğru gelen dört adam ile birlikte.

"Oo hanımlar artık meşhur kızlar gecenize ev sahipliği yapamıyor muyum ?" Tugay Arslan imalı bakışlarla eski karısı Rima'ya bakarken,güzel kadın masada ki kokteyllerle ilgilenmeye odaklanmıştı.

"Aslında yapabilirsin ama ben istemiyorum. Senin mekan beni biraz geriyor da. " Başak az önce arkadaşına yapılan imadan rahatsız olduğunu en kaba haliyle belli ederken Tugay Arslan küçük bir kahkaha attı.

"Ah bayılıyorum şu kadın dayanışmanıza. " Başak adamın sözleriyle gözlerinden ateş çıkartıcak kıvama gelirken Rima'nın gözleri dolmuştu. Kocasının,eski kocasının asla bu yüzüne tanıklık etmemişti. Tugay onun gözünde hep nazik,medeni ve nerde ne konuşmasını bilen bir adamdı. Şimdi ise tam tersi hareketler sergileyerek Rima'nın hala içinde sevgi kırıntıları bulunan kalbini paramparça ediyordu.

"Tugay haddini bil istersen. Ne zamandan beri çocuğunun annesine,en önemlisi bir kadına karşı bu kadar seviyesizsin !"

Sonunda dayanamayıp ağırlığını ortaya koyan Ömür,sözleriyle herkesin derin bir nefes almasını sağladı. Tugay ise Ömür'e karşı her zaman saygılı olmasına karşın bu sefer sinirlerine yenik düşüp,sert bakışlarını eski karısına dikti.

"Elin adamıyla gazetelerde boy boy resimlerini gördüğümden beri,Ömür. " Cümlenin hedefi Ömür iken bakışlarıyla Rima'yı delip geçen adam sonunda uyuyan devi uyandırmış Rima tüm asaletiyle oturduğu deri koltuktan bir hışımla fırlamıştı.

"Sen kendini ne sanıyorsun Tugay ? Kimsin sen ? Bana ne sıfatla laf çarpıtabiliyorsun ? Unutma ki o gece koluna kızın birini takıp getiren sendin. Tıpkı senin gibi bende kendi yoluma bakıyorum,alış buna !"

Rima'nın net tavrıyla afallayan Tugay eski karısından böyle bir tepki beklemediğini açıkça belli etmişti. O daha çok genç kadının açıklama çabalarına girmesini bekliyor,bunun olması için içten içe dua ediyordu fakat an be an aldığı tepki beklentilerinin tam ters çıkmıştı. Rima sert tavrıyla Tugay'a haddini bildirmiş,kendi yoluna gideceğini net bir şekilde belirtmişti.

"Öyleyse bu herifi oğlumdan uzak tut Rima Dalgıç !" Tugay kontrol edemediği siniriyle olayları baştan beri büyük bir sessilikle izleyen Doruk Efe Yazgın'a omuz atıp,geride edindiği düşmandan bi haber mekanın çıkışına doğru ilerdi.

"Önder,kim bu pezevenk kardeşim ?" Doruk dişleri sıkılı,az önce kendisine atılan omuzun hesabını sormak için yanıp tutuşan bir halde arkadaşına bakarken,Önder sakince konuştu.

"Keyif bozmaya değmez birisi,boşver. Başak hoşgeldin,sizde hoşgeldiniz hanımlar. " Önder konuyu dağıtmak adına Başak Gürsoy'a selam verdi.

"Hoşbulduk Önder. Bak bunlar sana bahsettiğim arkadaşlarım Rima Dalgıç ve Ömür Keskin. " Önder bir kaç aydır flörtleştiği kadının arkadaşları ile tanışırken Alaz Devrim ayakta dikilmekten sıkılıp kızların locasına yayıldı.

"İznizle ben bir lavaboya gidiyorum. " Rima kimseyle göz teması kurmadan masadan kalkarken Başak ile Ömür arasında endişeli bir bakışma geçti.

DOKUNULMAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin