Medyada kızlar gecesinde sağ baştan Rima,Ömür ve Başak. Herkese keyifli okumalar !
Üç gün...Koskoca üç gün geçmişti Ömür ve Alaz'ın gazetelerde boy boy resimlerinin çıkması üzerinden.
İkisi de evden işe,işten eve monotonluğunda kameralarla adeta köşe kapmaca oynamışlardı. Yani hiç değilse Ömür oynamıştı fakat Alaz'ın pekte umrumda değildi. Onun öngördüğünün aksine her şey daha da büyümüştü. Yalan yanlış hikayeler uydurulmuş,birlikte inşaatta çekilen fotoğrafları bu sefer magazinel amaçla kullanılmıştı.
Bu durum Ömür'ün tırnaklarını yemesine sebep olurken,Alaz için pek de takıcağı bir durum değildi. O haberlerde hakkında yazılıp,çizilenleri umursayacak bir adam değildi. Onun yaptığı iş bu haberlerin etkisine girecek bir iş de değildi. O yüzden Alaz Devrim bunu umursamıyordu. Sonuçta iş yapıcağı şirket onun özel hayatıyla değil bundan önce ki projeleriyle ilgilenirdi. Bu yüzden isteyen istediğini yazabilirdi fakat Ömür için aynı değildi. Ömür her şeyi oldukça umursayan,her yerde kendini mükemmel göstermeye adamış bir kadındı. Onun bozmaması gereken bir çizgisi vardı ve şimdi o çizgi silinmişti.
Üstelik fotoğrafını çekip basına sızdıran da normal bir insandı ! Bununla ilgili hiçbir şey yapamamak canını sıkıyordu. Oysa ki bir muhabir olsaydı fotoğrafları çeken dava açmakla tehdit edebilirdi ama şimdi elleri kolları bağlanmıştı. Hoş zaten haber bu kadar yayılmışken engellenmesi imkansızdı ya !
Ömür duyduğu kapı sesiyle rahat koltuğundan kalkıp adımları oraya yöneltti. Olayın üzerinden üç gün geçmesine rağmen kızlar Ömür'ü sorgulamak için anca kendilerini ayarlamışlardı ve üç kişilik komite Ömür'ün hiç istemediği bir şeydi çünkü Başak ve Rima'ya laf anlatmak deveye kuyu atlatmaktan daha zordu.
"Hoşgeldiniz ya,niye zahmet ettiniz ki ?" Ömür arkadaşlarını burda istemediğini açıkça belli ederken Başak ve Rima onu umursamadan apar topar içeri geçtiler.
"Başak sen koş kadehleri getir,ben şarabı açıyorum. Ömür sende otur şöyle karşımıza. Hıııh ! Tamamdır." Rima kendine bir dedikodu ortamı oluştururken,herkesi de ona göre koordine etti ve şaraplar koyulup,koltuklara yerleşildiği gibi çapraz sorgu başladı.
"Bize söylemeden böyle bir şey olmayacağını bildiğimizden direk konuya giriyoruz. O fotoğraflar ne ?" Başak yeni boyattığı kahverengi saçlarını geriye atarak arkadaşına baktı. Ömür ise kendisine dönmüş iki çift meraklı gözün sahiplerini nasıl tatmin ediceğini bilmiyordu. Hikaye basitti hatta inanılması güç bir şekilde basitti.
"Hanımlar,olay çok basit bir yanlış anlaşılma. Alaz..yani Alaz Bey,bana telefonundan mağazaların iç mimarisini gösteriyordu. Bende birden başımı kaldırınca öyle yakınlaşmış gibi olduk. O kadar anlık bir şeydi ki,nasıl o şekilde fotoğrafımızı yakalayıp dağıttılar bilmiyorum."
Ömür yakınlaştıkları anın kısa bir an olduğunu kendine bile inandırmışken arkadaşlarına da inandırması zor olmaması gerekti. Sonuçta Alaz Devrim'in kendisini öpmesini içten içe beklemişti fakat bunu kendine bile itiraf edemiyordu.
"Ömrümün en güzel çağı,sen acaba bu Alaz...ıhım pardon Alaz Bey'den biraz etkilenmiş olabilir misin acaba ?" Başak ufak bir gönderme ile fikrini muziplikle söylerken,Ömür içtiği şarabı az kalsın püskürtüyordu.
"Sonuçta adam yakışıklı,karizmatik,başarılı ve göz dolduran cinsten. Etkilenmemek için ya benim gibi eskiye takılı kalmış bir deli ya da Başak gibi aptal bir aşık olman gerekir. Hadi itiraf et hayatım,etkilendin di mi ?" Rima'nın da baskılarıyla gözlerini kocaman açılan Ömür,tam itiraz etmek için ağzını aralamıştı ki birden gözlerinin önünde beliren Alaz Devrim portresi ile dudaklarını sıkıca yumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKUNULMAZ
Action"Dokunulmaz birisin. " Adam kucağına kedi gibi kıvrılan ve ince parmaklarıyla zarifçe yüzünü okşayan güzel kadının sesiyle daldığı düşüncelerden sıyrılıp bu dünyada ki sınavı olduğuna inandığı yeşil gözlere baktı ve alayla güldü. "Ve sen güzelim,s...