5

27 2 2
                                    

Sabah alarmının sesiyle uyanan Rima Dalgıç,zihninde biriken dün geceye dair çirkin anıları silmek istercesine gözlerini yumdu.

Her ne kadar bugün bütün gün yatmak istese de yapılması gereken işler ve oğlu Berk'i götürmesi gereken bir okul vardı. Evinde çok sayıda hatta gereğinden fazla yardımcı bulunuyordu ama hiçbirinin oğluyla ilgilenmesini istemiyordu Rima. Zaten bebekliği dadılarla geçmişti oğlunun daha fazla anne şefkatinden uzak büyümemeliydi. Kendi oğluyla kendi ilgilenmeli,onu okul için kendi hazırlamalı ve vakit buldukça yediği yemekleri ona kendi elleriyle yapmalıydı.

Annelik iç güdüleri ile akşamdan kalmalığını hiçe sayıp yataktan kalktı oğlunu uyandırdı ve o giyinirken kısa bir duş aldı. Duştan çıktığında kıyafet odasına geçerken kendinde ilk defa topuklu ayakkabı giyecek gücü bulamıyordu.

Ki topuklu ayakkabısı olmadan Rima Dalgıç patron olamazdı. Yüksek ayakkabıların ona özgüven getirdiğine karşı sıkı bir inanca sahipti.

Lakin yine de dolabından çizgili,uzun,bol bir pantolon,saten ince askılı beyaz bir üst ve zımbalı beyaz spor ayakkabılarını aldı.

Bugün Rima'nın bitik günüydü.

Üzerini giyip ahşap evin büyük mutfağında oğlu kahvaltısını yaparken o sade bir kahveyi tercih etti. Sonunda evden çıkmaya hazırdılar.

Berk'i okuluna bıraktıktan sonra doğruca butiğe geçmeyi uygun gördü fakat herkes tarafından şaşkınlıkla karşılanıcağı biliyordu. Gazetelerde boy boy sarhoş fotoğrafları ve bitik haliyle sahibi olduğu iş yerine gitmek kendine olan güvenini zedelemişti ama yılmadı. Güneş gözlüklerini çıkartmadan at kuyruğunu sallaya sallaya içeri girdi.

"Günaydın Ömür Hanım." Onu her daim kapıda karşılan özel asistanına bakarken surat ifadesi stabildi.

Rima daha çok katı ve sevimsiz patronu oynardı. İlk günden bu güne disipline çok önem vermiş,hizmetinde çalışan insanları gerektiğinde azarlamaktan zerre çekinmemişti.

"Günaydın Seda,Fatma'ya söyle bana sert bir kahveyle atıştırmalık bir şeyler getirsin. "  Rima asistanını geride bırakıp odasına geçti ve sertçe kapıyı kapatarak Seda'nın peşinden gelmesini engelledi.

Seda,iş hayatında son derece katı olan Rima Dalgıç'a en uzun süre katlanabilen başarılı bir asistandı. Her sabah patronunu kapı da karşılar ve günlük planını ona bir bir anlatırdı fakat bu sefer Rima bunu istemediğini net bir şekilde belli etmişti.

Rima masasına geçerken önünde duran ve iki hafta sonrası için yetişmesi gereken elbiseye baktı. Bir oyuncu için tasarladığı elbise,ödül töreninde giyilecekti ve törene yakışır bir şey olmalıydı. Rima her ne kadar ilk başlarda şifon kumaştan uzun bir elbise düşünse de basit kalıcağını fark edip daha farklı bir şeyler tasarlamaya çalışmıştı.

En sonunda nihayet aklına güzel fikirler gelirken teslim edilmesi gereken tarihe çok az zaman kaldığını fark etmesiyle başından aşağıya kaynar sular döküldü. Elbise zihninde hazırdı fakat kağıda sadece üst kısmını dökebilmişti ama asıl önemli olansa etekti. Elbisenin tüm numarası etekteydi.

Rima vakit kaybetmeden masasına kuruldu ve servetler yatırdığı çizim kalemleri,boyalarını ve lazım olan her şeyi önüne yığdı. Nihayet bir şeyleri bitiricekti.

DOKUNULMAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin