Mizahi Zombiler

-9-

Artık kafayı yiyeceğim arkadaş ne çektik bu anasını sattığımın dünyasından. Ölülerin dirilmesi bitti bide kafayı yemiş psikopatlarla mı uğraşacağız . Kafayı yemiş olsa yine iyi içine ayı girmiş gibi bağırma nedir?

Olayın şokundan sonra burada yalnız olmanın tehlikesi aklıma geldi. Markete çok uzakta değildim ama yolda zombiler olduğu sürece yürüyemezdim üstelik artık koşturabiliyorlar. Etrafımda hiçbir şey yoktu silah aldığımız binanın dışında bina bile yok, burdan hemen uzaklaşmalıydım neyse ki yanımda bolca silah vardı. Martin iyi biriydi aslında ne oldu acaba, Finc ise sevmiyordum ama başı dertte yardım etmemiz gerekiyordu. Yolda bir araç bulana kadar maalesef yürümem gerekiyordu. Yola koyuldum zaten çok geniş bir araziydi etrafım bomboştu. Vakit çok geç olmuştu Richert ve Tess kesin merak etmiştir. Uzun bir yürüyüşün ardından ara sokaklara vardım. Yolda yürümeye devam ettiğim sıra duvarda bir gölge gördüm gibi oldu etrafıma bakındığım halde hiçbir şey göremedim.

Yola devam ettim dakikalar içinde bağırış sesleri duydum arkamı dönmemle yere yapışmam bir oldu üç tane ucube üstüme çıkmışlar bırakın silahla onları vurmayı parmağımı zor kıpırdatıyordum üçü de erkekti bu ucubelerin. Galiba yem olma vakti geldi. En başta duran zombi ısırmak için o pis kan akan ağzını açtığı gibi gırtlağına temiz bir mermi yedi ve üzerime düştü. Ardından sırayla üstümde duran iki zombinin de beyinleri parçalandı. Zombileri darmaduman eden kişi karşımda motorun üstündeydi.

Motosikletin farları gözümü kör ediyordu, farları kapattı ve Motosikletten indi. Elini bana uzattı o sarı saçları nerde görsem tanırım o Tessy idi. Elimden tutup beni kaldırdı. Bu kız süper biriydi. Bana "iyi misin?" diye sordu. "ben iyiyim ama" dediğimde sözümü keserek "biliyorum atla" dedi. Bu kız sihirbaz falan mı? Çok ilginç.

Neyse atladım Motosikletin arkasına bastı gaza çok fena kullanıyor. Çok değil on dakika falan yol gittikten sonra en az sekiz dokuz katlı bir binanın önüne geldik. Motosikletten ilk ben indim ardından Tess, bize doğru koşan bir zombinin kafasını rahat bir şekilde patlattı Tess bu kızın tavırlarına hastayım.

"Burası neresi richert nerede ?" dedim. Bana tekrar sert bir bakış atarak "artık sen ve ben varız" dedi.

"Nasıl ?"

Tess binanın kapısını yavaş yavaş araladı içeride ses seda yoktu bana bir işaret çakarak içeri girdi bende hemen arkasından girdim.

Tam fark edemedim ama ya dört ya da beşinci kata çıkmıştık. Tess kapıyı açtı içeri girdi bende girdim bana dönerek "B planı" dedi. Anlaşılan burası Richert'ın diğer planıydı. İçerdeki pencerelerde demir çubuklarla korkuluk vardı. Bu kez tedbirliydik.

Tessy'ye dönerek "neler oldu anlatır mısın artık?" dedim. Tess bir an sessiz kaldı sonra bana dönerek anlatmaya başladı..