-3-

3.6K 197 29
                                    

Düşünecek fazla vaktim yoktu, Yanımda duran evin tahta kapısına bir tekme attım kapı direk parçalandı. Çok sahte yapılmış dandik insanlara kapı yaptırırlarsa böyle olur gerçi bu benim için iyi olmuştu. Evin çatısına doğru koştum çatıya ulaşınca aşağı bir baktım içeri girmeye başlamışlar bile, etrafa iyice bir göz gezdirdim hiç bir kaçış yeri yoktu. Sanırım yolun sonu burasıydı.

Ayak seslerini duymaya başladım çatıya doğru geliyorlardı. Kendimi aşağı atmayı düşündüm, ancak bu aptallık olabilir çünkü üçüncü kattan atlayıp da ölmeyen mi varmış.

Elimdeki levyeyi sıkıca tutuyordum eğer öleceksem bir kaçı benimle gelmeli, bir kaçının kapıdan geçerek çatıya ulaştığını gördüm.

Artık her şey bitmişti derken karşı binanın çatısında bir hareketlenme gördüm. Sanırım bu bir erkekti bana bir kaç el işareti yaptı. Hiçbir şey anlamadım ne ima etmeye çalışıyordu. Laf mı sokuyor acaba diye düşündüm, saniyeler içinde adamın elinde duran MG4 makinalı tüfeği fark ettim asıl ilginç olan namlusunun buraya bakmasıydı. Galiba burayı temizleyecekti zombilerden bende arada kaynayacaktım. Adam tetiği çektiği an yere çöktüm direk, mermiler havada uçuşuyor pis kokulu zombiler teker teker yere yapışıyordu.

Ateş sesi bir süre devam ettikten sonra kesildi. Ortamda sessizlik hakim oldu, direk ayağa kalkarak üstümü başımı temizledim. İnanmıyorum pislik içindeyim.

Karşı binaya baktığımda kimseyi göremedim, o sırada ayak sesleri gelmeye başladı hala elimde tuttuğum levyeyi vurmak için hazır pozisyonda tuttum, ama bu gelen ayak sesi çok hızlıydı zombiler koşamaz ki...

Aniden içeri giren kişiyi görünce çok şaşkındım bu oydu, Motosikletli kız nerde görsem tanırım kimse bu kadar çekici ve güzel olamaz.

Bana tekrar bir sert tavırla "yürü" dedi ve aşağı doğru koştu.

Bu kız beni benden alıyordu. Arkasından bende aşağı doğru koştum. İndiğimde sarışın kız ikisini daha becermiş bile bu kızın her hareketi etkileyiciydi.

Sokağa çıkınca karşı binaya koşmamı söyledi bende hemen koştum arkamdan o da geldi.

Burası büyük bir marketti, ancak biz üçüncü kata yani radyo binasına çıktık. Odaya ulaşana kadar toplam dört kapıdan geçtik burası gerçekten güvenliydi.

Büyük bir salona girdik az önce ortalığı tarayıp zombileri paramparça eden adam üçlü koltukta uzanmış kitap okuyup çayını yudumluyor. Ne tuhaf biriymiş, yanına giderek "Merhaba ben Tom" diyerek kendimi tanıttım. Bir süre sonra gözlerini kitaptan ayırıp bana baktı ve "Hoş geldin Tom rahatla" dedi. İçimden insan bir adını söyler dedim bende sormadım.

Sonra Motosikletli kıza yaklaşıp adını sordum bana sert bir bakış atıp "Ben Tessy orda duran da Richert burada onun kuralları geçerlidir" dedi. Karnım kurt gibi açtı, yiyecek bir şey olup olmadığını sorduğumda mutfağı işaret etti.

Mutfağa girince şok geçirdim ne istersen var la burada. Alt kat market olunca tabi. Kendime süper bir akşam yemeği hazırladım, burası gerçekten çok huzurluydu üstelik mutfak dahil olmak üzere her tarafta çeşit çeşit silahlar vardı. Karnımı güzelce doyurduğum sırada Tess mutfağa hızla gelerek hemen içeri gelmemi söyledi.

Anlaşılan huzur bu kadarmış kesin bir sorun vardı. Salona geldiğimde Tess ve Richert pencereden aşağı bakarak bir şeyler konuşuyorlardı.

Neler olduğunu sorduğumda Richert ''gel de kendin gör'' dedi.

Hemen pencereye yöneldim ve aşağı baktım.

İnanılmaz bir şeydi bu nasıl olabilirdi. İçimize büyük bir korku düştü o anda acilen bir plan yapmalıyız.

d&1,j�G

Mizahi ZombilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin