-11-

2.3K 147 13
                                    

Tessy anlattıklarını bitirmiş konuyu anlamaya çalışıyordum. O sırada kulaklarımızın zarını deliyormuş gibi gelen sesin Martin olduğunu düşünmüştük. Ani bir hareketle cama doğru koşturdum, arkamdan Tessy silahını çekerek yanıma geldi. Aşağıda gördüğümüz bizi ciddi bir şekilde etkilemişti düşündüğümüz gibi bu Martin değildi.

Bu Richert idi.

Belimden silahımı çektim Tess bana bakarak "Sakın ateş edeyim deme o Richert belki bir kurtuluşu vardır bu illetten" dedi. Haklıydı Richert benimde hayatımı kurtarmıştı onu bir yabancıymış gibi veya bir zombiymiş gibi vuramazdım.

Tessy'ye "Peki o zaman ne yapacağız" dedim. Bana başını sallayarak bilmediğini ima etti. O sırada aşağıda bizi izleyen Richert birden ortadan kayboldu. Ben çok telaş yapmıştım Tess ise nereye gittiğini bulmaya çalışıyordu.

Bize yeni bir hayat sağlayan adam şimdi bizim için düşman taraftaydı. Onu öldürmek istemiyorduk ancak mecbur kalırsak bunu yapmak zorundaydık. Ne olursa olsun önce kendi canımızı kurtarmalıyız.

Birden evin kapısında sert bir yumruk sesi belirdi Tess ile birlikte direk kapıya yöneldik yoksa bu Richert mıydı?

Bir şeyler yapmazsak Richert belki bizi öldürecekti belki daha da kötüsü... Tess bana "Beni takip et" diyerek koridorun sonuna doğru koşmaya başladı hemen ardından koşmaya başladım. Koridorun sonuna ulaşmamızla kapının kırılması bir oldu. Kırık kapıdan içeri giren Richert'dı. Üstü başı yırtılmış, kir pas içinde kalmıştı, bizim Richert'a hiç benzemiyordu. Richert her zaman temiz kıyafetler giyerdi.

Richert sert bir bağırışla üzerimize doğru koşmaya başladı, Tess "Hemen içeri" diyerek sağ taraftaki kapıdan içeri attı kendini hemen ardından bende içeriye girdim. "Kapıyı açık bırak" dedi ve odanın içindeki diğer kapıdan geçerek hemen yandaki odaya geçti ben Tessy'i gölgesi gibi takip ediyordum Richert ilk odaya girince bizde bulunduğumuz odadan direk koridora çıktık ve kapıyı kilitledik.

Tess koridorun sonuna koşarak oradaki kapıyı da kilitledi. Saniyeler sonra odanın kapısı yumruklanmaya başlandı. Hemen dışarı çıktık ve binanın da kapısını kilitledik. Dışarıya çıkarken Tess kolunu kapıya sert bir şekilde çarptı elindeki silahı yere düştü. Tess elinin acısından uzanıp silahını bile alamadı. Elinin acısı hafiften dinmiş olmalı ki silahını almak için yere eğildi. O sırada birden binanın köşesinden koşturan bir kadın zombi Tessy'nin üzerine atladı. Bir erkek bu zombilere uzun süre dayanamıyordu Tess nasıl dayanacaktı. Birden telaş yaptım elim titremeye başladı zombiyi vurup Tess i kurtarmam gerekiyordu.

Yukarıdan gelen Richert'ın sesiyle kendime geldim. Tessy'nin dayanacak gücü kalmamıştı silahımı Tess in üzerindeki zombiye uzatarak "Geber pislik" diyerek beynini uçurdum. Neyse ki Tess çok sağlam görünüyordu.

Yerden silahını alarak ayağa kalktı ve bana doğru gelerek okkalı bir tokat attı. Ardından vurduğu yere bir öpücük kondurdu. Bu öpücük beni zombi diyarından alıp gökyüzüne çıkarmıştı.

Tess beni öpmüştü.

Gülümseyerek "Hadi atla şaşkın" dedi ve Motosiklete atladı. Ayaklarım yerden kesilmişti, yüzümdeki kırmızılığı saklayamıyordum.

Richert'ın bağırış sesi beni tekrardan kendime getirmişti. Hemen Motosikletin arkasına atladım.

Tess gazı kökledi çok hızlı gidiyorduk.

Umurumda mı?

Hala öpücüğün etkisindeyim...

Mizahi ZombilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin