Eğer zombilerle dolu bir dünyada yaşıyorsanız hayat gerçekten çok zordur.
En azından bir süre burada huzur bulacağımı düşünmüştüm. Bu huzur sadece dakikalar sürdü.
Burasının güvenli olduğu sanmıştık ama yanılmışız. Ben, Richert ve Tess pencereden aşağı şaşkın gözlerle bakıyorduk. Bu ölülerin akılsız olduğunu biliyorduk ancak bugün o düşünce kaybolmuştu. Zombiler birbirlerinin üstüne çıkarak buraya ulaşmaya çalışıyorlardı.
Richert hemen koltuğun altından çıkardığı silahla ateş etmeye başladı ama pek yararı olmadı yüzlercesi buradaydı. Pencereye çok yaklaşmışlardı. Richert ve Tessy üstlerine bolca silah aldılar ve bir kaç parça erzak.
Bana da bir silah almamı söyledi Richert hemen duvarda asılı olan Eagle'ı aldım.
Pencereye ulaşmışlardı, içeri girmeye kalkanları Richert engelliyordu.
Diğer pencerelere de ulaşmışlar içerisi bir anda zombi yuvasına döndü.
Kaçmamız gerekiyordu, ne bu arkadaş ya iki dakika rahat bırakmıyorlar.
Dışarı çıkmak için kapıyı açtığımızda bir grup zombi bizi karşıladı.
Galiba bu sefer harbiden sıçtık.
Richert "mutfağa" diye bağırdı. Hızlıca mutfağa girdik. Richert mutfak masasının ayağından oval bir cisim çıkardı. Ne olduğu hakkında bir bilgim yoktu. Ne düşünüyordu bu adam.
Kapıyı açarak yuvarlak cismi salona doğru fırlattı ve kapıyı kapattı.
Saniyeler sonra büyük bir patlama oldu, göz gözü görmüyordu. Her taraf toz duman olmuştu.
Bir an Richert'ın sesini duydum "Hemen dışarıya çıkın" diye bağırmıştı. Önümü görmememe rağmen dışarı çıkmaya çalıştım. Koridora ulaştığımda duman hafiflemişti zorlukla görebiliyordum. Hemen aşağı doğru koştum. Dışarıya çıkmamı engelleyen bir zombi gördüm. Etrafıma bakındım sert bir şey olsa beynini akıtacaktım ama etraf bomboştu.
Aklıma birden aldığım Eagle marka silah geldi. Sırt çantamda olmalıydı, o sırada yanıma kadar yaklaşmıştı.
Çantayı hemen indirip silahı çıkardım ve kafasını patlattım ama bunu hak etmişti çekil git arkadaş işte sen ne diye bana musallat olursun ki...
Sokağa çıktığımda ikişerli üçerli zombi grupları gördüm koşamadıkları için çabucak yakalayamazlardı. Bir sorun vardı Richert ve Tess ortalıkta görünmüyordu. Etrafıma iyice bakındım ama ne izleri ne sesleri vardı.
Vay arkadaş ya sonunda yalnız olmadığımı hissetmiştim ki o da uçup gitmişti, nereye kayboldu bunlar. Tekrar yalnız mı kaldım ben şimdi?
Ölüler bana yaklaşmaya başlayınca hızla yeşil Woswos'uma doğru koştum taktım anahtarı kontağa bastım gaza bu alandan çok uzaklaşmadım Tess ve Richert'ı aramalıydım. Onlar hayatımı kurtarmışlardı belki şuan onlar da zor durumdadır.
Radyo binasının etrafındaki bütün sokaklara bakmıştım ama görünmüyorlardı. Woswos'umun gazı çok fazla yoktu ne yapacağımı bilmiyordum. Bu geceyi geçirecek bir yer bulmalıydım. Yalnız kalmak gerçekten zordu. Gidecek bir yer bir yer bilemiyordum.
Radyo binasına geri döndüm en alt katı olan markette kalmayı düşündüm. Yalnız bir sorun vardı akşamüstü burada kapı vardı şimdi ise kepenklerle kapatılmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mizahi Zombiler
Science FictionŞimdi izlediğimiz zombi filmlerinin gerçek olduğunu düşünün. Tabiki düşünmediniz bende sizler gibi düşünmedim. Ancak koca şehirde şuan zombilerle yaşıyorum. Evet yaşıyorum tek sorun onların beni yemek istemeleri, nerede eski komşular adam gibi du...