"Ben miydim o ? Hiç bilmiyorum nasıl oldu neden oldu? Finc de bende Martin'in dediklerini yapıyorduk. Lanet olsun sizlere zarar vermek istedim. Martin geçenlerde zombi salgını için yaptığı deneylerde bir sorun yaşamıştı, bu sorun kendisinde böyle bir şeye yol açmış olmalıydı zombilerden daha güçlü, daha kuvvetli ve çok daha AKILLI...
Her şey bir anda oldu Martin üzerime gelince artık ben, ben değildim tamamen onun himayesi altındaydım şerefsiz resmen bizi esir almıştı. Şimdi buradan gitmeli Finc ve Martin'i o lanet hastalıktan kurtarmalıyız aksi takdirde üçümüzü de kendileri gibi yapıp dünyaya hakim olacaklar" diye bir konuşma yaptı Richert, haklıydı onları kurtaramazsak başımız büyük bir beladaydı.
Ah ulan nerde o eski günler? Nerde çiçek kokuları şimdi burada pis kan kokuları, çürümüş bağırsak kokuları var.
"Ric-ric" o ses de kimin hemen silahı uzattım etrafa ama kimse yoktu sonra anladık ki Tess'miş ah Tess altıma sıçıyordum.
Richert, Tess'in yanına gitti ve kolundaki bezi sökerek temiz bir bez taktı.
Artık buradan gitme vakti gelmişti daha fazla burada kalamayız. Tess daha iyi olmuştu artık rahatça ayağa kalkıp yürüyebiliyordu.
Richert bize burada beklememizi söyledi demir bir çubuğu alarak marketin ön tarafına doğru gitti ortalığı bir kolaçan edecekti.
"Ah sarı saçlı kahramanım ne hallere geldin" fırsattan istifade Tess'in sağlam duran koluna girdim.
"Hiç korkma Tessy ben yanındayım." Tess bana ters ters bakarak "Sende korkma ben hala yaşıyorum" dedi ve yanağıma tekrar bir ufak buse..
Aman tanrım ne oluyor bana? Beni öptü..
Bir anda marketin iç tarafından bir ses geldi. Bir şeyler oluyordu ses yükselmeye başladı. Silahı elime alarak içeriye doğru yürüdüm zifiri bir karanlık vardı bulunduğumuz odanın ışığı anca kapının önüne kadar aydınlık veriyordu.
"Hey Richert" diye ortaya bağırdım ama ses yoktu. Biraz daha ilerledim aslında içten içe tırsıyordum.
"Hey Ric-" derken biri arkadan ağzımı tuttu kim lan o bir kurtulsam elimden çekeceği var dirseğimi midesine sert bir şekilde indirdim. Oha bu Richert hem de yerde kıvranıyor.
"Çoook pardon Richert iyi misin?"
Richert ses tonu düşük bir şekilde "Sessiz ol yalnız değiliz" olamaz Tess tek başına hemen odaya koştum.
Şükür neyseki Tess buradaydı "iyi misin Tess?" diye sordum bana evet diyerek yanına çağırdı.
"Yardım et Tom şunları yanımıza almalıyız" ama bunlar ne ki diye sorunca Tess, "Richert nasıl düzeldi? Martin ve Finc'i de bu şırangalarla kurtaracağız" neredeyse unutmuştuk Tessy haklıydı.
Richert da yanımıza gelerek bize yardım etti her renkte ki şırınga ve iğneleri ayrı kutular halinde çantalara doldurduk.
İçeriden tekrar bir öküz anırması gibi ses geldi. Richert "Acele edin buradan çıkmalıyız" diye söylendi.
Çantaları sırtımıza taktık ve odadan hızlıca çıkmak istedik tam kapıya gelince bir ses "Yar-yardım"
Tessy "Kim söyledi?" diye Richert ve bana baktı ama ses bizden değil yerde yatan bir zombiden gelmişti..
Ama zombiler konuşamaz ki.
İçeriden tekrar bir bağırış sesi Richert "acele edin çıkalım buradan" diye bağırdı. Hızlıca odadan çıktık.
Nereye gidecektik ki şimdi?
Yorumlarınızı bekliyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mizahi Zombiler
Science FictionŞimdi izlediğimiz zombi filmlerinin gerçek olduğunu düşünün. Tabiki düşünmediniz bende sizler gibi düşünmedim. Ancak koca şehirde şuan zombilerle yaşıyorum. Evet yaşıyorum tek sorun onların beni yemek istemeleri, nerede eski komşular adam gibi du...