Saat 16.42 GELEN ARAMA 'KUZEN HAKAN'
Ne yapacağımı bilemeden rahatsız edici bir şekilde telefonla beraber titreyen masanın üstünden telefonu alıp cevapladım.
'Alo!'
'Ehmm.. Kuzen benim bir yarım saatlik yolum kaldı sanırım. Haber veriyim dedim.'
'İyi yapmışsın. Yola çıkıyoruz bizde şimdi. İndiğin zaman tekrar arasın.'
'Anlaştık.'
'Görüşürüz o zaman.'
'Bay bay'
Ey Allah'ım bu bir rüya ise artık uyanmamın zamanı gelmedi mi sence de? Üstüme daha rahat bir şeyler giyip aşağı indim. Balkona çıkıp babama bakındım. Klasik ikindi vakti bahçe sulama işlemini gerçekleştiriyordu.
'BABA!'
'Ne var?'
'Hakan'ın yarım saatlik yolu kalmış gidelim istersen?'
'Tamam geliyorum sen git arabanın anahtarıyla cüzdanımı getir.'
İçeri gidip küçük sehpadan dediklerini alıp tekrar bahçeye çıktığımda ise hala bahçe sulamaya devam ediyordu.
'Eh baba haydi.'
'Hayatım sen devam eder misin?'
Sıcaktan bunalmış annem gayet isteksiz olduğunu belli eden bir suratla yelpazesi ile kendini serinletmeye çalışmaya devam etti. Nafile bir çaba ile..
'Tamam hayatım oylanmayın sizde artık.'
Hakan geldiği için zaten canım sıkkındı sıcakta annemle babamın bu konuşmaları daha da dayanılmaz bir hal almıştı. Beni daha fazla sinirlendirmek istemeyen babam arabayı açıp 'siktir git bin hadi de mızmızlanmayı kes.' Bakışlarıyla bana bakıyordu ben bahçe kapsını imalı bir şekilde kapatınca.
Birkaç adım sonra yetişti zaten bana. Güneş gözlüğünü takıp sakince arabayı ana yola doğru sürdü.
Yolun ilk birkaç dakikası klasik olarak sessizlik içinde geçer. Sonrasında babam dayamayıp bir şeyler diyerek muhabbet etmek ister. Normal zamanda ona katılırdım fakat şuan bunu hiç istemiyordum.
Babam sessizce ne konuşsam diye düşünürken telefonum çaldı. Bu çocuk mal mı? Ne zaman geleceğini de mi bilmiyordu? Telefonu cebimden çıkardığım da arayanın Mert olduğunu görünce açıkçası biraz yüzüm kızarmıştı.
'Alo kanka ne haber?'
'İyi kanka. Kuzeni almaya gidiyoruz babamla.'
'Oh oh iyi maşallah.''Noldu kanka bir şeyler yumurtlayacaksın ama ne?'
'Ya KANKAM benim ya seni çok seviyorum ben. -kısa bir sessizlik- şey bizimkiler Teyzemlere söz vermişler tatil için. Sizinle olan planı iptal etmek zorundayım ya. Cidden bilmiyordum. Daha yeni öğrendim gibi bir şey.'Biraz sinirlenmiştim işin aslı. Tabi çocuğun yapacağı bir şey yok sonuçta. Sinirim ona değildi zaten. Hakan ile yalnız kalmaktı tek sorun.
'Anladım kanka. Sıkıntı yok. Yani aile her zaman önceliklidir. Dert etme erken dönersen uğrarsın zaten.'
'Anlaştık kardeşim. Gerçekten çok üzgünüm fakat uğramaya çalışacağım.'
'Görüşürüz hadi takma fazla tatilinin tadını çıkar.'
'Sana da kolay gelsin kuzeninle yavrum bay bay.'
Telefonun kapanmasıyla babam direk sorularına başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Damla Mutluluk
Short StoryHikayede bazı olaylar gerçektir tabi çoğu hayal ürünü olsa da. Karakter tasvirleri ve kişilikleri %100 gerçektir. Klasiğe yakın bir eşcinsel kısa hikayesidir. Umarım severek ve beğenerek okursunuz. Eleştirilerinizi eksik etmezseniz sevinirim...