Tuna'nın mor ve davul gibi olmuş olan gözüne hafifçe pansuman yapıyordum. Elimden geldiğince nazik olmaya çalışsamda sızlanmasını engelleyemiyordum. O sızlandıkça ben özür diliyordum. Son olarak mümkün olduğunca yavaş ve hafif bir şekilde krem sürdüm.
'Biraz geç kaldık ama şişini indircek gibi.'
'Teşekkürler.'
Göz kırpıp elimi yıkamaya gittim. Kapıdan çıkarken evi bilmediğimi fark ettim. Arkamı döndüğünde pis pis sırıtıyordu.
'Ah saf sevgilim benim bir de evi biliyomuş gibi gidiyorsun.'
Utanmıştım. Bakışlarımdan anlamış olucak ki sormama gerek kalmadan cevabı almış oldum.
'Solda, tam karşında.'
Ellerim havada banyoya yöneldim. Ellimi yıkarken aklım Ömer'e kaymıştı. O zaman ki hali gözümün önünden hiç gitmiyordu. Acaba iyimiydi. Kaşı patlamış gibiydi. Baya da kanıyordu. En azından eski bir arkadaş olarak onun yanında olabilirdim. Ama değildim. Sanırım olmam gereken yerdeydim. Sevgilimin yanındaydım. Boyunda hissettiğim ıslak öpücük irkilmeme neden olmuştu. Biraz daha yukarıya bir tane daha öpücük kondurmuştu. Belimden sıkıca kavrayıp yüzümü yüzüne çevirmişti. Sırtımı lavaboya yasladım. Sertleşmiş penisini hissediyordum. Güzel bir öpüşmeden sonra kulağıma yakınlaşıp fısıldamaya başladı.
'Az önce annemden güzel bir haber aldım. Bu gece eve uğramadan Kuşadası'na gidiyorlarmış. Bu gece baş başa gibiyiz.'
Sesinde ki titremeden ve nefes alışındaki düzensizlikten ne kadar heyecanlı olduğu belli oluyordu.
'O halde bizimkilere haber vereyim.'
İstemeyerekte olsa birbirimizden ayrılmıştık. Salona geçip telefonumu aldım. 2 tane cevapsız arama vardı. Birisi annemdi diğeri Ömer'di. İsmini okur okumaz kalp atışlarım hızlanmıştı. Ama öncelik anneme aitti.
***
Kısa bir görüşmeden sonra çok çabuk ikna olmuştu. Ardından Ömer'i aradım. Sanırım telefonu kapalıydı. Daha sonra tekrar arardım. Tekrar banyoya döndüğümde Tuna burada değildi.
'Tuna?'
'Mete.'
'Dalga geçme benimle. Nerdesin?'
'Sesime gel.'
Oyun mu oynuyordu benimle? Hemen sağımda kalan odaya girdim. Girdiğim anda çok hafif bir şey kaldırıyormuş gibi kucaklayıp kaldırmıştı beni. Kollarının arasında bebek gibi kalmıştım. İkimizde kahkaha atıyorduk. Yatağa ulaştında özenli bir şekilde beni yatırdı. Ardından üstüme çıkmıştı. Daha fazla bekleyememiştim. Kafasından kavrayıp hızlıca kendime çekmiştim. İkimizinde libido(cinsel istek,arzu) seviyemizin yükselmesiyle çoktan soyunmuştuk. Pantolonumu çıkarmaya çalışırken öpüşmeye devam ediyordum. Kendiminkini çıkardıktan sonra onun pantolonuyla uğraşmaya başladıktan sonra el çabuklu ile onunkinide çıkarmıştım. Pantolonlardan kurtulduktan sonra belini kavrayıp ben üste geçmiştim. Boynu öpmeye başlamıştım. Penisini kalçalarımda hissettikçe daha fazla tahrik oluyordum. Tekrar dudaklarına erişmiştim. Bir an durup nefes nefese birbirimize bakıyorduk. Sanki ne yaptığımızı bilmiyorduk.
'Mete'm böyle olmamalı. Özür dilerim. Aceleye getirdim.'
'Hayır hayır durma devam edelim.'
Gülümseyip tek bir hamlede beni tekrar aşağı aldı.
Alnıma öpücük kondurup geri çekilmeye başladı.
' Aşık olduğum birisiyle birlikte olucaksam daha özel bir zamanda olmalı.'
Suratım düşmüştü. Haklıydı. Kendimizi kaptırdık. Nasıl bu kadar çabuk teslim olabilmiştim? Belki ilk seferim olacağını sandığım içindi. Daha ben yataktan kalkamadan pijamalarını giyip gelmişti. Elinde bir çift pijama daha vardı. Yatağın üstüne koyup tekrar gitti. Kalkıp hemen giyindim. Yere fırlatığımız giyisileri dürüp yatağa koydum. Salona giderken mutfakta bir şeyler yapmaya çalışan sevgilim dikkatimi çekmişti. Mutfağa girip onu izliyordum. Sanırım yemek yapmak istiyordu. Kıyamam.
'Aşkım ne yapıyorsun?'
'Yemek yapamıyorum.'
Teleşlı gözüküyordu. Ve yapamadığı her halinden belliydi.
'İstersen makarna yapıyım?'
Arkasını dönüp bana mahçup bir bakış attı.
***
Film izlemeyi bem önermiştim fakat konusunun korku olmasını istemiyordum. Film henüz başlamsmışken yorganı omuzlarıma kadar çekmiştim. Bana bakıp sürekli gülümseyen şahsiyeti görmezden gelip televizyona odaklanmıştım. Kafamı omzuna koyup öyle izlemeye devam ettim. Tam rahatlamışken sürtük kadın aniden ormandan fırlayıp genç kızın kafasını bedeninden ayırmıştı. Yorganı kafama kadar çekip kadının gitmesini bekledim. Sol koluyla sıkıca kendine bastıran sevgilim korkumun geçmesini sağlamıştı. Saat ilerledikçe göz kapaklarıma hakim olamıyordum. Sonunda uykuya yenik düşmüştüm.
***
Güneş gözlerimi dürtüyordu. Kırpıştırarak açtığım gözlerimlerimi güneş yakmıştı. Dün gece koltukta uyuyordum, şimdi ise Tuna'nın kolları altında aynı yataktaydım. Sanki hala rüyada gibiydim. Hiç uyanmak istemediğim bir rüya gibi. Erken yattığım için erken kalkmıştım. Okul için hazırlanmaya daha çok vardı ama onun kolları altında yatıcak çok az zaman vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Damla Mutluluk
Short StoryHikayede bazı olaylar gerçektir tabi çoğu hayal ürünü olsa da. Karakter tasvirleri ve kişilikleri %100 gerçektir. Klasiğe yakın bir eşcinsel kısa hikayesidir. Umarım severek ve beğenerek okursunuz. Eleştirilerinizi eksik etmezseniz sevinirim...