Final

5.6K 632 245
                                    

Bir zamanlar aşık olacağıma inanmazdım. Ama oldum.

Bunun akabininde, asla bana aşık olmayacak dediğim çocuğa aşık olduğumu düşündüm. Ama oldu.

Ve beni bildiği en iyi şekilde seviyor. 

Chanyeol'un İngiltere'ye gitmesinin üzerinden dört ay geçti. Yüzünü Skype'ta ilk kez gördüğümde endişelerim giderek azaldı. Başta pek fazla göz teması kurmuyordu ve dikkati başka yöne dağılıyordu, özellikle akıl hocası çok yüksek sesle televizyon izliyorsa.

Ama alıştık.

Kendi kendine idare etmenin bir yolunu buldu. Arkadaş edindi. Değişikliğe adapte oldu. Onunla olduğum kısa süre boyunca bile değiştiğini söyleyebilirdim. Bu değişimin hiçbir parçasına dahil olmadığımı bilmek benim için zordu. Ama belki, bir şekilde dahil olmuştum. Böylece rutine bağladık. Her perşembe akşamı saat sekizde Skype'tan bildirim geliyordu. O anlarda hep yurtta olmaya çalışıyordum. Ve oda arkadaşım da dışarıda bir şeyler yapıyordu. Bu konuda anlaşmıştık.

"Seni özledim." O benim yüzüme bakarken ben de ekrandan onunkine baktım. 

"Yirmi yedi gün sonra evde olacağım."

Gülümsedim. "Biliyorum. Ve bunun için çok mutluyum."

"Mutlu olmana sevindim." Gerçeği söylediğini belli edercesine sırıttı.

"Eve döndüğünde yapmak istediğin herhangi bir şey var mı?"

Kafasıyla onayladı. "Seni öpmek istiyorum, eğer senin için sorun olmazsa."

"Bir şeyler ayarlamaya çalışırım." 

İlk dönem üniversite stresliydi ama bazı anlar, Chanyeol'un yanında olmak beni daha az endişeli yapardı, diye düşünüyorum. Daha dayanıklı. Boğazıma kadar ödevlerle doluydum ama ekrandaki çocuğa hiçbir şey söyleyemiyordum.

Kendimce yeni insanlarla tanıştım. Partilere gittim. Üniversiteyi keşfettim. Hiçbir arkadaşlığım Jongdae'ninki gibi değildi. Yeni arkadaşlarıma, arkadaşlık ilişkilerimizi ilerletmek için fırsat vermedim.

Arkadaşlık, bir zamanlar sevgilime söylediğim gibi, önemliydi.

Uzakta olmanın en iyi tarafı kendi kararlarımda benim baskın oluşumdu. Kendime odaklanabiliyordum. Üstesinden gelebileceğim amaçlar yaratabiliyordum. 

Hayatımda üstesinden geldiğim çok şey vardı. Ölmemiştim. Liseden mezun olmuştum. Kendi seçtiğim bir üniversiteye gitmiştim. 

Ancak Chanyeol'u sevmenin bir başarı olduğunu söyleyemem... Bu bir onurdu. Beni değiştirdi. Beni, uzun yıllar boyunca denediğim, olmaya çalıştığım insan haline getirdi.

Bu yüzden erkek arkadaşımın bana farklı bir yol gösterdiği konusunda kimsenin şaşıracağını düşünmüyorum. Bu tarz bir insanla tanışmış olmanın benim için bu kadar önemli olacağını hiç bilmezdim. Eğer ben bir kişinin hayatında farklılık yaratabildiysem, başkalarına neden yapmayayım? Belki bir gün kendi Özel Eğitim Sınıfı'mda ders veririm ve sınıftaki bazı tatlı çocuklar koridordaki duvarın karşısında onlara aşık olan insanlara "Keyfin bilir," derler.

Ben de olacakları izlerim.

Branşını kesinleştirdiğim gece, ne gariptir ki ilk defa bana bizim durumumuzu sordu.

"Seni bırakmamamı diliyor musun?" 

"Tabii ki. Seni özledim. Keşke her gün burada olsan. Ama gittiğin için memnunsun, değil mi? Üstesinden geldiklerine bir bak."

azureHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin