Merhaba! Amerika'da ki yaşantıyla devam ediyorum. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınız ve oylarınızı bekliyorum. Gelen eleştirilerinizle beraber şekillenecek hikayem. Umarım seversiniz!
Aile.
Küçükken hepimize kurulması en kolay topluluk gibi gelirdi, değil mi ? Sadece iki büyük insan ve onların çocukları. Hepimiz için bu kadarı yeterliydi. Sevgiyi düşünmezdik bile çünkü onu doğuştan gelen bir şey olarak düşünürdük.
Yanılıyormuşuz.
Aile, kurması en zor toplulukmuş meğer. Çabalamak, içine atmak, orta yolu bulmak, fedakarlık yapmak gerektiriyormuş. Ha deyince istediğin olmazmış.
Öğrendim.
Salı 05.21
Artık uykunun haram olduğu evreye gelmiştik. Selin, son iki haftadır her gece yaptığı gibi bu gecede uyuttuktan sadece beş dakika sonra ağlayarak uyanmıştı. Selin her ağladığında kendisiyle birlikte Altar'ı da uyandırıyordu. Selin, daha iki aylıktı. Kendisinden bir buçuk yaş büyük ağabeyi Altar'la aynı taşıyıcı anneden doğmuşlardı.
Yasemin.
Amerika'ya geldiğimiz yıl odaklandığımız tek şey düzgün bir şekilde buraya yerleşmek olmuştu. Yavuz'un çalıştığı hastane şehrin en pahalı caddelerinden birisinde olduğu için para biriktirene kadar şehrin fakir sayılabilecek caddelerinden birisinde küçük bir ev kiralamıştık. O yıl başlı başına bir azap sayılabilirdi. Ev, her bakımdan eksikti. Tuvaleti sık sık tıkanıyor, sıcak suya ulaşabilmek için banyo yapmadan önce bir saat uğraşmanız gerekiyordu. Ve çevrenizdeki bütün evler sizin evinizin aynısıydı. En ucuz malzemelerden ve en ucuz projelerden yapılmışlardı.
Ev ve sokak şartlarının kötülüğünün yanında insanlarda kötülerdi. Eğitimsiz ve cahil kısımdı. Ama güzel tek tarafı eşcinsel karşıtı değillerdi. Amerika'nın yapısına oturmuştu bu durum, sindirmişti insanları. Eşcinsel ya da zıtcinsel fark etmiyordu. En alt kesimin bile sahip olduğu bir bilgelikti cinsel yönelim.
Burada geçen bir yıl boyunca Yavuz işten eve, evden işe gidiyordu. İlk aylar evde oturup onu beklemek dışında bir şey yapmamıştım. İş arayışındaydık benim için. Yavuz, üniversite geçmişindeki başarıları sayesinde ve işindeki becerisiyle hastanedeki elit kısımla ahbaplığını ilerletmiş ve bunun sayesinde benim öğretmenlik yapabilmem için gerekli olan formasyonu almamızı sağlayacak eli uzun birisini bulabilmişti.
Hayat standartları pekte iyi olmayan bir yerde başlamıştım öğretmenliğime. Bir yıl boyunca işe başladığım ilk okulda devam ettim öğretmenliğe. Yavuz'la beraber bir yıl boyunca her türlü masraftan kaçınarak ve bankalardan borçlanarak ev yaptırabilecek miktarda parayı bulabilmiştik.
Yavuz'un hastaneden doktor arkadaşı Michael'ın da yardımıyla hastaneye yakın düzgün ve gelişmiş güzide bir yerde boş arazi bulabilmiştik. İki katlı, bahçesi fazla geniş olmasa da yeterince geniş olan beş odalı bir ev yaptırabilmiştik. Michael olmasaydı bu evin masraflarının altından nasıl kalkardık bilmiyorum. Sayesinde hayal ettiğimiz gibi bir ev yaptırabilmiştik.
Tabii oraya yerleşmek hayal ettiğimiz kadar kısa sürmemişti. Banka borçlarını kapattıktan bir yıl sonra tekrar borçlanarak evi döşemeye başladık. Bu sefer evi yaptırdığımız zamanki kadar zorlanmamıştık çünkü Yavuz hastanede mevki olarak kendisini yükseltmeyi başarmış ve edindiği arkadaşları sayesinde pratik yoldan kaliteli eşyalar bulmamızı sağlamıştık.
Üç yıl.
Seksin nadiren yapıldığı, romantik anların neredeyse hiç yaşanmadığı, sadece geleceğin düzenlendiği üç yılın sonunda ev derdinden kurtulabilmiştik ve yerleşik bir hayata geçebilmiştik. Bu süreç bizi biraz yıpratmıştı. Ama gerginleştirmemişti. Belki eskisi kadar sevgi kusamıyorduk birbirimize ama hayallerimize ulaşmaya başlıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matematik Ve Edebiyat
Fiksi RemajaHayatın her kesim için ayrı bir zorluğu vardır. Kadın için ayrı, erkek için ayrı, translar için ayrı, aşıklar için ayrı ve eşcinseller için ayrı... Türkiye gibi sıkı geleneklere bağlı bir ülkede yaşamak bir eşcinsel için ölüm demekti. Duygular...