SEVİŞME KILAVUZU-1 "TUTSAK"

4.Bölüm

Kerim

Neydi bu kızı şimdi tekrar böyle farklı kılan?
Boyu zar zor annesinin karnına ulaşan bir çocuk gibiyim.İlkellikle düşünen bir annenin memesinin ucuna çamur sürmüş sütünden yeni ayrılmış gibi hırçın,yaslandığı karnın üzerinde uyuya kalacak kadarda uslu bir çocuk olmamda ki neden neydi?
Hayır aşık asla değilim.
Başka bir adamın tenin bulaşığı bu bedene asla aşık değilim.
Ama iğrenmiyorum da.

Bir çok kadınla birlikte oldum,yakın arkadaşlarımın birlikte olduğu kadınlardan,alışveriş için gittiğim mağazalarda ki tanıştığım satış temsilcisi kızlara,sevgili ayağı takılıp vakit geçirdiğim ucuz kaldırım kadınlarına kadar bir çok ilişkim oldu. Hepsi başka adamların önceki hayatlarında kadınlarıydı hatta bazıları hala kadınlarıydı.
Peki Asrın?
Tanıştığımız ilk gün evime getirmiştim onu. Basit bir kadınmış gibi muamele etmiş,işimi görmüştüm.
Belki de basit bir erkek gibi muamele görmüştüm.
O olay anında görmüştüm onu. Meydan da Baskın için gittiğimiz bir pasajın içerisinde kapalı bir kitap dükkanın önünde devirdiği bavulunun üzerine oturuyordu. Onu ilk gördüğümde.
Nasılda korkusuz fakat üzgün bir tavrı vardı.
Diğer gençler kaçmak için bir köşe bulmaya çalışırken o tünediği yerden,ağlamaktan kısılmış olduğu belli yeşil gözleri ile izliyordu olanları.
Ilk önce bahane ile ifadesini almaya,sonrada yatağıma almayı başarmıştım bu kızı.
Eğer çok yorulup uyuya kalmasaydım ilk işim gece yarısı olmasına rağmen evimden göndermekti fakat uyandığımda çoktan Asrın'ın gitmiş olduğunu görmüştüm.
Gayrı ihtiyari kalkıp pantalonumun ceplerini,telefonumu cüzdanımı hatta silahımı bile kontrol ettim her şey yerli yerindeydi. Onu hırsız olarak bile düşünmüştüm. Hoş yürüteceği şeyler silah dışında pek umrumda değildi fakat evime aldığım bir insanın böyle çıkması kabul edeceğim bir olay değildi. 
Acaba dışarıya bir şey almaya mı çıktı diye düşünmüştüm ki,yatak odasından salona vardığımda ama  salonun dışarıya açılan kapısının yanındaki bavulun da olmadığını farkettim.
İlkten bir rahatlama,sonrası ile birlikte çöken sorular,merak ise teker teker işlemeye başlamıştı beynime..

Hiç bir kadınla işimi gördükten sonra aynı ortamda kalmaya tahammül edemezken onun şimdi hissettirdiği huzurun yaratacağı boşluğu tahmin edemiyordum o zamanlar.

O günden sonra onu bir daha görmeyeceğimi düşünürken ve bu olaydan tanım koyamadığım derecede huzursuzluk bulmuştum.
Hayatımın bir anından gelip geçti sadece diye düşünmeye bile başlamışken hayır,geçerken değdi bir iz bıraktı sanki diye itirazlarım da çoğalıyordu.
Bir hafta sonra tekrar aynı pasajda bir baskını bastırmak için görevli olduğum süre gordum bu sefer onu memnun olarak. Yine aynı kitap dükkanının kapısında,bu sefer tek farkla...  Tezgahtan acele ile,serili olan kitapları içeriye taşıyordu... O zamanlar...

***
"Karnın çok açıkmış."dedim şimdi  başımı biraz yukarı kaldırıp gözlerine odaklanmayı başarıp.
"Evet,rahatsız etmek istemedim seni." Demişti hafifçe doğrulurken.

Hızlıca kalkıp toparlandım işe gitmem için kalan vaktim bir saatten azdı duşa girip giyinmem gerekiyordu artık.

Asrın daha koltukta doğrulmayı başaramamışken ben çoktan banyonun yolunu tutmuştum.

Oda sıcaklığında terlemeyi başarabilmiş vücudumu,soğuk suyun altında iyi hissettim ilk başta. Fakat dışarıda her ne kadar kardan sonra yumuşamış bile olsa Şubat soğuğunun havasının beni dengesiz edeceğini bildiğimden duşu biraz ılıklaştırıp iyice köpürttüğüm tıraşlı saçlarımı bir çırpıda arındırdım.
Duşun camdan kapısına asılı havluyu alıp ilk önce kafamdaki saçları sonra vücudumu kurulayıp dişleri mi fırçalayacak,banyodan çıkacaktım ki banyo ile bitişik olan mutfaktan hıçkıra hıçkıra ağlayan Asrın'ın sesi ile irkildim.
Neler olup bittiğini anlamak için bir an önce mutfağa geçmek için kapıya asıldım.
Asrın,mutfakta saçlarının tutunabilen kısmını acemice toplayıp üzerine bir sabahlık geçirmiş önü tezgaha dönük ağlıyordu. Yüzünü görebilmek için yaklaştığımda sabahlığının ön kısmının,diğer avcunun içinde tuttuğu elinden damlayan kan ile lekelendiğini görünce ne yapacağımı şaşırıp onu bir çırpıda mutfak lavabosunun önüne doğru getirip yakaladığım bileğini suyun altına tuttum.