16.Bölüm-Düğümler Çözülüyor

893 19 0
                                    

  Mustafa Asrın'ı Şile yoluna yakın ufak bir çiftlik evine getirmişti.
Yol boyunca hiç konuşmamayı,nereye bile gideceklerini sormadan ilerlemişti Asrın onun yanında.
 
  Kahve içtikleri mekandan çıkmadan önce hafif yapılı orta boylarda bir adam yaklaşmıştı yanlarına ve Mustafa bir şey söylemeden Asrın'ın güçlükle çekiştirip getirdiği bavullarını tutup meydanın ilerisinde yolun kenarında bekleyen bir araca yerleştirdi.

  Siyah film kaplı,geniş bir araçtı Asrın'ın Mustafa ile arka koltuğuna yerleştikleri araba.
Ağır ağır izledi Asrın bilmediği yere giden yollari,ardında kalan Boğaz'ın eşsiz mavisini ve altındaki yalıları...

Aklı Kerim'i,son iyi gecelerini,ona sarılarak geçirdiği vakitleri,onun işten gelirkenki zamanalarındaydı fakat gözü bilmeden ilerlediği yolda...
Ne kadar sürdüğünü hatırlamadığı yolculuk nihayet geniş kapılarının araçlarına açıldığı bir çiftlik evinde son bulmuştu.

  Hayatında ilk kez böyle bir ev girdiğine yemin edebilirdi Asrın.
Gerçi TV'da gördükleri hariçti.

Usulca Mustafa'ya bakmayı denedi Mustafa'nın da ona baktığını farketmeden ikisi birden göz göze gelince ilk konuşan Mustafa oldu:

"Eveeet,hoşgeldin bakalım."

Mustafa sözünü bitirmişti ki bavulları arabaya yerleştiren adam sürücü koltuğundan inip bagaja doğru yöneldi ve eşyaları yine aynı çeviklikle indirdi. 

"Mustafa Abi burasi neresi?"

diyebildi Asrın etrafı ürkek bir şekilde kolaçan ederken.

"Burası benim fakirhanem canım."
Hınzırca göz kırpmış onu kolundan tuttuğu gibi ufak bir çardağın altına çekmişti.

Telaş Asrın'ın yüzünde en belirgin ifadeydi şimdi. Hatta öyle telaşlanıp korkmuştu ki ağzından ufak bir çığlık çıkmıştı.

Mustafa durumu bir an anlayıp durumu düzeltmek istedi ama bu endişe onu keyiflendirmişti.
Hiç bozuntuya vermeden:

"Evet seni uzun zaman takip ettim çünkü bir tuzak kuruyordum sana şimdi ise o tuzağın içinde bir kapana kapatacağım seni." Dedi abartılı bir ses tonu ile( keşke daha çok ciddi olmayı başarabilseydim diye düşünerek)

Asrın ne olduğunu anlamaya çalışmak için dikkatlice Mustafa'nın yüzüne baktı.
Nedense inanmadı fakat "acabaa?" Demektende kendini alamadı.

Sesini sakın tutmaya çalışarak,"Mustafa Abi?"diye teyit etti dün gece oturdukları o komik ve samimi adamı.

"Efendim Asrıncığım?" Diye cevap verdi Mustafa samimi bir ses tonu ile. (Fazla uzatamayacağını bilerek.)

Asrın kırıldığını belli eder ses tonu ile,"Şaka yaptın değil mi?" Diye cıkıştı. 

"Yahu Allah aşkına şu tipe bak var mı bende adam kaçakçılığı yapacak tıp?"
Gülümsüyordu şimdide.

İçinden derin bir oh çekmişti simdi Asrın ve lafı geciktirmeyerek,

"Evet var."  Dalga geçtiğini belli etmemek için ciddi bir ses tonu ile.

Mustafa gözlerini kocaman açarak,"nasıl var? Ne demek var?" Diye yineledi.

Asrın umursamayarak omuz silkti.
"Bunca zaman beni takip etmeyi başaran adamsın ee baksana filmlerdeki mafya babalarının evleri gibi evin var.." devamını getirmedi.

Mustafa kızın söylediklerinde haklılık payı bulmuştu evet mafya babası sayılmazdı fakat bulunduğu bir takım işler vardı en iyisi fazla tepki çekmemek şimdilik dedi ve,

" Allah iyiliğini vermesin Asrın her durumu iyi olan kötü işler mi yapıyor sanki." Diyerek numaradan kırılmış gibi bir taklit yapmıştı.

Az önce çiseleyen yağmur, çardağın tepesine bardaktan boşalır gibi dökülmeye başlamıştı.
Mustafa yağmuru işaret ederek,

"Görüyor musun seni çekmeseydim ikimizde sucuk olacaktık şunun altında." Dedi
Mustafa'nın kolundan çektiği anı anımsayıp gülümsedi Asrın fakat bu gülümseme aklına tekrar Kerim'in gelmesi ile öyle çabuk tükendiki Mustafa bu anlık değişimi hemen farketmişti.

Birazdan bir kadın elinde bir semsiye ile çardağa yaklaşıp Asrın'ın o an farkettiği diğer elinde tuttuğu kapalı bir semsiyeyi Mustafa'ya uzatıp, "Hanfendi sizi salonda bekliyor Mustafa bey." Diyerek yanlarından  uzaklaşarak kayboldu.  

Sorgulayan gözlerle Mustafa'ya bakti Asrın.
Mustafa sanki o an aklına gelmiş gibi bir hamle yaparak az önceki kadının bıraktığı semsiyeyi açıp Asrın'ın üzerine tuttu ve,

"Annem sayılır hanfendi dedikleri Asrıncığım. Kesinlikle cekinmeni istemiyorum çok mütevazı ve kafa bir kadındır." 
Diyerek şemsiyeyi tutmayan diğer kolunu Asrın'ın koluna  geçirdi.

Simdi büyük eve doğru hızlıca yürümeye başlamışlardı.

SEVİŞME KILAVUZU-1 "TUTSAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin