36.Bölüm

491 9 6
                                    

İçine girip sığındığı büyük sert ama şefkatli  bir göğüs onu çepeçevre sarabilen bir zırhtı artık.
Asrın kendisini bu sefer sevdiğini söylediği ve sevildiğine emin olduğu erkeğe güvenle teslim edebilmişti.
Uyandığında karnının üzerinde başını koymuş yavaşça sakince nefes alıp  veren adamın kumral saçlarına dokundu.
Uzamış ve dalgalanmışlardı.
Dokunduğu elini yüzüne sürüp dalgalanmayı yanaklarında hissetmek istedi, dudaklarında, alnında...

Kasıklarında oluşan sıcaklığı farketti ilk sonra önceki gece olanları...

Kerim'in kucağında yatağa yatırılıp üzerinin sıkıca örtüldüğünü,Kerim'in sırtını dönüp gitmeye hazirken eliyle kolundan yakalayıp yanına, yatağına çektiğini hatırlıyordu tüm gücüyle.

"Sen iyileşene kadar bunu yapmak istemiyorum." Demişti dönüpte yatağa uzandığı sıra Kerim.

"Neden iyileşmek zorunda kalayım ki?" Diye düşündü Asrın.
Aslında bunu gece Kerim'e kapalı bir şekilde sormuştu ama cevabını dudaklarına sıkıca bastırılan dudaklarla almıştı. 
Tekrar geceye gitti.
Nefes alış verişi o kadar ufaktı ki Kerim'in uyanıp onu bu düşüncelerinden alı koymasını istemiyordu.
Zaten garip davranıyordu ona göre herkes.
Hem Kerim'in ona öğlen geldikleri sıra sorduğu sorular...
Bunlara hiçbir anlam verememişti.

Öğlen hastaneden geldiklerinde Kerim ona tanışma anlarını sorunca
verdiği ilk cevabı ve Kerim'in tepkisini hatırladı.

"Neden yanlış cevap verdiğim halde beni düzeltmeyip doğruymuş gibi onay verdi ki?"

"Ve ben neden geçmişe ait şeyleri bölük pörçük hatırlıyorum?"

İşte bu yüzden geceye gitmek daha doğru olacaktı Asrın için.

*****
Kerim,koltukta kolları arasında uyuyan kıza bakıp onu alnından öptü ve yavaşça kaldırıp koridorun sonunda bulunan odaya doğru taşıdı.
Burası Asrın'ın odasıydi ve Kerim kızı yatağına uzandırıp salona geçecekti.
Sabah Asrın uyandığında yine onu tanımamasından korkuyordu.
Salonda görürse hiç yoktan bir açıklaması olurdu diye düşünüp tam dönmüş çıkarken Asrın'ın sıcak ve minik avucunun kolunu kavramasıyla durup geri döndü.

"Yanımda uyursun diye düşünmüştüm." dedi uyuyor sandığı Asrın, yatakta doğrulup kendisini iyice görüş alanına almaya çalışırken.. Ama bunu yaparken gözlerini bile zor açıyordu uykudan.

"Rahatça yatıp dinlenmeni istiyordum..."
Başka bir şey diyememiş olmanın ezikliği ile yatağın uç kısmına geçip oturdu Kerim.
Bir şeyler söylemek istiyordu,bir şeyler sormak ve kendisine ait anılardan neler kaldığını iyice öğrenmek istiyordu sevdiği kadının aklında..

"Sen iyileşene kadar bunu yapmak istemiyorum."

"Neyi?"

Kerim,büyük bir pot kırdığını ve bunu nasıl toparlayacağını bilemedi ama yine de sakinliğini bozmayaya özen göstererek:

"Hastane seni biraz yordu ve hala tam iyileşememiş gibi duruyorsun.. . " Yalan sayılmaz ki hem diye düşündü içinden.

"Ben kendimi yorgun hissetmiyorum ve senin kucağında uyumak istiyorum,yani tabi sende istersen ..."

Deli gibi istiyorum hem de dememek icin zor tuttu kendini Kerim.
Çok severdi onunla böyle uyumayı.
Bize ait bu anıyı unutmamış diye çığlık atıp bağırmak istiyordu sevinçten ama bunu belli edemezdi. Etmemek en iyisiydi.

İstiklal'deki evlerinin yatak odasında uzun bir geceden sonra sadece iç çamaşırları ile bacaklarını kendisine dolayan kızı göğsüne alıp kendisi sırt üstü uzanır ve kollarını ona sarardı.
Bu onların son zamanlarda gerçekleştirdikleri bir olaydı ve Asrın'ın bunu hatırlıyor olması onu çok mutlu etmişti.
Bu anı hatırlıyor olması onun için çok bir şeydi.

Yavaşca yatağın kenarından kalkıp Asrın'ın yanına geçip uzandı.
Yanında hızla nefes alıp veren kızın yüzüne doğru yüzünü yaklaştırıp gözlerini kapattı.
Amacı uyku değildi sadece biraz olsun bu varlığı hissedip şükür etmekti.

"Seni çok özledim Kerim." demişti Asrın ve bu cümle,sanki akşamüstü bir denizin üzerindeki minik dalgaların kıyıya vurup kaybolması gibi karanlıkta üflenen ılık havanın yüzüne yayılıp kaybolması gibi bir etki yaratmıştı.

"En güzel denizin kıyısıyım ben. Henüz hiçbir insan kavminin keşfetmediği,suyun bozulmayıp kendisini ulaştırdığı ve nefes aldığı bir kıyıyım. Bir yerlerde çok özlendiğimi hep hissettim ve sonunda bu hisse ulaştım. O temiz ve berrak su sendin,şuan dinlenmek için geldin ve bana karıştın. Ya beni ait olduğum kıyıdan kendine,derine doğru çekeceksin ya da benimle birlikte ebediyen burada kalacaksın..."

Gözleri kapanmak üzere olan kadınına uzunca baktı,ve onu ebediyen kendine,kıyısına çekip kendi gözlerini onun üzerine yumdu.

SEVİŞME KILAVUZU-1 "TUTSAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin