23.Bölüm-Gecmişin Perdesi

386 11 0
                                    

İşledikleri toprağın mahsulleri ile geçimini sağlardı babannem ile dedem.
Yaz tatillerinde annemin tatil amacı ile yolladığını söylediği ki bence gözünün önünden en uzun kaybolduğum fırsatlardan biri,yaz tatili başlar başlamaz beni dedemlerin köyüne postalaması olurdu.
Babam,yılın iki ya da üç günü gelir kendini gösterir,annemin avucuna yüklü miktarda parayı saydıktan sonra tekrar kaybolurdu.
Hiç sormadım,kimse de anlatmadı.
Hayatım boyunca birine baba dediğimi de hiç hatırlamıyorum.

Geçmişte saklanmış,tozlu anı kutularını çıkartıp onları eski fotoğrafların bulunduğu albüm gibi sergileyen arkadaşını merakla dinliyordu Maya.

Asrın Maya'nın önünde boş duran çay bardağını işaret ederek tam ayağa kalkacaktıki Maya,

"Kalkma dur ben alırım hatta sana da getiriyorum." Dedi mutfağa yönelip.

"Dikkat et ama,sizin evdeki elektrikli çaydanlık gibi değil." Demişti Asrın Maya içeri giderken arkasından ama duyulmuş olduğuna şüpheliydi.

"Tavşan kanı gibi bak."
Maya, böbürlenme gereği duyarak elindeki çay bardaklarıni gösterdi dalga geçercesine.

"Güya yine biraz laflarım seni görürüm diye geldim bak, çayın sonunu getirdik."
Maya gülümseyerek ikram ettiği bardağı dikkatli bir şekilde Maya'ya uzatıp kendi çayını da yerleştiği koltuğun kenar kısmına koyarak

"Eee haydi bakalım devam et sonra ne oldu ." Dedi büyük bir hevesle.

Asrın biran nerede kaldığını hatırlamak için kaşlarını kaldırdı.

"Hı Evet tamam hatırladım."
Şimdi bakışlarını karşıda bulunan duvara sabitlemişti.

"Annem beni yine yaz tatili bahanesi ile son defa babannemle dedemin yanına yolladığında.."

Asrın'ın kocaman açtığı gözlerinden minik bir gözyaşı damlası düşmüştü yanağının tekine.
Elinin tersiyle sildiği gözünün ardında kalan ıslaklıkla Maya'ya bakarak,

"Son defa gördüm o yaz dedemle babannemi. Gece sobadan çıkan gaz yüzünden zehirlenmişler bir kış günü. Hayatta bana ilk defa değer veren,kendi kanımdan ve canımdan olan o iki mükemmel insan ısınmak için yaktıkları sobadan zehirlenip ölmüşlerdi keşke bende onlarla birlikte..."

Maya, Asrın'a sert bir bakış atarak susturdu.
Hikayenin geri kalanını dinlemek isteyip istemediğine karar veremedi.
Sanırım kalbi bu üzüntüye daha fazla dayanamayacaktı ama yine karar Asrın'ın olduğu için büyük bir saygı duyardı.

Asrın sanki nefes almak için lafının kesilmesini bekliyormuş gibi durdu ve derin bir nefes aldı.
Anlatacakları içinde yıllarca bastırdığı duyguları gün yüzüne çıkartacak nitelikte güçlü anılarıydı.
Şu zamana kadar hiç kimseye anlatmamış olduğu bu hikayesini şimdi Maya ile paylaşmayı kendine borç bilmişti.

"Son yazımdı,yani ben henüz bilmiyordum son olduğunu.Dedemle hayvanlara su vermek için ahıra gidecektim.O an hayatımda ilk defa karşılaştığım bir olaya dahil oldum.. bir kuş,yerde cansız bir şekilde yatıyordu."

Asrın şimdi o anısını tebessüm ederek hatırlatmıştı.

"Onu öldü sanmıştım yani çocuktum bilmiyordum.Dedeme göstermeden yerden aldım ve göğsüme sıkıştırıp bir ağacın tepesine çıkmıştım."

Maya, bitirdiği çayın bardağını Asrın'ın dikkatini bozmayacak şekilde yavaşça televizyon sehpasının üzerine koydu ve tekrar yerine yerleşti.

"Onun hayata geri dönmesi için Allah'a dua edeceğim en yakın mesafe,benim çıkabilmeyi başardığım en yüksek mesafeydi o an. O ağaç tepesi,benim ilk kez şahit olduğum ki o zamanlar mucize diye adlandırdığım bir anı yarattı. Dualarım kabul oldu.Göğsümde kıpırdanmaya başlayan bir varlığı tutup avuçlarımın içine aldım. O kadar canlı duruyordu ki görmeliydin. Uçmasından şüpheliydim,ne kadar durdum o ağaç tepesinde hiç hatırlamıyorum ama o kuşun kanat çırparak benden uzaklaştığını gördüğüm anı ölsem unutmam."

Maya, duyduklarından etkilenmiş bir biçimde gözlerinde biriken ve salınmayı bekleyen gözyaşlarını usulca bıraktı.
İçinde,en özel yerde muhafaza ettiği eşsiz anılarını özlediğini farketti.
Uzanıp Asrın'a yeni bulduğu,anlamdaşına sevgiyle sarıldı.

"Kaybettiklerimize..."

Dedi Asrın kendisini saran kolların sahibini şefkatle sararken.

SEVİŞME KILAVUZU-1 "TUTSAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin