Ortak salonda yine akvaryumun yanındaki koltuktaki yerini olan Yiğit kolunu koltuğun başlığına dayamış, kafasını da yumruk yaptığı elinin üzerine bırakmıştı. Gözleri boşluğa dalmış hala aklından çıkaramadığı dünün muhakemesini yapıyordu. Dün yaptığı şey ahlaksızcaydı. Hasta bir kadının hastalığından faydalanmış, ondan bilgi almak adına kendi bedenini satmıştı bir nevi. Yani hem kendi onurunu hem de o kadının onurunu ayaklar altına almıştı. Evet bunu kadın kendi istemişti ama, ona uymaması lazımdı.İşin ahlaki boyutunu bir kenara bırakırsa dün yaşadıklarından kendisi de zevk almıştı ve bunu inkar edemezdi. Düşününce hem bir erkek olarak kendini tatmin etmiş hem de kadının ağzından laf almayı başarmıştı. Ama yine de bir yanı yaptığının ahlaksızca olduğunu söylüyordu. Eski Yiğit olsa bunu yapmazdı. Hasta bir insanın hastalığından yararlanmaya kalkmazdı. Düşünme kabiliyetini gerçekten de kaybetmeye başlamış olmalıydı. Dün bu fikir birden aklına gelmişti ve birden uygulamaya geçmişti. Eskinden olsa bir şey yapmadan önce bir durur düşünürdü.
Ama yine de ne kadar hoş bir yöntemle olmasa da o kadının ona yardım edebilecek tek insan olduğunu öğrenmişti Yiğit. Bir kere Adem denen adamla yatıyordu ve onunla birlikte beşe çıkabiliyordu. Bu hastane adı altındaki hapishaneden belki de birçok kez çıkabilmişti. Bunu kullanmalıydı. Mesela Adem ile dışarı çıkacaklarken Ademi atlatıp onu da özgürlüğüne kavuşturabilirdi. Adem'i atlatmanın o kadar kolay olmayacağının farkındaydı Yiğit ama kadın kafasına sert bir cisimle vurup bayıltabillirdi onu. Asıl önemli olan bunu onun için yapar mıydı?
Yiğit bu düşüncelerle transa geçmişçesine dalmışken yanına oturan birinin varlığıyla kafasını kaldırmadan gözleriyle yan tarafına bakmıştı. Nevin, bir gün önce yaptığı şeyin o kadar da hatalı bir şey olmadığını kanıtlarcasına yanı başında oturuyordu. Yiğit kafasını kaldırıp elini koltuğun üzerine koydu ve ondan en azından on, on beş yaş büyük olan ama buna rağmen hala güzelliğini koruyan kadına baktı. İri siyah gözleri ve gözlerinin üstünde yay gibi uzanan kaşlarıyla senin takıldığın genç kızlara taş çıkarırım dercesine ona bakıyordu.
"Nasılsın?" diye fısıldadığında Yiğit gerek duruşuyla gerekse sesindeki tınıyla kadının onu arzuladığını anlamıştı. Kadın hala onu istiyordu. Zaten Nevin'i yemekhanede ilk gördüğü gün de ona aynı bakışları fırlatmamış mıydı? Ne kadar ahlaksızca olursa olsun bunu kullanacaktı. Buradan kurtulması için karakterinden ödün vermesi gerekiyorsa verecekti. Burada bir deliymiş gibi tıkılıp kalmak istemiyordu. Ve günden güne deliliğin eşiğine daha çok yaklaştığını bilerek zamanını harcamak istemiyordu.
Yiğit aklına gelen yaşlı ve artık kendini Enes zanneden bir meczup görüntüsüyle irkildi. Ve en az Nevin'inki kadar arzulu çıkmasına dikkat ettiği bir fısıltıyla "İyi sayılır." diye cevapladı Nevin'i.
"Ya sen?" diye sordu sonra ilgili gözükmeye çalışarak.
Nevin derin bir nefes alıp nefesini yavaşça bıraktı. Parmağını dudağına götürerek " Sana bağlı." dedi.
Yiğit kadının cevabıyla gülümsemesine engel olamayarak "Bana yardım edecek misin?" diye sordu.
Nevin "Sana bağlı." diye yinelediğinde Yiğit de "İstediğin şeyi almak da sana bağlı." diyerek kadını etkilemeye çalıştı. Bunun için çok uğraşmaması gerektiğinin farkındaydı ama kadını tava getirmeli ve onu buradan kurtulmasına yardım etmeye ikna etmeliydi.
"Ne istiyorsun?" diye sordu kadın asabi bir şekilde.
"Bana yardım et. Buradan kaçmam lazım."
"Kaçman benim işime yaramaz." dedi kadın muzipçe.
"O zaman kusura bakma." dedi Yiğit de.
"Tamam. " dedi kadın oflayarak ve hadi, diye fısıldayıp yerinden kalktı. Kadın yavaş adımlarla yürümeye başladığında Yiğit sadece arkasından bakmakla yetinmişti. Her istediğinde istediğini verirse kadın onun değil o kadının oyuncağı olurdu. Kadının onu kandırmasına izin veremezdi. Gerçekten ona yardım etmek zorunda hissetmeliydi kendini. Onu o kadar arzulamalıydı ki tek düşündüğü şey ona yardım etmek olmalıydı. Kadın arkasına bakmadan ilerlemeye devam ederken görüş alanına giren Hakan'ın varlığıyla bakışlarını kadının üzerinden çekti. Hakan yanına oturduğunda son kez baktı kadına. Kadın arkasını dönmüş büyük bir öfkeyle ona bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOTİK(Tamamlandı)
Mystery / ThrillerYiğit 28 yaşında bir muhasebecidir. Bir gün kendini bir ameliyathane de bir sedyenin üzerine bağlanmış halde bulur. Saşkındır ve aklında bin bir türlü soru vardır. Bu soruların cevabını bulması uzun sürmez. O 28 yaşında bir öğretmendir ve öğrencisi...