Abim merdivenlere doğru giderken, bende sebepsizce Afran'a bakıyordum.İçim köz alevler içinde harlanırken artık dayanamıyordum. Eskisi kadar cıvıl cıvıl olamazdım ki...
Susmak açımı hafifletir dedim sustum, kabullenirsem belki beş dakika bile olsa unuturum dedim kabullendim ama unutamadım..O an nasıl bir cesaret örneği gösterdiğimi fark etmesemde kolumu hızlıca kendime doğru çektim , havada kalan elini yumruk yapıp aşağı indirdi. Yavaşça kulağıma eğildi istemsizce kendimi biraz geri çektim.Gözlerimin içine öyle bir baktı ki korkudan düşüp bayılabilirdim.
Bu sefer bin! diye kükreyip arabının önünden dolaşıp sürücü koltuğuna oturup kapıyı sertçe çekti. Ben hâlâ olduğum yerde dururken pencereye doğru eğilip ;
" Bin şuraya kadın yoksa ben bildirmesini bilirim"
Arabaya elimden geldiğince hızlı bindim. Kafamı pencereye dönüp dışarıyı seyretmeye başladım. Biraz önceki söyledikleri bir kez daha gerçekleri yüzüme vurdu.
Kadın, onsekiz yaşında bir kadın ,deney makinesi olarak alınan, abi bildiğine karı olan bir kadın ,başka bir kadını üstüne gidecek olan ,yaralı bir kadının vebalini alacak ,sevilmeyen bir kadın, herkesin acıyarak bakacağı arkasından bu da küçük karısı diye fısıldanacak olan küçük ama kadın olan Efra... Gözyaşlarını içine akıtan küçük ama yüreği paramparça kadın...
Dolan gözlerimi kırpıştırarak dindirmeye çalıştım.Araba ani bir frenle durdu, ön cama doğru hızlıca kaydım o an ki sinirle; " Yeter artık canıma kastın mı var ağam." deyip gelecek olan kasırgayı bekledim korkarak başımı koltuğa çevirmemle boş bir koltukta karşılaşmam bir oldu. Arabanın camı tıklatılınca hızlıca hareket ettim bir çırpıda arabadan nasıl çıktım bilmiyorum.
Kendimi dışarı öyle bir aceleyle dışarı attım ki, üzerimi düzeltirken Afran'ın ''Dönün lan önünüze!!'' diye kükremesiyle kafamı o tarafa çevirmemle kolumdan tutup hızla kapıya doğru savururcasına sürükledi.
Kolum artık hissizleşecek şekilde uyuşmuştu. ''Ağam canımı yakıyorsunuz !!'' deyip kolumu kendime doğru çekmeye çalıştım başta dahada sıklaşan eli başıyla etrafa baktıktan sonra tamamen kolumdan çekildi. ''Bir daha ben yanındayken veya tekken başına şal alıp bu tarz kıyafetleri bu konağa gelmeden yakıp geleceksin unutma sen benim karımsın artık, bunu kabullenip uyarsan senin iyiliğine olur.''deyip kafasını konağın kapısına çevirip yürümeye başladı.
Önden yürümeye başladı hem önden yürüyor hemde üstündeki takım elbisenin kollarını çırpıyor eliyle pislik varmış gibi hafif hafif vuruyordu.Üstümü düzeltiğime emin olunca peşinden kurbanlık koyun gibi yürümeye başladım. Konağın kapısına yaklaştıkça içimde ki sıkıntı gittikçe artıyor boğazımda yutamadığım bir yumru dertop halinde yükseliyordu.
Önümde hiçbir şey olmamış gibi yürüyen adam hiç oralı bile olmadan kapıdan geçip içeri girerken kapıya bir iki adım kala ayaklarım sürünmeyi bırakıp demir gibi taş kesildi ; Önceleri abi bildiğim şimdi ki kocam , daha birkaç hafta önce Rojdayla gülüp şakalaşarak girdiğim konak şimdi mezarım mı olacaktı.
''Efra! '' konağın kapısında durmuş bana bağıran adamdan gözlerimi ayırmadan kapıya doğru yürüdüm.
Kapıdan içeri adımımızı atmamızla Afran hızla ilerleyip babasının elini öptükten sonra yanına oturdu. Ben öylece ayakta kalmış, ilk defa bu eve geliyormuş ,ilk defa bu insanları görüyormuş gibi sağa sola bakıyordum .
Kemal ağanın''Hoşgelmişsin gelin hanım'' demesiyle eğik olan başımı otarafa çevirdim . Samimiyeti yüzüne yansıyan Kemal amcanın yanında kaşları çatık bir şekilde duran Afarn yüzünden başımı tekrar önüme eğmek zorunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFRA
General Fictionİnsan sevmediğiyle evlenir ama ? ikinci kez sevmediği değil tanımadığı, kardeşinin en yakın arkadaşıyla evlen...