Sınav olduğu için bir hayli boş geçiyordu günler, Salih abi nin beni almayacağını bildiğim için okuldan çıkar çıkmaz hızla eve doğru yürümeye başladım yürürken de gözlerim bir yandan Rojda' yı arıyordu.Yanımdan gittikten sonra eve gitmiş olmalıydı.
Konağın kapısından içeri girdiğim anda annem bakışlarını kaçırdı yengem divanda bir eli karnında bir eli de abimin yumruk olmuş elini üstünde bir şekilde bana bakıyordu. Yukarı balkondan babamın bana seslenmesiyle balkona döndüm
-Efra bir kahve yapıp odama gel . Sadece başımı sallamakla yetindim , tam odanın kapısından girecekken tekrar arkasına dönüp bahçedeki herkese sırayla baktı en son bana bakıp sakallarını sıvazlayarak çalışma odasına girdi.Annem ve abime baktığımda yine aynı şekilde sesizliklerini koruyorlardı, geldiğimden beri konakta bir sessizlik hakimdi bu sessizlik sanki ;
Çok sevdikleri biri ölmüş onun yasını tutuyor gibiydi ...Bu sessizlik ' NELER OLUYOR ' demeye dili varmamak gibiydi.
hızla yengeme yaklaştım - Yengem iyisin değilmi ne oluyor yengem tam ağzını açacaktı ki bahçe kapısı hızla örtüldü abim gitmişti. Koluma dokunan elle kendime geldim, - yengem hadi sen kahveyi yapta babamı bekletme hızla mutfa yöneldim kahveyi karıp cezveyle ocağa koydum bir yandan kahveyi karıştırıyor diğer yandan bugünü düşünüyordum. Kahvenin hafifte olsa taşmasıyla kendime geldim hızla cezveye koyup merdivenlere yöneldim.
Kapıya iki kere vurup babamın müsadesini bekledim. Beklediğim sesi duyunca hızla içeri girip kahveyi önündeki bakır tepsiye bıraktım eliyle yanını işaret etti. Yavaşça babamın dediğine uydum.
Kahvesinden bir yudum alıp tepsiye geri koydu .- Efra şimdi söyleyeceklerimi kendine yakışır şekilde dinle . Bugün aşiret bana bir teklif sundu bende uygun gördüm hazırlan Efram gelin oluyorsun.Senden gittiğin ailede beni yine aynı bu şekilde temsil edeceğini umuyorum .
Yavaşça kahvesini eline aldı tekrardan bana döndü çıkmamı bekliyordu. Yerimden nasıl kalkıp ne ara merdivenlere geldiğimi bilmiyordum.
Merdivenlerin başından aşağı baktığım da abim gelmiş fıskiyenin başında taşan suya bakıyor annem divanda oturmuş başı önüne eğik bir şekilde yer bakıyordu.
Ne demişti babam hazırlan gelecekler , evleniyorsun sendeleyerek indim merdivenlerden annem geldiğimi görmüş olacak ki hemen ayaklanıp yanıma geldi.
-Kuzum efram annem ses ver annem birşey de isyan et, bağır ama sesinden beni, mahrum etme annem . Annemin yanından yavaşça geçip divana oturdum . Kurumuş dudağımı yavaçcça ıslattım .
Bana söyleyecek söz kalmamış ki ana , babam uygun görmüş , ben ne diyebilirim ki, abim annem babam tamam demiş ben ne derim ki, okulum var mı diyeyim avazım çıktığı kadar istemiyorum mu diyeyim sen söyle ana ben ne diyeyim . Ben daha küçüğüm abimi diyeyim siz söyleyin ben nasıl isyan edeyim.
Yavaşça ayağa kalktım. Ölüden farksızdım vücudum titriyor dişlerimi sıkmaktan çeneme kramplar giriyordu . Bir anda gelen dürtüyle merdivenleri hızlıca çıkıp odama girip kapıyı kapatıp olduğum yere çöküp sesli ama içimden bağırmaya başladım .
Kim duyacaktı çığlıklarımı kim diyecekti ağlama diye...
Kudret Ağa' nın konağından çıktığımızdan beridir araba da ölüm sessizliği vardı .Babam yanımda diye sesimi çıkaramıyor direksiyonu sıkmaktan parmak boğumlarım beyazlamış , çenem sıkmaktan dişlerimi hissetmez olmuştum.
Nasıl yapacaktım bu işin içinden nasıl çıkacaktım. Konağın önüne geldiğimizde hızla arabadan indim babamla beraber kapıdan girer girmez bahçede oturan annem hızla ayağa kalkıp yanıma geldi.
-Ne oldu oğlum ne dedi ağalar . Ne diyeyim ana kızın gibi gördüğün kız gelinin oluyor mu. Benim konuşmacağı mı anlayan anam babama bakarak ,
-Ne oldu ağam , karar nedir?
Babam göz ucuyla bana bakıp anama geri döndü .- Hazırlanasın Zehra , iki güne Hanedanoğullar dan gelin olarak almaya gidiyoz. sözünü bitirip yavaş ama seri hareketle odasına doğru yürüdü.
- Oğlum Hanedanoğulları dedi ağam değil , kim vardır ki onlarda bir tek kız vardır oda Efr- tam ismini söylemeden gözlerimin içine baktı o değil ana de başkası deyesin oğlum.
-O dur ana demekten başka bir şey diyememiştim . Ama sesimi de herzaman ki gibi tutmaya da özen gösteriyordum .
Birden gözlerim bir hıçkırıkla, mutfağın kapısını buldu. Rojdam, yavaşça gelip önümde durdu .Gözlerini kapatıp açtı kurumuş dudaklarını ıslatıp derin bir soluk aldı.
-Benim Efra'm değil, değilmi abi , benim kardeşim değil. Susma abi söyle o değil bacım yanlış duydun beni de . Karanlığa sürükleyeceğim senin canın gibi sevdiğin kız değil de .
Yavaşça yere çöktü yanınana çökecekktim ki, gözlerim birden balkona kaydı Esra, istemediğim ama saygı duyduğum karım , şimdi bana ağlayarak bakıyordu. Ne diyecektim ben bu kadına senin kusurun vardır . Bu yüzden mi diyecektim acısına bir de ben mi katlayacaktım.
Gözlerim yine bacımı buldu , sanki ona baktığımı anlamış gibi birden gözlerini üzerime dikti , ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Daha fazla burada duramazdım tam arkamı dönüp giderken Rojda'nın sözüyle olduğum yerde dikilip kaldım.
-Bacı dediğine nasıl karım diyeceksin abi ,sen nasıl kabül edersin. Rojdaya zarar vermemek için yumruklarımı sıktım , anam Rojdayı yerden kaldırmaya çalışıyordu benimde bir sınırım vardı .
-Nasıl kabül ederim öylemi , ne zamandır benim kararımı sorgular oldun sen , yerini bil Rojda kara verilmiştir sana söz düşmez . Sesini çıkarmadı sadece başını iki yana sallayıp anamla merdivene doğru yürüdüler . Bahçe de sadece Çiya ve ben vardık . Divana oturup başımı aşağı doğru eğip ellerimle şakaklarıma baskı uyguladım.
-Abi sende mecburdun buna , tamam Efra olması nasıl diyim herkes aklıma gelirdi ama neyse ne olan olmuş karar verilmiş artık . Ama şunu bilesin abi her zaman yanındayım kararın kabülmüzdür. diyip o da gitmişti yanımdan Şimdi tek bir mesele vardı o da yaralı bir kadının , bir kez daha yarasına tuz basmaya, Seri bir şekilde merdivenlerden çıkıp odanın kapısında derin bir nefes alıp içeri girmemle olduğum yerde donup kalmam bir oldu..
-AFRA'NIN DONUP KALDIĞI ŞEY NE ? ?
-Efra kiminle evleneceğini öğrendiğinde ne yapacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFRA
General Fictionİnsan sevmediğiyle evlenir ama ? ikinci kez sevmediği değil tanımadığı, kardeşinin en yakın arkadaşıyla evlen...