Kulağıma doğru eğilip ;
Yeri geldiğinde de suçlu olduğunda da boyun eğmesi bil. Derin bir nefes çektim içime evde bir düzen istiyorsam iki tarafında uyarmalı yadım şimdi zamanı olmasa da.
Bir şey demedi gözleri dolar gibi oldu.Başını tekrar eğdi bu sefer seslenmesi.
Yarın konağa geleceksin hazırlıklarını tamamla,kapıya kadar yürüyüp kapıya varmadan tekrar bana bakıp;
''Artık misafir değil konağın gelini olacaksın, ona göre davranmanız istiyorum. Esraylada konuşacağım ama senide uyarıyorum herkes yerini bilecek''Cevap bekler gibi bir hali vardı.Ama bu kadar çabuk gelişen olayların hızına yetimemiş durumdayım. Sadece boş gözlerle yere bakmaya devam ettim
Gitmemişti başımı zorda olsa kaldırıp bakma gafletinden bulundum.Hiçbir şey demeden ellerini ceplerinde ne çıkarıp tekrara yanıma gelmeye başlamasıyla, belinden aşağı soğuk bir yer aktığınına eminim.
Bu söylediklerimi anladığını düşünüyorum ,bir de ben bir şey söylediğimde tepki ver bana kadın!
Sesinin yükselmesiyle korkuyla önce gözlerine bakıp sonra tadan odanın kışına diktim bakışlarını.
Anladığını duymak istiyorum.
''Anladım ab- ağam''
Başka hiçbir şey söylemeden gitti.Yıllardır tanıdığım abi bildiğim adamı meğer ne kadar da tanımıyormuşum. Artık dayanamayacak olan dizleri e artık bükülebilir son emri kendiliğinden veriverdim dizlerimin üssüne bir çuval gibi yığılıp kaldım.
Ağlayamıyordum göz pınarlarım artık dolmuyor su hissizleşmiştim birden kapının açıldığını bilsemde dönüp bakmadım.
''Ne söylesen haklısın bacım...''
Dinlemek istemiyordum .Tam kalkıp bir adım atmıştım ki abimin konuşmasıyla olduğum yerde dikilip kaldım.
Doğduğun gün seni hiç istemedim , Anamın içerde çığlıklarını duydukça sana olan nefretin gittikçe artıyordu.Ebe içerden telaşla koşarak çıktı babam dayanamayıp kolundan tuttu; ' Söyleyesin ebe hatun hanımağan nasıldır?'
'Ağam hanımağamın kanaması çok'' diyip hızla tekrar içeri koştu. Babam ilk defa orda ağladı Efram aradan beş dakika geçti geçmedi.
İçerden önce anamın çığlığı geldi ellerimle kulaklarını kapatıp yere çöktüm .Seni sevmicektim kendime söz verdim orda o anda, ardından sesler kesildi.
Ayağa kalktım kapının önüne gelip durdum babamda yanımda benle beraber kapıya bakıyordu.Tam arkamı dönüp gidecekken içerden bir ağlama sesi geldi Efram sendin gitme dergibiydin bana ben senin sesimle abi olduğumu anladım Efra.Şimdi kovsanda gitmem bacım sen bana kundaktayken gitme demişsen bende gitmem gidemem Efram.''
Sonlara doğru sesi boğuklaştı. Kalkıp hızla başımın üstünü öpüp odadan çıkıverdi.
Yavaş adımlarla yatağıma oturdum . Umutlarım yoktu artık birden elimdeki yüzüğe takıldı gözlerim, daha dün Artan ağa ya gelecek kurmaya Allah kolaylık versin deyip acırken meğer kendime acıyormuşum.
Boğazına oturan düğümler gittikçe arttı . Hani insanın böyle içi bir anda sıkıntı dolar ya işte öyle ama şu içersin ne bilim birine anlatır rahatlarsın kime anlatıpta rahatlarım bu durumumu...?
Arabaya bindiğimden beri ,nereye gittiğini bilmeden sadece gaza basıyorsun.En son arabayı durduğumda Rıfat babanın yerine geldiğimi anlama fazla zamanımı almadı.
Hızlı adımlarla arabadan inip seri hareketlerle küçük ama değeri büyük olan kulübeye girdim.Gözlerim Rıfat babayı aradı önce masaların birinin yanında durmuş masadakilerle keyifli bir sohbet içerisindeydi.
Konuşmasının bilip beni fark etmesini bekledim . Yaşlı gözleri beni buldu başıyla pencere kenarında ki masayı işaret etti. Rıfat babayla anlaşma şeklimiz hep sessizce olurdu.Aynı kabullenip kış sessizlikte masaya geçip hızla sandalyeye bıraktım kendimi..
Rıfat baba elinde büyük boyla karşımdaki yerini aldı. Yavaş hareketlerle bardakları doldurup omzundaki havluyla ıslak olmayan ellerini sildi.
'Neyi bekliyorsun evlat?'
'Aklım karışık baba nereden geliyorum biliyormusun? Bacım dediğim kız karım oldu baba? Kardeşim dediğim adamın bacısını kuma aldım daha neyi bekleyeyim ki? Sözlerim bitmesine rağmen Rıfat baba hiç birşey söylemedi. Ön ümdeki bardaktan büyük bir yudum alıp masaya sert bir şekilde koydum.''Evlat isyan etmek boşuna evlerin mi evlendim geri dönüşü yok bu işin , zor olacak evlat birine zor dayanırken ikincisi ama ben inanıyorum evlat senin nasıl bir velet olduğunu biliyorum .Alanı da anla Efra derken ile gözleri nasıl şefkatle parlıyor. Neyse ben diğer masalara bakayım.
Zaman çocuk, Zaman senin ya cesedini çıkaracak yada...
Neyse onuda başka bir sebeple gelirsen söylerim.Zaman yaşadıklarımızı iyileştirebilecek miydi ki....
Yavaşça ayağa kalktım.Ne kadar çok içsemde kendimi kaybedemiyordum.Arabaya binip konağa gitmek için gaza bastım.
Konağın önüne geldiğimde arabadan hızla indim kapısını kapatmaya bile düşünmeden konağın kapısına doğru ilerledim.
Bahçede hiç kimse yoktu odaya doğru seri adımlarla ilerledim.Hızla açtım içerdeki kadın uyanırmı uyanmazmı dert etmeden odada ki tek kişilik koltuğa oturup yatakta yatan karıma baktım Esra nasıl desem;
Beklentisi olan bir kadındı sürekli ilgi isteyen ,emir etmekten zevk alan biri, anamgil uygun bulmada asla evlenmem dediğim tipten bir kadındı.
Bu erkek olarak tabiki de bazı ihtiyaçlarım yüzeyinde beraber olduğum kadın karım, ne kadar sevmesem de saygı duyduğum kadındı Esra ,yarın ilk işim Efraya yaptığım uyarıları Saraya da yapmak olacaktı.
Gözlerim kendiliğinden kapanmaya başlamasıyla koltuktan kalkacak kadar gücüm olmasına rağmen kalkmadım kalkmak içinde bir çabadan bulunmadım.
Gözlerimi aralamamla kendimi yatağımda buldum, ne ara buraya yazmıştım ki abimin getirmiş olmalıydı.Kuruyan boğazını yok sayıp aşağı inmeyi ertelemeye çalıştım fakat ağzımda tutacak tükmük bile olmadığı için yataktan sürünerek kalktım idamdan çıkıp aceleyle merdivenleri inmeye başladım kimseyi görmek istemiyorum.
Mutfak masası nın üstündeki sürahi yi elime alıp büyük bir bardağı doldurup tam içeçeğim sırada avludan gelen seslerle bardağı hızla masaya tekrar bırakıp bahçeye çıkmamla, dönüp kaldım.
En az on kişiden oluşan bir adam topluluğu karşılarında abim ve adamları tam net görebilmek için bir iki adım daha attım.
İki tarafta silahları birbirlerine doğrulmuşlardı. Birsaat önce bana şefkatle bakan gözler şimdi saf bir öfkeyle parlıyordu.
Yanımdaki sandalyeden destek almak isterken ayağımın sandalyeye çarpmasıyla bütün gözler bana döndü.
Abim gözlerimin içine bakıp 'Efra içeri gir!!' diye bariton sesiyle bağırdı.Adamlarda bir hareketlilik olmasıyla oraya döndüm . Hepsinini önünde bulunan esmer adamım bana hitaben konuşmaya başlamasıyla dikkat kesildikten.
''Vay vay vay Alan Ağa'nın kardeşi Aftan Ağa'nın biricik sözlüsü güzeller güzeli Efra ne dersin Yakup? ''diyip yanındaki şarışın adama döndü.
Adam saygı gereği sen bilirsin ağam diyip bir adım geri çekildi.
Bakışlarıyla içeriyi işaret etti. Abimi burada böylece bırakıp gidemedim zaten istesem de artık jöle kıvamına gelmiş bacaklar ında yürüyecek değil adım atacak hal bile yoktu. Abimin gözlerine yalvarır gibi baktım .Çevremizde çıt çıkmıyordu takı Abimle olan bakışmamızı bir ses bölene kadarGelecek bölüm neler olacak?
O ses ne?Bölümler gittikçe uzuyor galiba yorum ve oylar için teşekkürler
Vote sınırı 65 olarak düşündüm

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFRA
General Fictionİnsan sevmediğiyle evlenir ama ? ikinci kez sevmediği değil tanımadığı, kardeşinin en yakın arkadaşıyla evlen...