Konağın kapısından içeri giren eli silahlı adamı tam net olarak seçemiyordum bu sefer biraz önceki adımlarıma göre daha hızlı adîmlar atarak merdivenin dönemecine gelince korkuluklarına tutunup aşağıya bakmamla yerimde sendelerim.
Gözlerimi ayırmadan merdivenleri hızla ve aceleci adımlarla indim.
Afran alt kattaki salonun kapısınsa belirdi - Hayırdır Yekta , ağa konağına böyle girilmeyeceğini bilmezmisin.?
-Bilirim Afran , bildirimde sen namusa göz koymak nedir bilirmisin söyle Afran ağa de bana izin almadan konağa girmekmi yoksa namusa göz dikmek mi ?
-Ne dediğini kulağın duysun Yekta ağa kimsenin namusunda gözümüz yoktur!
- O zaman Efram dan ne istedin lan, amcam tamam gel iste dedi. Ben isteme için hazırlık yaparken sen istemişsin hemde benim kıyamadığımı kuma olarak...
Afran gittikçe kararan gözleri sıkmaktan beyazlaşmış yumruklarıyla gözlerini Yektadan ayırmadan sözlerini tamamlamasından hemen sonra bir adım daha atıp Yekta ya daha çok yanaştı .
-Yekta sana bir şans veriyorum ya şimdi burdan çekip gidersin yada...
Bu sefer bir adım geriye gelip, yüzünde sinsi bir sırınızla eliyle dudağının kenarını kaşıyıp sözlerine devam etti.
-Yada bugün buraya gelip konağında namusum olan kadına göz koyduğunu bütün aşiret öğrenir en başta da sana ağalığı devredecek olan baban.Şimdi sana bir ağa olarak adaletlice soruyorum hangisi Yekta sen seç?
Yekta'nin gözlerini yavaşça bana çevirdi. Afranı hiç duymamış gibiydi.
Yüzüme bakıp belli belirsiz bir gülümseme geçti yüzünden sonra arkasını dönüp yavaşça kapıya doğru yürümeye başladı.Tam kapıdan çıkacakken tekrar arkasına dönüp önce Afrana daha sonrada bana değdi gözleri , gözlerimi gözlerinden ayırmadan ; "Çok sevmiştim Efra'm annemden sonra ilk defa çok sevmiştim.Allah bana çok sevme dedikçe ben daha çok sevdim diye mi sürekli aldı elimden sevdiklerimi...Ben ne zaman böyle oldum bu kadar kötü..."
Konuşmaya devam edecekti fakat Afran kapıdaki adamlara başıyla komut vermesiyle Yektanın yaka paça çıkarılmasıyla son söylediklerini anlayamadım.
Bugün öğrendiklerim artık son raddeye gelen gücümüde tüketmişti.
Eğer Afran olmasaydı ben yine abi bildiğime mi kadın olacaktım...Nasıl bir kaderdi ben de ki Ya Rab..
Ben kendi iç hesaplaşmamı yaparken Afran da kapıdaki adamlara emirler yağdırırken yandan da gözleriyle etrafı tarıyor sonra beni buluyor bakışları, adamlara tekrar dönüp birşeyler söylüyor hiç telaşı yokmuş gibi az öncekiler yaşanmamış gibi sakin bir hali var.
Bu hali beni korkutmuyor değil sanki önceki abi bildiğim adam gitmiş yerine bu çekilmez zorba adam gelmişti.
Hiç acele etmeden adımlayarak gelen adamdan gözlerimi ayırıp karşımdaki boş araziye çevirdim bakıslarımı ne çok hayalim vardı daha düne kadar arazide çamurla oynayan ben şimdi evlenmiştim hemde kuma olarak.
Yekta ne demişti gitmeden Allah ben neyi seversem elimden aldı... Bende herşeyden çok istememişmiydim okumayı o yüzden mi böyle olmuştu.Yanımda hareketlilik hissetsene dönüp bakacak cesaretim yoktu. Takı seslenene yada bağırarak konuşmaya başlayana dek.
-Yeter bu kadar baktığın aşağı inmek için neyi bekliyorsun herkes sen geldin diye işini gücünü bıraktı seni bekliyor daha fazla asabımı bozmadan in aşağıya!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFRA
Ficção Geralİnsan sevmediğiyle evlenir ama ? ikinci kez sevmediği değil tanımadığı, kardeşinin en yakın arkadaşıyla evlen...