Gece Karanlığı Sürüsü

Şifacı

   Elimle sadece yaraların üstünde geziniyordum.Bunu yapmakta kendimi tutamıyordum.Elimin her yeri kan olmuştu.Az sonra elimin kontrolü tamamen benden çıktı.Elim hızlıca yaraların üstünde yuvarlak çiziyordu.Şaşkınlıkla olanları izledim.Az sonra elim sabit kaldı gözüm istemsizce bir yere dikildi ve nefesim kesildi.Kaskatı kesildim.Gözlerimin renk değiştirdiğini hissettim.Elim az sonra sabit durduğu yerde titremeye başladı.Ben bunlar olurken nefes alamıyordum! 1 dakika sonra elimin kontrolü bana geçmişti.Elimi hızlıca çekip büyük bir nefes aldım.Nefes alış ve verişim ard arda ve çok hızlıydı.Gözlerim nefes aldığım an eski haline gelmişti.Aklıma Allan geldi.Ona doğru baktım.Vücudunda bırak yarayı iz namına bir şey yoktu.Bunu ben mi yapmıştım?? Ben kendimi de iyileştirmiştim.Herhalde iyileştirme özelliğim var.Bunu yapabildiğime çok sevinmiştim.Allan'a kendimi tutamayıp sarıldım.Allan gözlerini açtı.Sarılmayı keserken beni sıkıca belimden tuttu.Bu gerizekâlı ne yapıyordu.Kendimi çekmeye çalıştım ama onun kaslı kolları bunu yapmama izin vermiyordu.Göz göze ve nefes nefeseydik!!Onun kollarından bir kurtulayım ağzına değil gözüne yapıştıracağım!!O bunu hak ediyor.

   "Allan bırak beni!"

   Ben bunu deyince gözlerini benden kaçırdı ve kollarını açtı.

   "Mia şey ben böyle yapmak istememiştim.Özür dilerim."

   "Her neyse!"

   Normalde dediğim gibi gözüne yapıştıracaktım ama adamlık edip özür diledi ve daha yeni ölümden döndü kısacası kıyamadım.

   "Demek beni kurtardın"

   "Olanları hatırlıyor musun?"

   "Bayılıncaya kadar.O pisliğe intikam neymiş göstereceğim.Size zarar verdi mi??"

   "Allan! O öldü.Onu ben öldürdüm."

   "Hah gerçekten mi? Sen nasıl bir kızsın böyle?"

   "Ya saçmalamayı kes!Aç mısın?"

   "Biraz"

   "O zaman sana mısır gevreği yapayım.Çorba yapacağımı sanmıyordun herhalde."

   Sadece gülmüştü.Mutfağa geçtim ve çorba yaptım.Bunu neden yaptım bilmiyorum ama baya güzel oldu.Çorbayı tepsiye koydum ve Allan 'ın yanına getirdim.Allan çorbaya baktı.

   "Aa Mia'dan jestler.Ama mısır gevreği olsaydı daha güzel olurdu.Ben çorba sevmem de!"

   "Allan ben tabağı fırlatmadan önce onu sonuna kadar bitirirsen gerçekten iyi olucak!!"

   Nankör ya! Aptal gibi bir de uğraştım.

   Kapı sesi duyuldu.Lauren lavabodan ancak şimdi çıkmıştı.Bu kız ne kadar kustu lan! Zaten incecik,şimdi midesinde hiçbir şey kalmayacak! Yüzü bembeyaz olmuştu.İçeri girdiğinde Allan'ı görmesiyle gözlerini kocaman açtı.Allan ona bakıp göz kırptı ve çorbasını içmeye devam etti.Gerçekten şapşalın teki!

  "Lauren gel otur.Bembeyaz oldun."

  "O yaşıyor!"

  "Evet gördüğün gibi yaşıyor.Hadi gel otur."

  Lauren yanıma oturdu.Allan'da çorbasını bırakıp bana baktı.Açıkçası benden cevap bekliyorlardı.

  "Of tamam şöyle bakmayın.Allan sende o çorbayı bitir beni sinir etme.Yerken de duyabiliyorsun sonuçta!"

  Allan çorbasının son kaşıklarını almaya başladı.Ben onları daha fazla meraklandırmadan anlatmaya başladım.

  "Şey, her şey bir anda oldu.Elimi kontrol edemedim ve elim Allan'ın yaraları üzerinde yuvarlak çizmeye başladı.Nefesim kesildi ve gözlerim bir yere dikildi.Yani kaskatı kesildim.Bunlar olurken de elim sabit durdu ve sonrada titremeye başladı.Gözlerim değişti sonra da zaten kendime geldim ve yaraları iyileşti."