Natalie gecenin saat 2'sinde çöp atmaya çıkmıştı. Yürüyordu. Üstünde bol sweatshirtü ve siyah eşofman altı vardı. Bir nevi pijamalıydı. Hızla boş ve sessiz sokağın sonundaki çöpe ilerledi. Çöpü attı. Tam eve dönmek için arkasına dönüyordu ki bir ses duydu. Nefes sesleri... Arkasına döndü. Yüzü karanlıktan görünmeyen adamın nefesi içki kokuyordu. Adam, Natalie'nin bileğinden tuttuğu gibi ağzını o pis eliyle kapadı. Natalie ise atabileceği kadar yüksek çığlıklar atmaya çalışıyordu.
"Natalie beni hatırladın mı? İki sene önce anne ve babanın ameliyatta kurtaramadığı Profesör. Bana ne yaptınız. Sen ve ailen. Hepsi sizin suçunuz. Normale döndürün beni." dedi Adam. Natalie panik halindeydi. Bu da ne demekti? O adam ölmemiş miydi? Peki neden Natalie'ydi. Bu sorular aklından çıkmazken. Duyduğu ses sayesinde rahatladı.
"WOW BURASI YÜKSEKMİŞ!" dedi tiz bir çocuk sesi. Adam ve Natalie arkalarına dönünce bunun ÖRÜMCEK ADAM olduğunu gördüler. Atladığı binayı gösteriyordu Örümcek Adam.
"Seninle uğraşamayacağım velet. Yürü git evine!" dedi adam.
"Aaaaa ama oyun yeni başlıyor nereye bu acele?"
"Velet git dedim. Başına kötü şeyler gelmesin."
"Kızı bırak gidiyim."
Mutant adam Natalie'yi kenara fırlatıp Örümcek Adam'ın üzerine yürümeye başladı. Yaklaşınca adam birden yumruğunu sıktı. Yumruğu alev aldı. Adam yumruğunu Örümcek Adam'a savurdu ama ıskaladı.
"Ah hadi ama. Daha iyisini yapabilirsin değil mi?"
Adam bu sözler karşısında iyice sinirlenip Örümceğe yumruğunu daha hızlı savurdu. Fakat bu hiçbir işe yaramadı çünkü Örümcek Adam iki metre ileriye zıplayıp Adamın arkasına geçmişti. Ona hızlıca ağlarını fırlatıp adamı duvara sabitledi. Örümcek koşup Natalie'ye yanına gitti. Natalie baygın yatıyordu. Nefes alıyordu. Ölmemişti. Örümcek Adam derin bir nefes aldı. Natalie gözlerini yavaşça araladı.
"Beni sen mi kurtardın Örümcek Çocuk?" dedi.
"Evet ve örümcek çocuktansa, Örümcek Adamı tercih ederim."
"Sesin tanıdığım birinin sesine benziyor teşekkür ederim. Sen olmasan..." bu sözünü söyledi ve gözleri kapandı Natalie'nin. Uyumaya başlamıştı. Örümcek Adam maskesini çıkardı ve Natalie'yi kucağına aldı. Natalie derin uyuyordu. Onu evine geri götürdü ve Natalie'nin cebindeki anahtarla kapıyı açtı. Odasına çıkardı ve yatağına yatırdı. Peter çıkarken onun alnından öpmeyi de unutmamıştı. Kapıyı iç taraftan kilitleyip pencereden çıktı.~ERTESİ SABAH~
"O olmasa şu an okulda olamazdım. Ona teşekkür edemeden sanırım yorgunluktan uyuya kalmışım ve beni evime kadar taşımış. Ne kadar bu işler için küçük olsada çok iyi işini yapıyor." dedi Natalie. Olanları Peter, Ned ve Michelle'e anlatıyordu.
"Bence de Örümcek çok başarılı." dedi Peter. Bu sözünün arkasından Ned ona tuhaf bir bakış attı. Ned sadece Peter'ın en iyi dostu değildi. Ayrıca Örümcek Adam olduğunu bilen tek kişiydi (YENİLMEZLER VE HAPPY HARİÇ).
"Ned ve Peter telepati yapmayıp bizimlede konuşsanız güzel olabilir." dedi Michelle.
"Hayır ne telepatisi"
"Uff bu konu baydı. Örümcek çok iyi filan falan. Konu açın onu konuşalım."
"Michelle sen en son birşey hakkında konu açtığında ceza aldım lütfen bu sefer Peter açsın konuyu..."
"Iııı ben mi Natalie?"
"Evet Parker. Hadiii herkeste konuşacak konu vardır." Natalie bunu der demez Liz onların yanında belirdi. Elinde 4 tane davetiye vardı.
"Bu akşam parti veriyorum. Gelmek istersiniz belki diye düşündüm. Saat 21.00 da başlıyacak. Hepinizi orda görmek isterim." dedi Liz ve davetiyeleri uzatıp gitti.
"Gidecek misin Natalie?" dedi Ned.
"Matematik ödevim erken biterse evet."
"Şeeey benimde matematik ödevim var. Gelemeyebilirim." dedi Peter.
"Siz ikiniz beraber yapsanıza matematik ödevini. Sonra ordan Liz'in evine geçersiniz." dedi Michelle.
"Ben bilemedim şimdi Peter müsaitsen annemler bize ödev için gelmene kızmaz. Zaten uzakta yaşıyorlar bilirsiniz."
"Şey madem öyle diyorsun. Halam da izin verir. Okul çıkışı hızla eve gidip kıyafetlerimi ve kitaplarımı alıp sizin eve gelirim."
"Tamam ben sana konum atarım." dedi Natalie ve karşıdan gelen en iyi dostunu gördü.
"Çocuklar üzgünüm gitmem gerekiyor. Ortak dersimiz de yok bugün. Akşam görüşürüz." Natalie hızla yanlarından ayrılırken Peter, Michele döndü:
"sen ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Sorun değil Peter. Rica ederim her zaman." dedi Michelle koca bir gülümsemeyle. Peter ve Ned derse girmek için Michelle'den ayrılıp sınıflarına gittiler. Peter yine sıkılmıştı ve Natalie'ye mesaj yazdı.Legocu Asosyal: Hey!
Natalie: Selam
Legocu Asosyal: Nasılın
Natalie: Bir nevi mutluyum
Legocu Asosyal: Nedeni?
Natalie: Sınav sonucum A+
Legocu Asosyal: E bu çok normal buna mı mutlusun?
Natalie: Aslında sadece bu değil.
Legocu Asosyal: Ne peki?
Natalie: Senin için üzücü ama benim için güzel bir şey. Birinden hoşlanıyorum
Legocu Asosyal: Kim bu çocuk? Belki benimdir.
Natalie: Yakında öğrenirsin.
Legocu Asosyal: Peki öyle olsun. Seni zorlamak istemiyorum.
Natalie: O beni seviyor mu bilmiyorum ama onu düşünmek bile hoş ya
Legocu Asosyal: Ne güzel
Natalie: Ve bu akşam onunlayım denebilir
Legocu Asosyal: Haa bu arada partiye geliyor musun?
Natalie: Evet
Legocu Asosyal: O zaman orda görüşürüz. Daha doğrusu ben seni görürüm.
Natalie: Bye
Legocu Asosyal: Seni seviyorum unutma❤️
Bu son yazdığı söz Peter'ı telefonunu kapatmaya zorladı. Acaba Natalie kimi seviyordu? Belki kendisiydi belki başka biri... Belki platonik aşkı Örümcek Adam'dı. Peter kafasındaki soruları ve sesleri susturamıyordu. Natalie ise telefonu kapatmış hayallere dalmıştı. Onu hayallere daldıran bir çocuk vardı artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖRÜMCEK ÇEVRİMİÇİ
FanfictionLegocu Asosyal: Adım ve ben senden uzakta seni izleyerek mutluyuz. Natalie: Tanrım! Senin kim olduğunu bulmayı her şeyden daha çok istiyorum. Legocu Asosyal: Beni sevmezsin... Natalie: Bu kalbi hangi insan sevmez?