12

461 60 16
                                    

Yoongi sabah uyandığında boynun tutulduğunu fark etti.Koltukta uyumak oldukça rahatsız ediciydi.Hoseokun yatağına baktığında boynunun acısını unuttu.

Yatak boştu.

Paniklememeye ve tuvalete falan gittiğini kendisine inandırmaya çalıştı.Fakat yatağın üstündeki kağıt herşeyi yanlış çıkartıyordu.

"Sana birşey söylemeliyim Yoongi.
 
Yalan söyledim."

Sakin kalmaya çalıştı.Sinirlenmemeye.Odadan çıkıp bütün hastaneyi gezdi.Fakat ne Hoseok ne de kaydı yoktu.Birden ortadan kaybolmuştu.

Yoongi aceleyle dışarı çıktı.Kar yağıyordu ve donuyordu.Yinede hızlı adımlarla bir taksi buldu.Hoseoka küfrediyordu.Kendisini birilerine vurmamak için sıkıyordu.
🌌

Uzun boylu adam son kez biletini kontrol etti."Tedavi için." Kendi kendine mırıldandı.Sadece tedavi için gidiyordu.Bir aya kalmaz geri dönerdi.Yoongiyi görebilirdi.Kendini böyle avutuyordu.

Elinde titreyen telefonuna baktı.Ekrandaki isim her defasında onu heycanlandırırdı.Bu sefer son olacaktı.Bu sefer heycanlanmaktan çok içi acımıştı.Meşgüle atıp telefonunu kapattı.Yoongi birdaha ararsa kararından dönebilirdi.

🌌

-Hoseok!

Yoongi birdaha bağırdı.Boğazı bağırmaktan acıyordu.En sonunda pes etti.Hoseok evde değildi.Başka nerde olabilirdi ki?

Apartmandan dışarı çıkıp hep gittikleri kafeye gitti.Belki ondadır diye evine gitti.Taehyung da nerde olduğunu bilmiyordu.

-Çıldıracağım şimdi!

-Bıraksana.

-Ne demek bıraksana!

Taehyung uzandığı koltukta doğrulup elindeki lolipopu Yoongiye doğru uzattı.

-Yani şu haline bak.Demek ki istemiyor.Hem sen ne zamandan beri birilerinin peşinden koşuyorsun?

Yoongi saçını ve dudaklarını yolmayı kesip bir süre düşündü.Taehyung haklıydı.Ne zamandır insanların peşinden koşuyordu?O Min Yoongiydi.Hiçbirşeyi umursamaz ve sadece kendini önemserdi.

-İlk defa doğru söylüyorsun.

-Her zaman haklıyım.Ama sen göremiyorsun.

Yoongi kapıya yöneldiğinde Taehyung bağırdı.

-Yine nereye gidiyorsun?

-Seokjine!

Evine fazlasıyla yakın olan mezarlığa gelip Jaehwanın olduğu tarafa doğru yürümeye başladığında Seokjinin olduğunu tahmin ettiği mezarın başında gördüğü bedenle durdu.

-Birde bununla uğraşacağım şimdi.

Geri gitmek gibi bir niyeti yoktu.Sadece Namjoonun gitmesini bekleyecekti.Kimsenin gelmediği mezarlıkta daha da yukarı çıkarken farkedildi.

-Yoongi?Ziyarete mi geldin?

-Hayır!Yani Seokjin için değil.İleride babam var.

-Peki öyle olsun.

Sinirle yukarı doğru çıktığında Namjoonu görebileceği şekilde tanımadığı birinin mezarının yanına çöktü.Ağladığını görebiliyordu.

-Siktiğimin aşkı.

Kendi kendine sinirlendi.Seokjin gerçek aşkı bulmuş gibiydi.Hoseoka sinirliydi.Ona oyuncak gibi davranan birine güzelce cevap veremezdi.Sonuçta Hoseok birkaç güne ortaya çıkardı.İşte o zaman Yoongi hiç de alttan almayacaktı.

-Bi gitsen de rahatlasak artık.Götüm dondu burda.

Namjoon gitmeden önce ağaçların arasından Yoongiye baktığında hızlıca oturduğu mezarla ilgileniyormuş gibi yaptı.

-Özür dilerim.Umarım senide ziyaret ederler.

Aşağı inip Jaehwanla Seokjinin arasında durdu.Bir zamanlar aynı evi paylaştığı insanlar şimdi ölmüştü.Üşeyeceğini önemsemeden oturdu.

-Jaehwan seni ben öldürmedim değil mi?
Kavga başlatmak istemezdim ama beni Seokjini sevmekle suçladın.Senden hala nefret ediyorum.

Kafasını Seokjine döndürdü.

-Şimdi neden kavga ettiğimizi biliyorsun.Bu arada Namjoon tam bir piç.

Sanki kasıtlı olarak esen rüzgar Yoongiyi daha da üşüttü.

-Tamam.Birşey demedim.Uzun zaman oldu değil mi?Belki inanmazsın ama aşık oldum.
Gerçi aşk mı bilmiyorum.Sanırım aşk sizinki gibi birşey.Neyse.Beni bıraktı.Şerefsiz.

Oflayıp ayağa kalktı ve ikisinede baktı.

-Eskiden sizinle konuşmak daha iyiydi.En azından insanca cevap veriyordunuz.Gidiyorum.

Yere serdiği ceketini sırtına atıp mezarlıktan çıktı.Yeniden Hoseoku aramayı denediğinde duyduğu telesekreter sesi daha fazla canını sıktı.Bu sefer mesaj bırakmaya karar verdi.

"Hoseok nerdesin sen? Niye kaçıyorsun?Beni ara lütfen."

Derin bir nefes verdi.Hoseok olmadığında ne yapıyorsa onu yapmaya gitti.İçmeye.

🌌

Hoseokun uçağı çoktan kalkmıştı.Artık vazgeçsede geri dönemeyeceği için telefonunu açtı.Bütün aramaların Yoongiye ait olduğunu gördü.Gözyaşları yine kirpiklerinde geziniyordu.

Bunu isteyerek yapmıyordu.Yurtdışında iyileşebilirdi.Bu yaptığı terk etmek değildi.Geri dönecekti.Sadece ne zaman olacağını bilmiyordu.

-İyi misiniz?

Yanında oturan kadının uzattığı peçeteyi aldı.

-İyiyim.Teşekkürler.

Kanayan burnunu yeniden sildi.Ölüme yaklaşıyordu.İşte gitmesinin sebebi buydu.Yoongiden uzaklaşırken aynı zamanda ölümden de uzaklaşıyordu.

Kendisini çok büyük bir hataya sürüklediğinin farkında değildi.

Yoongi onu bekler sanıyordu.

Yanılacaktı.


OVERDOSE |yoonseok|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin