bonus bölüm.

640 47 16
                                    

Smut yazcam inş utançtan ölmem amin.

Bring the holy water.

Hoseok birkez daha piknik sepetindeki herşeyi kontrol edip bagaja koydu.Bugün kocasıyla pikniğe gidiyorlardı.

Bunun heyecan ve mutluluğu içindeydi.Onun işlerinden dolayı birbirlerine fazla vakit ayıramıyorlardı.Güzel bir piknik ikisini de dinlendirebilirdi.

Tae ve Jimin de onlarla birlikte gelmek istemişti ama Yoongi hâlâ evinde yaşayan gerizekalı arkadaşını hemen geri çevirmişti.Hoseoka sonunda kavuşabilmişken onların yiyşmelerini izleyemezdi.

Hoseokun yanındaki koltuğa oturmasıyla beraber neredeyse yeni aldıkları arabalarını çalıştırdı.

Yoongi neredeyse düştüğü uçurumdan kurtulmuştu.Artık yok denilebilecek kadar az içiyordu.Onu da her zaman Hoseokla yapıyordu zaten.

Birbirlerine olan sevgileri hiç azalmamıştı.Hoseok elindeki kağıda bakıp Yoongiye yolu tarif ederken şehirden çıktıklarını farketti.

-Ne?Bu kadar ilerlememiz mi gerekiyor?

-O kağıdı sana Taehyung vermedi mi?Niye ona uyuyorsun ki!?

-Ne bileyim ben!Güzel biryer demişti..

-Ah Taehyunga güvendiğine inanamıyorum.

-Olsun.Biz yinede gidelim.Belki güzeldir.

Hoseok kendi söylediğine bile inanmamıştı.Yoongi derin bir nefes verip bomboş yolda arabayı kenara çekerken camdan toplanan bulutlara baktı.

Seslice bir nefes verirken Yoongi dudaklarını büzerek gri bulutlara baktı.

-Yağmur yağacak gibi..

-Hayır!Yağmaz.

Sözü biter bitmez yağmaya başlayan yağmurla birlikte Yoongi güldü.Hoseok,yüzü düşerken kollarını birbirine kenetledi.

-Şehirde güzel restoranlar var.Yemeği orda yeriz.

Hoseoku üzgün görmekten nefret ettiği için onu neşelendirmeye çalışıyordu.

-Şehir kilometrelerce uzağımızda..

-Sana erken çıkalım demiştim.

Gri bulutlar sanki geceymiş gibi bir karanlık yaratıyordu.

-Neden hava durumuna bakmadık ki..

Bir süre ikiside tavana vuran yağmur seslerinden başka birşey duyamadı.

Hoseok gözlerini kapatmış Yoongiye bakıp gülümsedi.Uzanıp ikisinin de emniyet kemerlerinden kurtulmasını sağladı.

-Aslında yoldan geçen hiçbir canlı yok...

Kendisini Yoonginin kucağında konumlarken güldü.

Fazla zaman kaybetmeden dudaklarını birleştirdiğinde minik bir kahkaha bıraktı sevgilisi.Öpücüklerinin arasında konuştu.

-Yapacağımız şey bu mu?

-Aynen.

Hoseokun cevabını duyar duymaz Yoongi koltuğunu geriye doğru yatırıp onu kendisi altına aldığında kolunu çarptığı kapıya küfretti.

Fakat küfretmesi bitmeden altındaki Hoseok tarafından susturuldu.Ceketini çıkartırken boynuna imzalarını atmaya başlamıştı.Zar zor duyduğu sessiz inlemeyle daha fazla hızlandı bu sefer tişörtünden kurtulup bütün vücudunu öpmeye başladı.

Hoseok kocasının minik dokunuşlarıyla titrerken elleri onun kazağına gitti.Ellerin içine sokup kendine daha fazla bastırdı ve beyaz sırtını okşamaya başladı.

-Ah Yoongi..

Bütün vücudu kasılırken hızlıca pantolonundan kurtuldu.Sonra yerleri değiştirip aşağıya doğru indi.

Yoongi ne yapacağını anladığında güldü.Savunmasız ve çıplak kalırken Hoseokun minik dokunuşları çıldırmasına sebep oluyordu.

-Çabuk ol.

Hoseok ağzını doldururken sesli bir inleme bıraktı.Yavaş davranması onu çıldırtıyordu.

-Sikeyim biraz daha hızlı ol.

Sinir olduğunu bileceğini için yavaşca davranmaya devam ederken kollarında Yoonginin ellerini hissetti.Yukarı çıkarılıp yeniden kendisini Yoonginin altında buldu.

O,Hoseokun üzerindeki son parçayı da çıkarırken sertçe dudaklarını ısırdı.

-Beni sinirlendirdin.

-A-ah...

Hoseokun içine girdiğinde arabayı onun çıkardığı kesik inlemeler doldurdu.

Yoongi çok yavaş hareket ediyordu.Hoseok çoktan zevk almaya başlamışken kendini tutamadı ve hızlanmaya başladı.

Artık ezberlediği zevk noktasına hızla vururken Hoseokun sesli inlemeleri arabayı sarsıyordu.

Deri koltuğu sıkıca kavramıştı.

Sanki acı çeker gibi inledikçe Yoongi daha çok tahrik oluyor ve daha hızlı hareket ediyordu.

-Acıyor..Mmhm...

-Kendin kaşındın.

Kendisini zevkten sıkarken gevşedi ve sesizce konuştu.

-Yoongi..Seni hep sinirlendireceğim..

Yoongi biraz daha yavaşlarken duyduğu sözlerle gülümsedi.

Hoseok hissettiği zevkle kendisini daha fazla tutamazken yağmur iyice şiddetlenmişti.

Altında nefes nefese kalan kocasına baktı.

-Benim işim daha bitmedi.

Hoseok gözleri hafif aralıkken gülümsedi.Yoongi kontrolü ona bırakırken üstüne çıkıp elini ensesine koydu.

Yavaşca üyesini içine alıp ileri geri hareket ederken derince inliyordu.

Yoonginin sesli inlemeleri onun arada çıkardığı yumuşak inlemeleri bastırıyordu.

-Ah Jung Hoseok!

Hoseok yavaşlarken nefes nefese fısılsadı.

-Y-yoruldum.

-Huh?

-Hiçbirşey.

Yeniden hızlanırken Yoonginin rahatlamasıyla beraber onun üstüne yığıldı.Saçları terden yapışmıştı.

Nefesini düzene sokarken zar zor konuşabildi.

-Bir tur daha yapmalı mıyız?

-Bir tur daha yapmalı mıyız?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OVERDOSE |yoonseok|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin