Jin
"Hey çocuklar size bomba haberim var!"
Jimin hariç hepsi kafasını çevirmiş dinliyordu.
Bense utancımdan nereye gömülmeliyim onu düşünüyordum. Elimle yüzümü sıvazladığımda jungkook konuşmaya başlamıştı.
"Jin hyung sevgili yapmış"
"Ne!" Bir anda böğürmelerine karşın jimin uyuduğu yerde sıçradı.
"Noluyor?"
Kimse onun sorusuna yönelmiyordu, herkesin gözü üzerimde olunca konuşmak zorunda hissettim.
"Bugün sizle tanıştırmak için eve çağırdım. Bizim prova olunca onlar-kız kardeşi ile- beklemişler . Ben yukarı çıkınca onları Jungkookta gördü"
"Ne zamandır çıkıyorsunuz?" Yoonginin sorusuyla düşündüm kaç demeliydim?
"Bir ay " dedim utangaç bir sesle.
"Ismi ne kim bu, tanıyor muyuz?"
"Ma ri ,hayır tanımıyorsunuz."
Jiminin kaşları çatıldı. Geriye doğru dönerek gözlerimin içine baktı.
"Kahverengi sarı tonlarında saçları, kehribar rengi gözleri var benden kısa "
Jimin kafasını öne çevirince anlamıştım bir yerde tanıştıklarını.
Bu kız her yerde jimini mi arıyordu.
Ona jimini göstertmiycektim.ne olursa olsun bu bataklığa onu sürüklemiycektim.
Çünkü güçlerini saklamak o kadar kolay olmuyordu.
"Fren tutmuyor" diye bağırdı şoför.
Namjoon bağırdı.
"Ço-cocuk" kekeleyerek konuşmasının ardından yola baktım.
Tek yapmam gereken havadan yardım Almaktı.
Kargaşa sırasında jimin yere yığıldı. Bağrışları diğerlerininkini bastırıyordu.
Içimden de olsa jiminden özür diledim. Seni şuan kurtaramam.
Havayı hissettiğimde arabanın ters istikametinde bir rüzgar gönderdim.
Araba yavaşlamış tam çocuğun önünde durmuştu. Çocuk ise sadece arabaya bakıyor ve nefes alıyordu. Derin bir nefes aldım.
Hoseok arabadan hızla inip çocuğun yanına koşunca bende ayaklandım.
Herkes çocuğun yanına gidince koltukta kıvranan jimine baktım.o kadar çok canı yanıyor ki inlemeleri bağrışa dönüyordu.
"Canın yanıyor demi?" Kafasını sallayınca elimle ensesini kavradım.
Elimle ensesini ovduğumda rahatlamaya başlamıştı. Gücü hissetmeye başladım. Elimle bir kaçkez deha ovduktan sonra bıraktım.
"Sen?"dedi yüzüne dökülen saçlarını arkaya atarak. Gri saçları yerlerini biliyormuşcasına dalgalanıyordu.
"Ne zamandan beri?" Dedi ben açıklamadan.
"Sonra jimin" kafasını olumlu sallayınca kulağına kulaklık takmıştı.
Herkes arabaya binince tae jiminin yanına oturdu.
"Iyi misin kardeşim" jimin kafasını sallayınca telefonundan bir müzik açtı bende camdan dışarıyı izledim şirkete gidesiye kadar.
Simgesi oluşucağı belliydi. Bir yolunu bulmalıydım kesinlikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood Sweat| Park Jimin
FanfictionBu hikayeyi düzenlemediğim sürece okumanızı asla tavsiye etmem.